Londra Belediye Başkanı Boris Johnson’un kısmeti Londra Olimpiyatları’ndan sonra daha da açıldı. Mayıs’ta belediye başkanlığı seçimlerini güçlü İşçi Partisi adayı Ken Livingstone’un önünde % 51.5 oy alarak kazanan Muhafazakar Parti üyesi Johnson’un Başbakan David Cameron’un en büyük rakibi olacağı aşikar. Kurtuluş Savaşı’na karşı çıkan ve ‘hain’ damgası yiyerek linç edilen gazeteci Ali Kemal’in torunu olan ‘Türk’ Boris şimdi de etki alanını uluslararası arenaya taşımaya çalışıyor. Kasım ayının sonunda Johnson liderliğinde bir grup işadamı, Londra’ya yabancı sermaye yatırım çekmek için Hindistan’ı ziyaret ettiler. Muhafazakar Parti liderliğindeki koalisyon hükümetinin yabancılar ile ilgili politikalarını ciddi olarak eleştiren Johnson, özellikle yabancı öğrencilere yönelik sıkılaştırılan vize uygulamalarına kamuoyu önünde tepki göstermişti. İlginç bir tesadüf olarak, Hindistan’daki temaslarının ardından Londra’ya yaklaşık 100 milyon sterlin yatırım yapacağını açıklayan ilk kurum Amity Üniversitesi oldu. Üniversite yaklaşık 15 bin öğrencinin eğitim göreceği bir yerleşke için Johnson’dan arazi sözü de alırken, hükümetin vize kararının yatırımlarını etkilemeyeceğini belirttiler. Kendisi inkar etse de, bakalım 2015 parlamento seçimlerine kadar Boris Johnson, önce Muhafazakar Parti liderliğine ve sonrasında da başbakanlığa yönelik bir kampanya yürütecek mi?
MERKEZ BANKASI’NA KANADALI BAŞKAN!
Uzun süredir devam eden hummalı arayış sona erdi ve büyük bir sürprizle İngiltere Merkez Bankası’nın yeni Başkanı olarak 47 yaşındaki Kanada vatandaşı Mark Carney atandı. Önümüzdeki yıl Temmuz ayında göreve başlayacak olan Mark Carney, Kanada’da doğmuş olsa da Oxford Üniversitesi’nde eğitim almış ve eşi de İngiliz. Uluslararası Yatırım Bankası Goldman Sachs’da başarılı bir kariyerin ardından çok zor bir dönemde göreve geldiği Kanada Merkez Bankası Başkanlığı sırasında, Kanada’yı krizden asgari hasarla çıkartmayı başarmış. İngiltere Merkez Bankası’nın 318 yıllık tarihinde ilk kez İngiliz vatandaşı olmayan bir yöneticinin tepe koltuğa oturacak olması finans çevrelerinde ve İngiliz kamuoyunda sürprizle karşılandı. Beş yıl süreyle bu göreve gelecek olan Mark Carney’nin İngiliz vatandaşlığına geçmeyi değerlendirdiği iddia ediliyor. Bizden uyarması, yürürlüğe girecek olan yeni vergi kanunlarıyla Carney İngiliz vatandaşlığına geçse de kısa zamanda ‘pişman’ olabilir.
BİR BANKA ARAŞTIRSA DA ÖĞRENSEK...
İngiliz bankası Lloyds TSB’nin yaptığı son anket gösteriyor ki İngilizler cebinde, evinde, arabasında toplam 317 milyon sterlin (yaklaşık 1 milyar Türk Lirası) bozuk para tutuyor. Bana ilginç gelen ortalamada erkeklerin (yaklaşık 18 sterlin) kadınların (yaklaşık 10 sterlin) neredeyse iki katı bozuk para taşıdıkları sonucunun anketten çıkması. Birden fazla çantaları, geniş gardıropları ile kadınların üzerinde her zaman daha fazla bozuk para kaldığını düşünüyorum. Her 10 kişiden birinin cebinde 50 sterlinden fazla bozuk para olduğu da anketin sonuçları arasında. ‘Nakit yönetimi’ni en iyi yapanlar Galler’de yaşayanlar iken, bölgesel olarak en yüksek bozuk para ise İngiltere’nin kuzey bölgelerinde yaşayanlarda bulunuyormuş. Merak ediyorum, acaba Türkiye’de ortalama vatandaşın üzerinde ne kadar bozuk para var?