USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Ahmet Burçin Gürbüz

YAZARLAR

1.03.2024 14:54:00

ŞİRKET YOL HARİTALARININ EVRİMİ, LİDERLİK VE DİJİTAL KÜLTÜR

Ahmet Burçin Gürbüz & Dr. Sura Kılıç

(Atlas Space CEO'su ve Atlas Space Yaratıcı Stratejisti)

Teknolojik gelişmeler, Moore Yasası'na göre her iki yılda bir hızını iki katına çıkararak ilerliyor. Bu durum, işletmeler için sürekli bir yenilik döngüsü anlamına geliyor. Yapay zeka, makine öğrenimi, büyük veri, nesnelerin interneti (IoT), blok zinciri, Web3 ve daha fazlası gibi teknolojiler, iş modellerini ve endüstriyel süreçleri temelden değiştiriyor. Bu teknolojiler verimliliği artırırken; maliyetleri düşürme ve yeni pazar fırsatları yaratma potansiyeline sahip... Yenilikçi teknolojiler alanında yaşanan hızlı değişim, kurumsal dünyayı yeni terimler, yöntemler ve fikirlerle tanıştırıyor. Teknolojinin sunduğu imkanların insanlar ve kurumlar için faydalı ve verimli olabilmesi için öncelikle kullanılabilir, anlaşılabilir ve yaygınlaşabilir olması gerekiyor. Diğer yandan, sürecin her geçen gün daha da karmaşık hale gelmesi ve yeniliklerin hızla artması, şirketlerin bu değişime ayak uydurmasını zorunlu kılıyor.

DOĞRU KURGU VE SEGMENTASYON ŞART

Teknoloji alanındaki rekabet her geçen gün artıyor. Rakiplerin önüne geçmek için hızlı hareket etmek ve yenilikleri hızlı benimseyebilme kabiliyeti gerekiyor. Yol haritalarının doğru kurgu ve segmentasyonu, şirketlerin bu hedefe ulaşmasına yardımcı olabilir. Ancak, yeterince esnek ve çevik olmayan eylemler, şirketlerin geride kalmasına neden olabilir. Negatif yansımalar ise şu şekilde özetlenebilir:

1-Dönüşen müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayamama

2-Rakiplere karşı dezavantajlı duruma düşme

3-Gelişme ve büyüme fırsatlarını kaçırma

4-Motivasyon ve üretkenlikte düşüş

GELECEK NASIL ŞEKİLLENECEK?

Özellikle insan gücü odaklı iş kollarında bambaşka fikirler ile gelerek; robot veya endüstriyel makineler ile çözümler arıyoruz. Gün geçtikçe bu çözümler daha verimli hale geliyor. Dünya nüfusunun 8 milyarı aştığı bugünlerde ise kesinlikle endüstriyel çözümler ihtiyacımız olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız. Peki bu iş gücünü robotlara bıraktığımız zaman hangi ülkeler üretim endüstrisinde başrolü oynayacak? Acaba Amerika ve Avrupa'da iş gücü kaynaklı üretimler nerelere gelecek?

İŞLETMELERİN ADAPTASYON ZORLUKLARI: ENGELLER VE ÇÖZÜMLER

Şirketlerin teknolojik değişime ayak uydurma yeteneklerini sınırlayan temel faktörleri şu şekilde sıralayabiliriz:

* Kaynak kısıtlılığı

* Eski mevcut sistemlere olan bağlılık

* Kurumsal kültürdeki yerleşik yapı ile gelen direnç

* Yenilikçi düşünce ve kabulünün eksikliği

* Yol haritası çıkarımında kısa, orta ve uzun vadeli çalışmalarda uygulama ve yöntem hataları

Bu engeller, şirketlerin pazardaki rekabet gücünü ve yenilikçilik kapasitesini önemli ölçüde azaltabilir. Özellikle orta ve uzun vadeli projelerde, çevik ve öngörülebilir yaklaşımları destekleyen çıktıların bulunması, günümüz koşullarında büyük önem taşıyor. Yakın geçmişte, küresel pandemi sırasında yaşanan kafa karışıklığının içinde Facebook'un Meta'ya dönüşümü, birçok şirketin metaverse konusunu ani bir şekilde gündemine almasına neden oldu. Kısa sürede dijital ve teknoloji trendlerinin zirvesine oturan bu yeni kavram, tam olarak anlaşılmadan birçok kurum bu alanda adım attı. İnternetin geleceğini yazdığımız bu dönemde konu, benim bir metaverse'üm olsundan öteye geçmediği noktada bugün, metaverse ile ilgili yaşanan başarısızlık hikayeleri, aslında stratejik ve sistematik olmayan yaklaşımların bir sonucu olarak değerlendirilmeli. Benzer şekilde, SAP uygulamalarının birçok kurum tarafından satın alınması da dikkate değer bir örnek... Kurum içi eğitim, benimsenme süreçlerinin ve teknoloji yol haritasına uyumun sistematik bir şekilde uygulanmaması, bu girişimlerin kullanılmadan başarısız olarak sonuçlanmasına neden oluyor.

Stratejik planlama ve kaynakların etkili yönetimi, teknolojik adaptasyonu kolaylaştırabilir. Eğitim ve gelişim programları, çalışanların yeni teknolojilere adaptasyonunu hızlandırırken, açık iletişim ve iş birliği kültürü, yenilikçi fikirlerin benimsenmesini teşvik eder. Ayrıca, dışarıdan danışmanlık ve uzmanlık, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için değerli bir kaynak olabilir.

"Açık, esnek ve adaptif bir yaklaşım benimsenmesi, yol haritalarının etkili kurgulanarak yönetilmesi ve teoriden çıkıp uygulamaya geçirilmesi, kurumların karşılaştıkları zorlukları fırsatlarla aşma ve teknolojik ilerlemenin sunduklarından maksimum düzeyde yararlanma imkanı yaratıyor"

İNOVASYONUN GÜCÜ: ESNEKLİK VE DİNAMİZM

İnovasyon sadece heyecan verici bir sloganın ötesine geçmeli. Çünkü inovasyon, teknolojik dönüşüm sürecinde kritik bir role sahip. Dinamik ve esnek bir yaklaşım, şirketlerin sürekli değişen teknolojik ortama adaptasyonunu sağlar. Bu, işletmelerin müşteri beklentilerini karşılamak, operasyonel verimliliği artırmak ve yeni iş modelleri geliştirmek için teknolojik yenilikleri hızla benimsemelerini gerektirir. Yenilikçi düşünce, problem çözme süreçlerinde kreatif yaklaşımlar sunar ve işletmeleri pazarda öne çıkarır. Esneklik ise değişen piyasa koşullarına ve teknolojilere hızlı bir şekilde yanıt verebilme kapasitesidir. Bu, özellikle örneğin pazarlama, iletişim, otomotiv gibi hızlı hareket eden sektörlerde, şirketlerin rekabet avantajını sürdürmeleri için hayati önem taşır.

DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN ANAHTARI: STRATEJİ, KÜLTÜR VE TEKNOLOJİ

Başarılı adaptasyon ve sürdürülebilir bir dönüşüm için şirketlerin kapsamlı bir strateji geliştirmeleri, bu stratejiyi destekleyen bir kültür oluşturmaları ve gerekli teknolojik altyapıyı kurmaları gerekiyor. Stratejik planlama, şirketin vizyonunu ve teknolojik yatırımlarını yönlendirirken; çevik bir kurumsal kültür, çalışanların bu değişime adaptasyonunu ve yenilikçi fikirlerin benimsenmesini kolaylaştırır. Teknolojik altyapı dijital dönüşümün temellerini kurarak; verimliliği artıran, iş süreçlerini otomatize edebilen ve müşteri deneyimini iyileştiren imkanlar sunmalı. Bu üç faktörün birbiriyle paslaşarak entegre edilmesi, şirketlerin dijital çağda yaşayacak olması için gerekli anahtarını oluşturuyor. Bilgi çağından veri çağına geçtiğimizi sindirerek bu düzene hızlı bir şekilde ayak uydurmalıyız.

DİĞER YAZILARI