Alaçatı Köşe Kahve: Bu listenin olmazsa olmazı. Alaçatı’nın meydandaki klasikleşen cafe’si Köşe Kahve. 10 yılı aşkın bir süredir hem lezzetli tatlılar hem de gelen geçeni izleme fırsatı sunuyor. Geçen yaz yan dükkanı alarak dekorasyon ürünleri satmaya da başladı. Akşamüstü çay saatlerinin ve drink’lerinin hala favori mekanı. Limonlu merengi ve ıslak çikolatalı keki mutlaka denenmesi gerekenlerden.
Alancha: Alancha’nın şefi Kemal Demirasal’la ilk tanıştığımda Alaçatı’da sörf dersi veriyordu. 10 sene kadar önceydi. Seneler içinde sörfteki ustalığını mutfağa taşıdı. Önce Köşe Kahve’nin karşısına Barbun’u açtı. Çeşme’ye gelenleri deneysel mutfakla tanıştırdı. Burayı Alancha izledi. Alancha dekoruyla, Alaçatı’yı kuşbakışı izleme imkanı sunan konumuyla, genç garsonlarıyla, kendi yetiştirdiği otlarıyla ve çaldığı müzikle yemekten ziyade bir gastronomi deneyimi sunuyor. 12 course’luk tadım menüsü sürekli değişiyor. Bu kış Maçka Armani Residences’ın içine de açılınca ününü katladı.
Sole Mare: Çeşme’de eğlence dünyasını yöneten isimlerin başında gelir Selim Kaptan. Kaptan’ın Sole Mare’si senelerdir Çeşme’de gece gezmelerinin tek adresi.
Aquente: Plaj sonrası sıcak havuza girebileceğiniz alternatifsiz bir mekan. Paşalimanı’nda deniz kenarında.
Asma Yaprağı: Ortaya kurulmuş bir masa üzerindeki çeşit çeşit zeytin yağlılar iştahınızı kabartıyorsa bir sandalye çekin. Artık kabak çiçeği dolması mı istersiniz, maş fasulyesi piyazı mı, enginarlı bakla mı.. Final için de tarçınlı köfte. Hepsi mekanın sahibesi Ayşenur Mıhçı’nın şaheserleri. Asma Yaprağı, bu yaz da popülerliğini sürdüreceğe benziyor. Temmuz-Ağustos için rezervasyon almaya başlamışlar bile.
LIsa CortI Alaçatı: Bu mağazada satılan rengarenk kaftanlara, çantalara, yastıklara, takılara, şapkalara kısacası her şeye bayılıyorum. Ürünlerin hepsi el dokuması. Desenler, ipek ve pamuklu kumaşlara el baskısı tekniğiyle uygulanıyor.
Traktör: Hacımemiş’in en yeni mekanı. Açılmasıyla beraber dolmaya başladı. İstanbullu işadamı Kerem Erhan, Alaçatı’daki güzel evinin avlusunu bu sene gurme bir bara dönüştürdü. Yanına da Cordon Bleu mezunu Beyza Bozanoğlu’nu ve DJ Cenk Tengilimoğlu’nu ortak aldı. Yemek öncesi ve sonrasında da uğranabilecek samimi bir mekan. Gurme kahvaltıda da iddialı.
Ferdi Baba: Şifne’de kendi yağında kavrulan, deniz kenarında leziz yemekle iyi hizmeti bir arada sunan ufak bir yerdi. Ta ki Alaçatı Port’ta açılana kadar. Burası da yenilenen Şifne’deki restoranı da ne zaman gitsek dolu. Kalabalığa rağmen değişmeyen lezzet ve hizmet standartları var. Bu yaz yenilik olarak Alaçatı’nın içine Yaya’nın eski yerine geliyorlar.
Kapari Bahçe: Microsoft eski genel müdürlerinden Haluk Maga’nın eşi Banu ile birlikte işlettiği restoran Hacımemiş’in en uğrak noktalarından. Maga çifti Hacımemiş’in en eski ve büyük taş konağının kalıntılarını koruyarak bir cennet bahçesi yaratmışlar. Restoranın hemen yanında Bazen adını verdikleri butiklerinde de tasarımcıların elinden çıkma kıyafetler ve aksesuarlar satıyorlar.
Çeşme Marina Tuval: Kalabalığın ortasında yemek yemekten hoşlanmayanlar için Çeşme Marina’daki Tuval en doğru tercih. Daha çok İzmirlilerin uğrak yeri olan mekana rezervasyon yaptırırken deniz kenarı bir masa istediğinizi söylemeyi unutmayın. Tuval’in imza yemeği bonfilesi. Ancak deniz ürünlerinde de çok başarılı.
FİLLERİN ŞANSINA İNANANLARA….
Sinem Güven’in Hindistan sevgisi ara verdiği eski mesleğine geri dönmesini sağladı. Fakat bu meslek düşündüğünüz gibi mankenlik değil. Takı tasarımcılığı. Hatırlayanlar çıkacaktır, daha önce altın üzerine yarı değerli taşlı takılar tasarlıyordu Güven. Markasının adı da SG Takı’ydı. Ancak müşteriyle birebir alışveriş bir süre sonra onu mutsuz etmeye başlayınca bu işi bıraktı. Ve beş yıl aradan sonra Lidyana’nın ortağı Hakan Baş ile birlikte yeniden bu işe girişti. Hindistan’da ürettirdiği takılarından özel bir koleksiyonu da ilk kez Lidyana için müşterilerine sundu.
Sinem Güven’in yeni markasının adı: ‘Hathi’. Takıların her biri elde ve Yeni Delhi’de üretiliyor. Doğru ustaları bulmak için çok uğraştığını söylüyor Güven. Peki neden Hathi ismini seçmiş? Güven anlatıyor: “Hathi, Hintçe’de fil demek. Fil de şansı, bereketi ve huzuru temsil ediyor. Ben de yaklaşık iki yıl önce bileğime fil dövmesi yaptırmıştım. Şans getirdiğine ve beni koruduğuna inanıyorum. Kullananlara şans getirmesi için de markamın adını Hathi koydum.”
Takılarını gümüş üzerine çalışan Güven, elmas, yakut, safir gibi değerli taşları kullanıyor. “Elmas bana yaşanmışlık hissi veriyor. O nedenle çok seviyorum” diyen Güven’in takılarının spiritüel bir yanı da var. 3 senedir kozmik enerji çalışan Güven, takılarını da kozmik enerjiyle temizliyor. Bu temizliğin nasıl yapıldığını merak ettiniz değil mi? İlk olarak üretim sırasında taşlara yüklenen enerjiler işin uzmanı tarafından 2 saatlik bir seansla temizleniyormuş. Sonra da taşıyanlara şans, bereket, sağlık ve huzur getirmesi için pozitif enerji yükleniyormuş. Bir takıdan bu kadar çok şey beklemek fazla mı? Bilemiyorum. Çok severek aldığım yakutlu küpelerimi biraz takayım. Sizi haberdar ediyorum.
PERA MÜZESİ’NDEKİ KÜÇÜK FARKLILIKLAR
Geçtiğimiz ay Pera Müzesi’nde rengarenk bir sergi başladı. Günümüz çağdaş sanatının sıradışı isimlerinden Grayson Perry’nin ‘Küçük Farklılar’ı… Serginin 26 Temmuz’a kadar açık olduğu bilgisini verdikten sonra Perry’nin ilgi çekici hikayesine geçelim. Turner Ödüllü Perry, İngiltere’nin en tanınmış çağdaş sanatçıları arasında. Çalışmalarında gerçek insan öyküleri üzerinden milliyetçilik, aile, din ve cinsiyet gibi kavramları sorguluyor. Kimlik değiştirme onun favori konularından biri. Din ve cinsiyet değiştirmenin yanı sıra sınıf meselelerini de halı, seramik ve baskılara yansıtıyor. Zaman zaman travesti kılığına bürünen Perry, dişil yansıması olan Claire’e pek çok çalışmasında yer veriyor.