USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Teknoloji Haberleri

27 Aralık 2025 09:20

Yapay zekada yeni dönem başlıyor

Deloitte Teknoloji Trendleri 2026 Raporuna göre yapay zeka, ekosistemin her köşesinde temel bir katmana dönüşürken rekabet avantajını belirleyecek asıl fark 'yeniden tasarım' olacak.

Yapay zekada yeni dönem başlıyor

Deloitte, Teknoloji Trendleri 2026 raporunu yayımladı. Raporun bu yıl yayımlanan 17'nci edisyonu, yapay zekanın artık kurumsal teknolojinin hiçbir köşesini 'dokunulmamış' bırakmadığını ve geçen yılın 'kanıtlama ve mümkün olanı görme' odağından bu yıl "ölçekleme" odağına geçildiğini ortaya koyuyor. Rapor, önümüzdeki 18–24 ayda iş dünyasının gündemini şekillendirecek birbirine bağlı ana trendler ve yapay zekâ ilerledikçe izlenmesi gereken kritik sinyallere ilişkin içgörüler sunuyor.

Rapora göre; üretken yapay zeka, yaklaşık 100 milyon kullanıcıya iki ayda ulaşarak yeni teknolojilerin benimsenme hızında yeni bir eşiği işaret ediyor. Teknoloji Trendleri 2026 raporunda paylaşılan verilere göre yapay zekâ tarafından oluşturulan yanıtlar, geleneksel web sitelerine olan tıklama oranlarını üçte birden fazla oranda azaltmış durumda. Yapay zekâ platformlarının organik trafiğin yüzde 6,5'ini yönlendirmekte olduğu belirtilirken, bir yıl içinde bu oranın yüzde 14,5'e ulaşması bekleniyor. Raporda ayrıca yapay zekâ girişimlerinin, geliri 1 milyon dolardan 30 milyon dolara çıkarmada SaaS şirketlerine kıyasla 5 kat daha hızlı ölçeklendiği belirtiliyor.

BİLEŞİK ETKİYLE HIZLANAN DÖNÜŞÜMDE 'YENİDEN TASARIM'

Teknoloji Trendleri 2026, teknoloji liderlerinin yapay zekâda denemekten ölçülebilir etkiye geçmek zorunda olduğunu vurguluyor. Benimseme hızı ve yatırım/altyapı/veri döngüsü, inovasyonu "bileşik" şekilde hızlandırıyor; bu hızın gerisinde kalmamak için kurumların süreçlerini yalnızca otomatize etmek yerine yeniden tasarlaması gerekiyor. Rapor, teknoloji fonksiyonunun yalnızca otomasyondan ibaret olmayan şekilde yeniden kurgulandığını; yapay zekâ iş birliği tasarımı, edge AI mühendisliği gibi yeni rol ve yetkinliklerin yükselişe geçtiğini aktarıyor.

YAPAY ZEKA ROBOTLARLA FİZİKSELLEŞİYOR

Rapora göre yapay zekâ artık ekranlarla sınırlı değil; endüstriyel robotlardan otonom sistemlere uzanan bir hatta somut değer üretiyor. Amazon'un bir milyonuncu robotunu devreye alması ve şirketin yapay zekâ modeli DeepFleet'in depo içi seyahat verimliliğini yüzde 10 arttırması, "fiziksel yapay zekâ" dalgasının hızlandığını gösteriyor. Raporda atıf yapılan UBS'nin tahminine göre; 2035'e kadar iş yerlerinde 2 milyon insansı robot kullanılacağı öngörülürken, bu robotlar için toplam adreslenebilir pazarın 2050'ye kadar 1,4-1,7 trilyon dolar bandına ulaşması bekleniyor. Bu öngörüler, operasyonların ve iş gücü tasarımının yeniden düşünülmesini gündeme taşıyor.

'AJANTİK' İŞ GÜCÜNE HAZIRLIK

Birçok kurum, ajantik yaklaşımlarda pilot uygulamalardan üretime (yüksek ölçekte kullanıma) geçişte zorlanıyor. Rapora göre temel sorun, mevcut süreçlerin otomasyonu ile yetinilmesi; oysa lider organizasyonlar, agent-first yeniden tasarım, yönetişim ve maliyet (FinOps) yönetimini birlikte ele alıyor. Deloitte anketine göre; kuruluşların yalnızca yüzde 11'i aracı (ajantik) sistemleri ölçekli şekilde kullanıyor. Yüzde 38'i pilot aşamasında bulunurken, yüzde 42'si hâlâ aracı stratejisi konusunda yol haritası geliştirdiğini belirtiyor. Yüzde 35'inin ise resmi bir stratejisi yok. Kuruluşların yüzde 64'ü önümüzdeki iki yılda yapay zekâ yatırımlarını arttırmayı planlıyor; teknoloji bütçelerinde yapay zekâ payının ortalama yüzde 8'den yüzde 13'e yükselmesi bekleniyor.

ALTYAPI STRATEJİLERİ YENİDEN YAZILIYOR

Yapay zekâ çıkarım (inference) maliyeti iki yılda 280 kat düşse de kullanım hacminin hızla artması nedeniyle şirketlerin toplam harcaması büyüyor ve yüksek hacimli iş yüklerinde bulut maliyetleri kritik eşiklere ulaşıyor. Deloitte, bu nedenle kurumların bulut + on-prem (kurum içi) + edge (uç) bileşenlerini birlikte ele alan hibrit mimarilere yöneldiğini vurguluyor.

Teknoloji Trendleri 2026'nın bir diğer vurgusu ise yapay zekânın siber savunmada hem risk hem de fırsat yaratması ve dolayısıyla güvenliğin en baştan tasarıma gömülmesi gerekliliği. CISO'ların büyük çoğunluğunun şifresiz kimlik doğrulamayı uyguladığını veya uygulamayı planladığını belirtmesi, kimlik güvenliğinin dönüşüm ajandasındaki yerini güçlendiriyor. Raporda 2028'e kadar yapay zekâ araçlarının kullandığı verilerin yüzde 80'inin sentetik olacağı öngörüsü paylaşılıyor. Sentetik verinin yükselişi, nöromorfik bilişim, edge AI, AI giyilebilirleri, biyometrik doğrulama, agent'ların mahremiyet etkisi ve temel modellerde olası "plato" işaretleri gibi sinyallerin yakından izlenmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.

"YAPAY ZEKA ELEKTRİK GİBİ TEMEL BİR ALTYAPI KATMANINA DÖNÜŞTÜ"

İş dünyasında yapay zekâ gündeminin artık "deneme yapmak"tan "ölçeklemek ve kalıcı değer üretmek"e evrildiğini belirten Deloitte Türkiye Teknoloji ve Dönüşüm Hizmetleri Lideri Hakan Göl şunları ifade etti: "Teknoloji Trendleri 2026, yapay zekânın ürün ve hizmetlerde 'elektrik' gibi temel bir altyapı katmanına dönüştüğünü net biçimde ortaya koyuyor. Liderler, rekabette farklılaşmanın anahtarının yapay zekâyı otomasyon, inovasyon ve hızlanmayı sağlamak için kullanmak olduğunu fark etti. Ancak başarı için gelişmiş teknolojiden fazlası gerekiyor. Kurumların süreçleri yalnızca otomatize etmesi değil, yeniden tasarlaması; yatırımları iş çıktılarıyla ilişkilendirmesi ve hızlı uygulama yapması gerekiyor. Birçok işletme ajantik yapay zekâ uygulamalarından kayda değer bir dönüşüm görmüyor; çünkü operasyonlar temelden yeniden tasarlamak yerine mevcut süreçler otomatikleştiriliyor. Oysa önde gelen kuruluşlar, agent-first süreç yeniden tasarımını benimsiyor; çoklu agent orkestrasyonu uyguluyor ve agent'ları, özel yönetim çerçeveleri gerektiren silikon tabanlı bir iş gücü olarak ele alıyor. Bu; agent'ların işe alıştırılması, performans takibi ve FinOps maliyet yönetimini kapsıyor. Gelecek; kademeli otonomi seviyelerine, hibrit insan-dijital iş güçlerine ve sürekli öğrenme için agent'ların ürettiği verilerden yararlanmaya işaret ediyor; bu da işletmelerin çalışma ve rekabet biçimini dönüştürüyor. Ajantik sistemlerden fiziksel yapay zekâya, altyapı ekonomisinden siber güvenliğe kadar pek çok başlıkta şirketler için kritik soru şu: Hızla büyüyen bu kapasiteyi nasıl yönetecek, nasıl yönetişim altına alacak ve nasıl sürdürülebilir şekilde ölçekleyeceğiz? Teknolojik değişimin hızı kökten değişti ve bu kalıpları erken fark eden kuruluşların uyum sağlamak için zamanı olacak. Başarı; kademeli değişim yerine, sürekli evrimi benimsemeyi ve operasyonları cesurca yeniden hayal etmeyi gerektiriyor."

EN ÇOK OKUNANLAR