Zincirlikuyu Mezarlığı’nın kapısında yazan bu cümle, birçok kişiyi hâlâ rahatsız ediyor. Bu ay zor yolu seçip, bırakın yazmayı, konuşmak hatta düşünmekten imtina ettiğimiz bir olgunun üzerine yorum yapmaya çalışacağım. İslam bilimleri konusunda uzmanlaşan akademisyen Emre Dorman, ‘İnsanlar Uyurlar Ölünce Uyanırlar’ isimli kitabında çoğu bireyin ölümü konuşmaktan bile kaçınmasının sebeplerini masaya yatırıyor.Mutlaka okunması gerektiğini düşündüğüm bu kitabın ana mesajlarından biri de yaşarken ölüm için manevi hazırlık yapmanın önemiydi. Hepimiz yaşarken, maddiyata yatırım yaparken, Zincirlikuyu Mezarlığı’nın kapısındaki bu yazıyı sıklıkla unutuyoruz. Bana sorarsanız, birçoğumuz bu gerçeğin soğuk yüzünü cenaze namazları için toplandığımız cami avlularında hatırlıyoruz, o da birkaç saatliğine ya da birkaç günlüğüne ama sıklıkla birkaç haftalığına bile değil.
ÖLDÜKTEN SONRA SANAL DÜNYADAKİ TAKİPÇİLERİNE İLETİLMEK ÜZERE MESAJ BIRAKANLAR VAR
Haddim ve amacım, manevi bir paylaşımda bulunmak veya sizlere mesaj vermek değil. Yukarıda yazdıklarım aklıma The Guardian Gazetesi’nde geçtiğimiz haftalar içinde okuduğum bir haber üzerine geldi. Dediğim gibi biz maneviyat üzerine ölümlü dünyada hazırlık yapmıyoruz. Aslında belki de bu hazırlıksızlık ve manevi yaşanmamışlık ‘ölümün hep erken’ geldiğine de bizi ikna ediyor. Neyse biz konumuza dönelim… Gazete haberinde bu dünyada hazırlık yapmayan bireylerin, özellikle de yeni nesillerin kendilerinden sonraki dönem için hazırlık yaptığını belirtiyor. Nasıl mı? Dead Social benzeri web sitelerinin yardımı ile ‘ölümlü dünyalılar’ kendilerinden sonra sosyal medya hesaplarından dostlarına ve takipçilerine bırakacakları, ulaştıracakları mesajları kaydediyorlar. Hem de ücretsiz! Yani artık bu dünyadan giderken, dikili bir ağacınız olmasa da, sanal dünyadaki takipçilerinize bırakacağınız mesajlarınız olabilecek. Ne büyük hizmet, değil mi ?
‘IF I DIE’ İLE VASİYET BIRAKILIYOR
“Dead Social’ı yaratanların aklına başka bir hizmet gelememiş mi?” diye soranlar da olabilir aranızda. Hatırlatmak isterim ki, Dead Social gibi hizmet veren sitelerin sayısı her geçen gün artıyor ve artmaya da devam edecek. Örneğin hizmet yelpazesini daha da geliştiren bir başka uygulamanın ismi de ‘If I die’... Uygulama, bu dünyadan göçüp gidenlerin sadece kalanlara selamlarını da iletmiyor; bir anlamda vasiyetlerini de iletiyor. Siz göçüp gittikten sonra kedi veya köpeğinize ne olmasını istediğinizi, kitap veya CD’lerinizi kime bırakacağınızı ya da en yakın arkadaşınıza bırakacağınız mektubu, hatta hesaplarınızın şifrelerini geride bıraktıklarınıza aktarıyorsunuz. Ne kadar pratik, değil mi ?
FACEBOOK VE TWITTER'DA ÖLÜMSÜZLÜK ZAMANI
Kendinizi sosyal medyada ‘ölümsüz’ hale getirmek istiyorsanız da, artık büyük hizmetler veya anıtların peşinde koşmanın gereği yok. Paylaşımlarınızın frekansını ve içeriğini takip ederek, benzer paylaşımları Facebook sayfanıza veya Twitter takipçilerinize iletecek sanal operatörler de türemeye başladı. Yani fani bedenlerimizde olmasa da sanal dünyada ‘ölümsüzlük’ bize artık eskiden olduğu kadar uzak değil… Ne mutlu, değil mi?