USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Müberra Eresin

YAZARLAR

1.06.2025 10:38:00

ZOR AMA FIRSATLARLA DOLU BİR YIL

Sadece birkaç on yıl öncesine kadar 2-2.5 milyon turist ve 85 bin yatak kapasitesiyle sınırlı olan Türk turizm sektörü, bugün 60 milyonu aşan turist sayısına ve yaklaşık 2 milyon yatak kapasitesine ulaşmış durumda. Türkiye'de turizm yatırımlarının toplam maliyeti yaklaşık 90 milyar dolara ulaşmışken, istihdam edilen kişi sayısı da 1.5 milyonu geçti. Doğrudan 54 sektörü etkileyen turizm, yıllık 30 milyar doların üzerinde satın alma hacmiyle ülke ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri haline geldi. Son derece zorlu bir pandemi sürecini geride bıraktık. Ardından, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 11 ilimizi etkileyen büyük depremlerle, sonrasında da Kartalkaya'daki elim yangınla derinden sarsıldık. Her iki felakette de kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum. Tüm bu zorluklara rağmen, Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy'un vizyoner yaklaşımı sayesinde, artık yalnızca gelen turist sayısına değil, gelen turistin niteliğine odaklanan bir anlayışla hareket ediyoruz. 2024 yılını 62.3 milyon ziyaretçi ve 61.1 milyar dolar gelirle kapattık. 2025 hedefimiz; 65 milyon ziyaretçi ve 64 milyar dolar gelir. Bu hedefe ulaşmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.

BARIŞ SEKTÖRÜ: TURİZM

2025 yılı hedeflerimize ulaşmamızda en önemli engelin, yurt dışında ülkemize yönelik oluşan 'pahalı' ülke algısı olduğunu, bu durumun ancak döviz kurlarındaki artışla aşılabileceğinin altını özellikle çizmek istiyorum. Enflasyon oranlarındaki dalgalanmalar ve döviz kurlarının yatay seyretmesi nedeniyle, otel oda satış fiyatlarında düşüş gözlemliyoruz. Maliyetlerimizdeki ciddi artışlar sektörü zorlamaya devam ediyor. Turizm sektörü, sadece ekonomik katkılarıyla değil, barışa olan doğrudan etkisiyle de stratejik bir öneme sahip. Türkiye'nin diplomatik alandaki aktif rolü, uluslararası prestijini yükseltirken turizm açısından da umut verici fırsatların önünü açıyor. Turizm sektörü barışla özdeşleşmiş bir sektör. Hem iç hem dış politikada barışa katkı sağlayan her adım, sadece toplumsal huzura değil, doğrudan ülkemizin turizm potansiyeline de hizmet eder. Çünkü barışın olmadığı bir ortamda turistik hareketlilikten söz etmek mümkün değildir. Bu nedenle turizm, aynı zamanda bir 'barış sektörü' olarak da tanımlanabilir. Son yıllarda süregelen Ukrayna-Rusya ve İsrail-Filistin savaşları, uluslararası turizm akışlarını ciddi biçimde olumsuz etkiledi. Ancak gelinen noktada, bu çatışmaların sona erme ihtimali ve Türkiye'yi doğrudan ilgilendiren diplomatik gelişmeler, sektörümüz adına önemli bir umut ışığı doğurdu.

İSTİHDAMA, KALKINMAYA VE ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI

Türkiye'nin barışa aracılık eden bir aktör olarak öne çıkması, turizmi destekleyen stratejik bir etken. Türkiye'nin uluslararası imajını güçlendiren, güvenlik algısını iyileştiren ve diplomatik gücünü pekiştiren unsurlar. Bu da yalnızca geleneksel tatil turizmi değil; kültürel miras, dini seyahatler, iş turizmi ve yüksek profilli ziyaretçi segmentleri açısından da ülkemizi cazip hale getiriyor. Turizm sektörü, ülkemizin ekonomisine, istihdamına ve kalkınmasına katkı sağlamayı sürdürüyor. 2025, sektörümüz için kolay bir yıl olmayacak. Ancak temel hedefimiz, 2024 yılındaki konaklama rakamlarımızı aşarak, ortalama oda fiyatlarını tekrar yukarı çekmek. 2025 yılı turizm sektörü için zorlukları barındırsa da fırsatlarla dolu bir yıl olacak. Türkiye'nin turizmdeki güçlü potansiyelini sürdürülebilir kılmak adına kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.