USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Dr. Adem Kayar

YAZARLAR

1.03.2024 14:59:00

TÜRKİYE SANAYİSİ DİJİTAL DÖNÜŞÜM BİLİNCİNİ NASIL İNŞA ETMELİ?

Buhar gücüyle çalışan mekanik sistemlerin üretimde kullanımı ile başlayan endüstri devrimi, farklı evrelerden geçerek ve teknolojik olarak gelişerek günümüzde dördüncü sanayi devrimi olarak adlandırılan sanayide dijital dönüşüm ve Endüstri 4.0 kavramları ile ifade ediliyor. Sanayide dijital dönüşüm yani Endüstri 4.0, imalat süreçlerinde endüstriyel otomasyonun ve dijital teknolojilerin kullanımını yansıtıyor. Sanayide dijital dönüşüm uygulamalarına yönelik geliştirilen strateji, yaklaşım, hizmet ve ürünlerin, büyük şirketlerin yanında KOBİ ölçeğindeki şirketleri de göz önünde bulundurularak şekillendirilmesi ülkemizde bulunan sanayi işletmelerinin gelişmesi ve ülkemizin teknolojik ürün ihracat rakamlarını artırması için büyük önem taşıyor. Ülkemizde imalat yapan sanayici ve iş insanlarımızın sanayide dijital dönüşüm uygulamalarını stratejik kararları arasına alıp en kısa zamanda çalışmalara başlamaları gerekiyor.

SANAYİDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM HANGİ AVANTAJLARI BERABERİNDE GETİRİYOR?

Bu dönüşümün doğru bir şekilde gerçekleşmesi, imalat sektörüne 6 önemli avantaj sağlıyor:

01I Verimlilik artışı: Daha akıllı ve birbiri ile bağlantılı üretim sistemleri, verimliliği artırarak atık miktarını azaltıyor, üretim süreçlerini optimize ediyor ve enerji verimliliğini artırıyor. Enerji yoğun imalat işletmelerinde enerji maliyetlerinin yükselmesi, imalat maliyetlerini önemli ölçüde etkileyerek rekabet gücünü düşürüyor. Özellikle son yıllarda dünyada enerji maliyetlerinin artması, imalat maliyetlerinin yükselmesine neden oluyor ve imalat işletmelerinin kârlılığını etkiliyor. İmalat işletmelerinde elektrik, su, doğalgaz, sıkıştırılmış hava vb. kullanılan enerji kaynakları sanayide dijital dönüşüm uygulamaları kullanılarak canlı olarak okunuyor ve veri kaynağına kaydediliyor. Bu veriler anlık olarak izleniyor. Geliştirilen algoritmalarla takip ediliyor, hatalı veya yanlış kullanımlar tespit edilerek optimize ediliyor. Bu uygulamalar sayesinde imalat işletmeleri ciddi oranlarda enerji kullanımında hem verimlilik artışı sağlıyor hem de kârlılığını artırıyor.

02I Esneklik ve özelleştirme: Endüstri 4.0, esnek üretim olanakları sunar ve özelleştirilmiş ürünlerin seri üretimini mümkün kılar. Bu, tüketici taleplerine daha hızlı yanıt verebilme ve pazar taleplerine uyum sağlama konusunda avantaj sağlar. Üretim yönetim sistemi ve ERP yazılımlarının birbiri ile entegrasyonu sayesinde, üretimin her aşaması online olarak takip edilir ve siparişler ERP yazılımlarından canlı olarak imalat proseslerine gönderilir. Akıllı üretim uygulamaları ile imalat işletmeleri uçtan uca dijital yönetilebilir.

03I Daha ileri analitik: Büyük veri analitiği, üretim verimliliğini artırır, bakım süreçlerini optimize eder ve ürün kalitesini artırabilir. Bu da daha öngörülebilir üretim ve bakım olanakları sağlar. İmalat proseslerinden toplanan bu kadar büyük veri imalat işletmeleri için önemli bir veri kaynağı oluyor. Büyük verinin analitik yöntemleri sayesinde veriler daha derinlemesine incelenip, daha iyi kararlar alınabilir. Büyük verinin analiz edilmesi ve kullanılması, şirketlere rekabette avantaj sağlar ve daha öngörülebilir bir gelecek sunar. Yakın gelecekte imalat işletmeleri için en değerli kaynak, imalat verileri olacak.

04I İş güvenliği ve insan-makine iş birliği: İleri otomasyon teknolojileri ve sanayide dijital dönüşüm uygulamalarının entegrasyonu, tehlikeli çalışma ortamlarında insan güvenliğini artırıyor. Ayrıca, insanlarla makineler arasında daha etkili bir iş birliği de mümkün hale geliyor. Son yıllarda endüstriyel uygulamalarda kullanımı artan cobot veya kolaboratif robotlar, ortak çalışılan bir alanda insanlarla yan yana etkileşime girerek güvenli bir şekilde çalışabilmeyi sağlıyor. İş birliğine dayalı bu robotlar, insanla yan yana çalışmak üzere ve her ölçekten işletmeler için otomasyonu her zamankinden daha kolay hale getiriyor.

05I Sürdürülebilirlik: Daha verimli üretim süreçleri, enerji ve kaynak kullanımını azaltıyor, böylece çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor. Karbon ayak izi ile ilgili son gelişmelerden en önemlisi ise 'sınırda karbon ayak izi hesaplama' yükümlülüğü... Avrupa Birliği (AB), ihracat ve ithalat yapılacak bazı sektördeki ürünlerin karbon ayak izi hesaplanması ve bu bilgilerin raporlanması konusunda düzenlemeler gerçekleştiriyor. Bu yaklaşım, tüketici ve üretici ülkeler arasındaki sera gazı emisyonlarının adaletli bir şekilde hesaplanmasını ve azaltım çabalarını teşvik etmeyi amaçlıyor. AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), 1 Ekim 2023'ten 31 Aralık 2025'e kadar bir geçiş dönemi uygulayacak ve 3 aylık raporlama yükümlülüğü olacak. Mali yükümlülüklerin devreye girdiği 1 Ocak 2026 itibarıyla asıl uygulama dönemi başlayacak. Ülkemizde imalat yapan ve özellikle AB ülkelerine ihracatı olan işletmelerimizin bu konuda çalışmalara başlaması ve imalat süreçlerini sanayide dijital dönüşüm uygulamalarıyla takip ederek enerji ve karbon ayak izi ile ilgili dijital izlenebilirlik projelerine başlamaları gerekiyor.

06I Rekabet gücü: Daha hızlı üretim, daha düşük maliyet ve daha yüksek kalite, şirketlerin rekabet gücünü artırırken, küresel pazarda öne çıkmalarını sağlıyor. Bu avantajlar, Endüstri 4.0 dönüşümüyle birlikte üretim sektörünün daha rekabetçi, verimli, esnek ve sürdürülebilir olmasına yön veriyor.

FARKLI DİSİPLİNLERE ADAPTE OLMAK ÖNEM TAŞIYOR

Sanayide dijital dönüşüm uygulamaları, mühendislik ve tasarımdan otomasyona, bilişim teknolojileri ve yaşam döngüsü yönetimine kadar birçok farklı disiplini içeriyor. Sanayide dijital dönüşümü benimsemek, karmaşık olan birçok farklı disiplinde uzmanlaşmış, en doğru çözümü sunabilen, farklı uzman bilgilerinin bir araya gelmesinde yatıyor. Bu strateji aynı zamanda Endüstri 4.0'ı anlatmak için 2011'de Almanya'nın öne sürdüğü stratejik iş birliğinin arkasındaki motivasyondur. Endüstri 4.0, 'Sanayide Dijital Dönüşüm' konsepti olarak değerlendirildiğinde, kendi içinde birçok farklı teknolojiyi barındırıyor. Bu teknolojilerin her biri, kendi başına ayrı uzmanlık alanı ve tecrübe gerektiriyor. Sanayide dijital dönüşüm uygulamalarında karşımıza çıkan ve özellikle seri üretim yapan işletmelerde ürün yaşam döngüsü yönetiminde kullanılan yeni teknolojiler üretimin tüm süreçlerinin dijital platformda izlenebilirliğini sağlıyor. İmalat işletmelerinde, rekabet fırsatlarından en iyi şekilde yararlanmanın yolu, entegre endüstriyel otomasyon ve sanayide dijital dönüşüm çözümlerinden geçiyor.

ENDÜSTRİ 4.0 TEKNOLOJİLERİ VE BİLEŞENLERİ

* Otonom robotlar

* Simülasyon

* Dijital ikiz

* Dikey ve yatay entegrasyon

* Nesnelerin interneti (IoT)

* Siber güvenlik

* Bulut bilişim

* Siber-fiziksel yönetim sistemleri

* Artırılmış gerçeklik

* Büyük veri ve veri analitiği

* Eklemeli imalat

* Yapay zeka

* Endüstriyel edge

* Endüstriyel ağ ve yakın zamanda çok yoğun kullanmaya başlayacağımız endüstriyel 5G teknolojileri.

TEKNİK ALTYAPI DOĞRU KURGULANMALI

Endüstri 4.0 uygulamalarında bu teknolojilerin hepsini aynı anda kullanmak zorunda değiliz. Her sektörün ve üretim prosesinin kendine özgü dinamikleri ve kullanılan teknolojileri farklı olabilir. Önemli olan üretim süreçlerini anlık takip edebilecek teknik altyapının doğru kurgulanmasıdır. En temel sanayide dijital dönüşüm uygulamasında üç aşamadan söz edebiliriz:

1- Veri toplama ve izleme

2- Dijital dönüşüm uygulaması

3- Analiz ve iyileştirme

Sanayide dijital dönüşüm uygulamalarında en önemli entegrasyon ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) programları ile yapılıyor. İşletmelerin mal ve hizmet üretimi için gereken iş gücü, makine, malzeme gibi kaynaklarını verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayan bütünleşik yönetim sistemleri olan ERP programları üretim yönetim sistemleri ile entegre olması, işletmenin uçtan uca dijital olarak izlenebilmesini ve yönetilmesini sağlıyor. Bu yüzden Endüstri 4.0 uygulamalarının ERP programları ile tam entegrasyonun sağlanması, akıllı üretim süreçlerinin tam ve doğru yönetilmesi için büyük önem taşıyor.

"Sanayide dijital dönüşüm uygulamalarına yönelik geliştirilen strateji, yaklaşım, hizmet ve ürünlerin, büyük şirketlerin yanında KOBİ ölçeğindeki şirketleri de göz önünde bulundurularak şekillendirilmesi ülkemizde bulunan sanayi işletmelerinin gelişmesi ve ülkemizin teknolojik ürün ihracat rakamlarını artırması için büyük önem taşıyor"

SANAYİCİLER HANGİ KONULARA DİKKAT ETMELİ?

* Sanayici ve üreticilerimiz, sanayide dijital dönüşüm stratejilerini kurgularken bu sürecin uzun bir planlama gerektirdiğinin bilincinde olmalı.

* Bu hedef doğrultusunda uzman bir ekip kurulmalı ve bu ekibin sürdürülebilirliği sağlanmalı.

* İmalat yapan işletmelerde dijital dönüşüm uygulama süreçlerinin daha rahat ve sorunsuz gerçekleşmesi için işletmedeki tüm personelin, en üst düzeydeki yöneticiden sahada çalışan operatöre kadar sanayide dijital dönüşüm konseptini kabul etmesi ve benimsemesi gerekiyor.

* İşletmedeki tüm birimler birbirleri ile uyum içinde çalışmalı, sürekli eğitim ve geri bildirimlerle sanayide dijital dönüşüm projesi yaşatılmalı. Sürekliliğinin sağlanabilmesi ve daha fazla değer katması için tüm ekip tarafından sürekli takip edilip geri beslemelerinin sağlıklı bir şekilde yapılması gerekiyor.

YAPAY ZEKA VE 5G TEKNOLOJİLERİ

Yakın gelecekte sanayide dijital dönüşüm uygulamalarında karşımıza çıkacak en önemli iki teknoloji ise yapay zeka ve endüstriyel 5G teknolojileri olacak. Özellikle; akıllı üretim hattı optimizasyonu, beklenmedik arıza önleme (kestirimci bakım), esnek üretim sistemleri ve insan-makine iş birliği, yapay zeka destekli endüstriyel robotlar, insanlarla güvenli ve verimli bir şekilde iş birliği yapabilecek. Bu, üretim tesislerindeki iş gücü verimliliği ve güvenliği için önemli avantajlar sağlayacak. Yapay zeka, üretim süreçlerinin daha verimli, esnek ve akıllı hale gelmesine katkı sağlayarak, rekabetçi üretim ortamlarının oluşturulmasına önemli bir katkıda bulunacak.