USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Ahmet Burçin Gürbüz

YAZARLAR

2.10.2023 13:49:00

DİJİTAL DÜNYA, MARKALAR İÇİN LİMİTLERİ AŞMADA KOLAYLIK SAĞLIYOR

Günümüzde marka kavramı, yaygınlaşan teknoloji kullanımı ve dijital iletişim çağı ile karşılaştığımız yeni arz talep etkisiyle ister istemez farklılaştı, bu dönüşüm ile daha karmaşık bir yapı kazandı. Mobil uygulamalar, sosyal medya, influencer etkisi ve dijital topluluk ağları gibi yeni iletişim ve etki ağ zincirlerinde markalar ve kitleleri için dijital varlıkların anlamı ve değeri yükselmeye devam ediyor. Artık markaların, sadece ürün veya hizmet sunmanın ötesinde tüketiciler için kişiselleştirilmiş ve yüksek kaliteli deneyimler ortaya koymak için yarıştığı, tüketici için sadece sonuç değil sürecin de büyük önem teşkil ettiği bir dönem içerindeyiz.

TÜKETİCİ, MARKA KÜLTÜRÜ ALTINDA BİR KİTLENİN PARÇASI OLMAK İSTİYOR

Dijital dünyaların, markalar için limitleri aşmak konusunda kolaylık sağladığı bir gerçek, öte yandan markalara da müşteri sadakatini güçlendirmek için yeni ihtiyaçlar doğuruyor. Deneyim ve aidiyet bu noktada ön plana çıkıyor. Kitleler markanın artık sadece bir ürün veya hizmetiyle değil, aynı zamanda değerleriyle ilgileniyor ve deneyim koleksiyonu sunmasını bekliyor. Tüketici, marka kültürü çatısı altında bir kitlenin parçası olduğunu hissetmek istiyor. Türkiye de dahil olmak üzere markaların bunun farkında olduğu açık. Örneğin; çeşitli dijital cüzdanlarla eşlenmiş sadakat programlarının arttığını gözlemliyoruz. Bunun yanı sıra markalar arası iş birlikleri ile yapılan kampanyalar veya büyük, küçük ölçekli 'influencerlar'dan trend liderleri yaratarak ortaya çıkmaya başlayan dijital topluluklar da ayrı bir örnek. Fakat hala bu yeni nesil yöntemin sürdürülebilir kullanım alanları deneme yanılma sürecinde.

"Artık markaların sadece ürün veya hizmet sunmanın ötesinde tüketiciler için kişiselleştirilmiş ve yüksek kaliteli deneyimler ortaya koymak için yarıştığı, tüketici için sadece sonuç değil, sürecin de büyük önem teşkil ettiği bir dönem içerisindeyiz"

YAKIN GELECEĞİN TÜKETİCİ PROFİLİ GÖZLEMLENMELİ

Günümüzde teknolojik ve kültürel gelişmelerin an be an nabzını tutmak önem kazanıyor. Bugün toplumun dış çizgileri her geçen gün belirsizleşirken dünya bir bakıma gittikçe küçülen bir pazar haline geliyor. Markalar bunu avantaja çevirerek sadece lokal değil de global adımlar atabileceği adımlar atabilir. Bunun için ilk adımlardan biri, yakın geleceğin tüketici profilini gözlemlemek olabilir. İster Gen-Z, ister Alfa, ister Beta nesli olarak adlandırın, yakın geleceğin vizyonunu yaratacak bu nesil bugünün markalarının yarın sağ kalması açısından oldukça kritik. Bu bahsettiğimiz neslin en önemli özelliği de ileri teknolojiye doğmuş olmaları ve dolayısıyla bugünün marka stratejilerini kurgulayan jenerasyonlara göre çok daha çevik, gelişmelere hızlı uyum sağlayan ayrıca talepkâr ve eminler. Bu, sadece buz dağının görünen yüzü, ki bu kitlenin ihtiyaç ve davranışları trendlere sızmaya başladı. Web 3.0 çatısında kapsayıcı teknolojiler de işin bu noktasında önemli bir role sahip. Metaverse ile sanal evrenler, merkeziyetsiz internet ve dijital varlıkların bir süredir tadına bakıyoruz. Bu olguların sahip olduğu potansiyelin halen çok küçük bir yüzdesine şahit olduk, doğal olarak ki hala gelişmekte olan bir endüstriden bahsediyoruz. Bu süreçte Türkiye de dahil, şirketlerin vizyonlu bir şekilde dijitalleşme süreçlerine adım attığını gözlemledik. Bu alanda gözüme çarpan en büyük eksiklik sürdürülebilir, orta ve uzun vadeli stratejilerin eksikliği oldu.

DİĞER YAZILARI