Dünya ciddi bir durgunluğun beşinci yılını yaşarken kim ayakta kalabiliyor, kim yerlerde sürünüyor değerlendirmesini yapmanın zamanı geldi... Çünkü IMF revize yıllık değerlendirmelerini Ekim ayında yayınladı! Türkiye de aynı gün Orta Vadeli Programı’nı ilan etti. Böylece global bir karşılaştırma yapmak mümkün oldu... Türkiye’nin büyüme planları bir önceki Orta Vadeli Program’da 2011 için yüzde 7.5, 2012 için yüzde 4, 2013 için yüzde 5 ve 2014 için yüzde 5 idi. Şimdi yeni Orta Vadeli Program’da 2011 gerçekleşmesi yüzde 8.5, 2012 resmi tahmini yüzde 3.2 düzeyine inmiş, 2013 tahmini yüzde 4 ve 2014 tahmini ise yüzde 5 oldu. 2012 için büyüme tahmini yüzde 3.2 aşırı bir tahmin değil, gerçekleşebilir. Ama yüzde 3 altına da düşebilir. Kim bilebilir ki Suriye’de neler olacak, Avrupa ne zaman kıpırdanacak -veya kıpırdanacak mı- ABD seçimi bitince İran-ABD-İsrail çekişmesi nereye gidecek?
ARJANTİN DAHA DA KÖTÜYE GİDEBİLİR
Dünyada ise ilginç ayrışmalar var. IMF’in Eylül 2012 Sanayileşmiş Ülkeler Büyüme Tahminleri‘ne bakıldığında Euro Bölgesi ve ABD dahil büyük gelişmiş ekonomiler arasında pek ayakta kalan ülke olmadığı görülüyor; gelişmiş ülkeler tüm dünyayı aşağıya çekiyor! Durumu kabul edilebilir olanlar orta karar büyüyen ABD ve Kanada! Euro Bölgesi’nin tümü zaten resesyonda; üstelik Almanya, Fransa, İtalya ve İngiltere gibi büyük ekonomiler bile 2012 yılında son iki çeyrekte resesyonda olacak! Türkiye, bu ülkelerin hepsinden daha iyi durumda! ‘Bizim oynadığımız’ Gelişen Ülkeler Ligi klasmanınına bakıldığında ise Çin, Hindistan, Endonezya ve Rusya’nın farklı bir konumda olduğu ortaya çıkıyor. Bu ülkeler, hem enerji kaynakları açısından güçlüler hem de nüfusları yüksek. Bize benzeyen ülkelerden Meksika, enerji konusunda açığı pek olmadığı ve ABD ile NAFTA içinde komşu olduğu için fena durumda değil. Ancak BRIC tanımının içinde olan ve faizi uzun süre yüksek tutma hatasını yapan Brezilya, bizden daha kötü duruma düştü. Avrupa’nın krizde büyüme yaşamayan tek ülkesi olan ve Almanya’ya endeksli Polonya da zor duruma geldi, şimdi bizden daha zayıf bir konumda! Güney Kore ve Güney Afrika durumu idare ediyor. Arjantin’i ise dikkate almamak gerek... 80 milyar dolar borcun üzerine yatan ve ödemeyen bir ülke daha iyi durumda olmalı idi, ama Arjantin tedavisi mümkün olmayan geleneksel Latin tipi popülist anlayışta olan insanlar tarafından yönetiliyor. Daha da kötüye gidecek!
dış denge açığı kontrol altında
Dikkat edilmesi gereken nokta şu: Gelişen ülkeler listesinde negatif büyüme yaşayan ülke yok! Gelişmişlerde ise çok sürüngen var! Ülkemizde ekonomi konusunda yazan çizenlerin çoğunun anlamadıkları ise bizim tarihimizde ilk defa cari denge açığını kontrol altına almak için bilerek büyümeyi ve ithalatı frenleyen politika uygulamış ve başarılı olmuş olmamızdır! Büyümeyi yavaşlatmak için krediyi frenlemek, ithalatı kısmak tabii ki alternatif maliyeti olan bir yaklaşımdır. Ancak yavaşlamak; 1980, 1994 ve 2001 yıllarında olduğu gibi kriz yaşayarak dış dengeyi düzeltmek ve kur patlaması ile tüm ekonomiyi sarsmaktan evladır. Fatura; hafifçe artan işsizlik, hafifçe yükselen bütçe açığı ve enflasyon olarak ortaya çıkmış olacak. Hafifçe kelimesine dikkat!
Ekim ayındaki veri bombardımanında son ilan edilen veri ise Maliye Bakanı tarafından açıklanan 2012 ve 2013 bütçe/GSYİH ve borç /GSYİH tahminleri oldu. Türkiye, bu krizde bankacılıkta ve kamu maliyesinde sorun yaşamıyor. Sorunumuz aşırı dış denge açığı idi, onu da büyümeyi yavaşlatarak kontrol altında tutuyoruz!
Tabii ki Avrupa’da hâlâ güçlü bir çözüm yaklaşımının uygulamaya geçmemiş olması, Suriye’de olabilecekler ve İran-ABD-İsrail üçgenindeki önemli risk unsurları, zaman içinde büyük sorun yaratabilir. Resmi tahminler, bu üç faktörün kötü gerçekleşme yaratmaları durumunda tabii ki revize edilmek zorunda kalır!