Dünya nüfusu 7 milyara ulaştı…

Gezegendeki 7 milyar insanın 1 milyarının açlıkla karşı karşıya olduğu dikkate alındığında tarım ve gıda sektörlerinin önemi daha net anlaşılıyor. Ortak görüş, geleceğin en stratejik sektörlerinden birinin tarım ve gıda olacağı yönünde… Türkiye nüfusunun büyük kısmının geçimini sağladığı, ulusal gelirimiz içerisinde önemli payı olan, sanayi sektörünün hammadde temin ettiği ve toplam ihracattan yüzde 13.5 gibi çok önemli bir pay alan tarım sektörünün Türkiye’deki büyüklüğü 2011 yılında 62 milyar dolara ulaştı. Türkiye, tarım üretiminde Avrupa’da birinci, dünyada ise 8’inci sıraya yükseldi. Türkiye, tarımı ile sadece kendi kendine yeten bir ülke değil; rakamlar henüz istenen seviyeye ulaşmasa da tarım ürünlerini ihraç edebilmeyi de başaran bir ülke. 2011’de 18 milyar dolara ulaşan tarımsal ihracatın 2023’te 40 milyar dolara ulaşması hedefleniyor. Bu hedef, tarımın sektörünün gelecek 10 yıldaki gelişim potansiyelini de açıkça ortaya koyuyor. Tarım sektörünün finansmanına bakacak olursak 2000’li yıllara kadar çiftçilerimizin bankacılık ihtiyaçlarının neredeyse tamamı yalnızca Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatifleri tarafından sağlanıyordu.

Bunun dışındaki mali olmayan kaynaklarla (eş-dost, bayi vb) çiftçi çok pahalı koşullarda borçlanabiliyordu. Tarım sektörü kayıt altına alındıkça ve geliştikçe çiftçilerin bankacılık sektörü için muteber müşteriler haline geldiğini görüyoruz. Bu anlamda sektörün geliştiği ve dönüştüğü bu ortamda bankaların sektörün büyümesi yönündeki katkısı büyük. İşte tarım bankacılığı alanında son dönemde önemli adımlar atan bankalar ve en yeni hizmetleri…

Devamı Platin'de...