USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Teknoloji Haberleri

27 Mayıs 2025 12:06

Tarımda dönüşümün anahtarı: Teknoloji

Türkiye'nin en büyük modern sera işletmecisi olan Alarko Tarım Grubu, 2028 yılı sonuna kadar Türkiye ve Kazakistan'da toplam 10 bin dekar modern sera alanına ulaşmayı ve jeotermal seracılıkta dünyada ilk 10 içerisinde yer almayı hedefliyor.

Tarımda dönüşümün anahtarı: Teknoloji

Sanayi, taahhüt, turizm gibi sektörlerde faaliyet gösteren Alarko Holding 2023'te Alto Farm markasıyla tarım sektörüne girdi. Holding'in CEO'su Ümit Nuri Yıldız bu önemli stratejik hamleyi açıklarken, "İlk etapta Türkiye'nin farklı bölgelerinde jeotermal enerjiye erişimi olan uygun sahaların tarımsal üretim için tahsislerini almayı planlarken bu sahaların jeotermal kapasiteleri ölçüsünde yüksek teknolojili seralar kuracak. Türkiye'nin en önemli tarımsal üreticilerinden biri olmayı hedefliyoruz" diyordu. Bu stratejik kararla birlikte 2023'te kurulan Alarko Tarım Grubu, tarımda değer zincirinin tamamında yer alma vizyonuyla yatırımlarına başladı. Şu anda modern seracılık, gıda sanayi, niş gübre ve tohum ıslahı olmak üzere dört önemli alanda faaliyet gösteriliyor. Yıldız'ın açıkladığı ana stratejinin üzerinden yaklaşık iki yıl geçti. Bu süre içinde Alarko Tarım Grubu önemli mesafeler kaydetti. Biz de bu gelişmelerin detaylarını öğrenmek için Alarko Tarım Grubu Genel Müdürü Ümit Boran ile görüştük. Boran hem halihazırdaki yatırımları hem de yeni hedefleri Platin okuyucuları için anlattı...

*İki yıl içinde Türkiye'nin en büyük modern sera işletmecisi oldunuz, yurt dışı yatırımlarınız da oldu, detayları anlatabilir misiniz?

Tarımda 360 derece yer alma vizyonumuzun lokomotifini; Afyonkarahisar, Denizli ve Eskişehir'de bulunan ve sayısı 20'ye ulaşan modern sera yatırımlarımız oluşturuyor. 2023 yılında Alsera şirketimizle başladığımız yatırımlarımızla bir yıl gibi kısa bir sürede Türkiye'nin en büyük modern sera işletmecisi olduk. Türkiye'nin güçlü jeotermal kaynaklarını ekonomiye kazandıran modern seralarımızda, dijital sistemlerle yönetilen süreçlerle, izlenebilir ve güvenli ürünler yetiştiriyoruz. İnovatif ve çevreci üretim uygulamalarıyla ürettiğimiz, AB akrediteli bağımsız laboratuvarlar tarafından 'sıfır kalıntı' ile belgelenen domates üretimimiz Avrupa'da büyük talep görüyor. Mahsulümüzü yerel pazara sunmanın yanı sıra başta İngiltere, Hollanda, Almanya, Belçika gibi Avrupa ülkeleri olmak üzere toplam 20 ülkeye ihraç ediyoruz. Türkiye'deki jeotermal ısıtmalı seralarımıza ek olarak geçen yıl, Kazakistan'ın Çimkent şehrinde 400 dekar büyüklüğünde seramızın kurulumu için çalışmalara başladık. 2028 yılı sonuna kadar Türkiye ve Kazakistan'da toplam 10 bin dekar modern sera alanına ulaşmayı ve jeotermal seracılıkta dünyada ilk 10 içerisinde yer almayı hedefliyoruz.

*Jeotermal modern seracılığın haricindeki yatırımlarınız ne durumda?

Gıda sanayi, niş gübre ve tohum ıslahı alanlarının tümünde yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Geçen yıl açılışını gerçekleştirdiğimiz Palmira Agro mikro granül gübre fabrikamızla çiftçimize nakliye, depolama, işçilik, yakıt ve zaman anlamında da tasarruf sağlayarak üretim maliyetlerini 10 kata kadar azaltıyoruz. Alarko Gıda Sanayi ile 2023'ten bu yana kurutulmuş yaş meyve ve sebze üretimi gerçekleştirerek, endüstriyel oyunculara sağlıklı ve katkısız kurutulmuş ham madde ve ürün tedariki sağlamaya devam ediyoruz. Genseed şirketimizle de tohum yetiştirme ve ıslahı alanlarında araştırma ve geliştirme çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz.

*2025 yılı için hedefleriniz neler?

2028 sonuna kadar dünyanın en büyük jeotermal sera işletmecileri arasında yer alma hedefimiz doğrultusunda projelendirme süreçlerimizi önemli ölçüde tamamlamış durumdayız. O nedenle 2025'in ilk dört ayında yeni bir başvurumuz bulunmuyor.

Şu anda üç ilimizde toplam büyüklüğü bin 200 dekarı aşan örtü altı üretim kapasitesine sahibiz. Yıl sonu için modern seracılık alanında Türkiye'de net kapalı alan hedefimiz bin 500 dekar. 2026 sonunda ise yaklaşık 2 bin 500 dekar kapalı alana ulaştırmayı hedefliyoruz. Kazakistan'ın Çimkent şehrinde faaliyet gösterecek olan Alsera Kazakistan şirketimiz ise 2025'te 450 dekar, 2026 sonunda ise bin 250 dekar örtü altı üretim alanına sahip olmayı hedefliyor.

Palmira Agro şirketimizde geçen yıl çok önemli bir yatırımı hayata geçirerek Avrupa'nın en büyük hibrit mikro granül fabrikamızın açılışını gerçekleştirdik. Sürdürülebilirlik ve verimlilik açısından birçok fayda sunan mikro granül gübrenin avantajlarını çiftçilerimize en doğru şekilde aktarabilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2025'te mikro granül gübrenin tarımsal üretimde yarattığı katma değeri daha fazla çiftçimizle paylaşma hedefimiz var. İhracat hedefimiz üretimimizin yüzde 30'u düzeyinde. Ayrıca ürün geliştirme çalışmalarımızı sürdürerek yenilikçi çözümlerimizi çiftçilerimizle buluşturmaya devam edeceğiz. Alarko Gıda Sanayi şirketimizle kurutulmuş gıda alanında üretim kapasitemizi artırmak ve altyapımızı güçlendirmek üzere yatırımlar yapıyoruz. Bu yıl bu alanda önemli bir gelişim göreceğiz. Hedefimiz 2025 sonu itibarıyla 4 bin ton taze ürün işleyerek 250 ton civarında kurutulmuş ürün üretmek ve ürün gamımızı tamamen yerli ürünlerden 30 çeşit üstüne çıkarmak olacak. Bunun yanı sıra ihraç kapasitemizi beş ülkeye yönelik geliştirmeyi hedefliyoruz. 2025'te ayrıca, sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarımızı metriklerle destekleyecek çalışmaları da hızlandıracağız.

(Alarko Tarım Grubu Genel Müdürü Ümit Boran)

*Tarım teknolojileri ile ilgili şirketiniz ne gibi çalışmalar yapıyor? Sizce Türkiye'de Tarım teknolojileri yeterli derecede kullanılıyor mu?

Alarko olarak biz, tarım sektöründe teknolojiyi sadece bir destek unsuru değil, dönüşümün anahtarı olarak görüyoruz. Bu bakış açısıyla, çevre dostu ve sürdürülebilir üretimi esas alan iyi tarım uygulamalarımızı en güncel teknolojilerle hayata geçiriyoruz. Amacımız hem kendi üretim ve ticaret süreçlerimizde fark yaratmak hem de yerel üreticilere örnek olarak ülkemizde tarım sektörünün global pazarda rekabetçi bir şekilde yer alarak geleceğe taşınmasını sağlamak. Alsera şirketimizle, jeotermal kaynakla ısınan ve dijital tarım sistemleriyle yönetilen modern seralarımızda üretim yapıyoruz. Bitki zararlılarıyla mücadelede, doğal yöntemleri, teknolojinin sunduğu imkanlarla bir arada kullanarak 'sıfır kalıntı' sertifikalı ürünler yetiştiriyoruz. Aynı zamanda, su tasarrufu sağlama ve çevresel etkiyi azaltma amacıyla ileri teknolojilere yatırım yapıyoruz. 2024 itibarıyla gerçekleştirdiğimiz optimizasyonlarla geleneksel yöntemlere kıyasla yüzde 72 oranında su tasarrufu sağladık. Karbon ve su ayak izi ölçümlemeleriyle çevresel sorumluluğumuzu somut verilerle takip ediyor, 2025'te üretime başlayacak yeni seralarımızda yağmur suyu toplama sistemleriyle döngüsel kaynak kullanımını devreye alıyoruz.

Palmira Agro bünyesinde ise, dünyanın ilk hibrit üretim teknolojisine sahip ve Avrupa'nın en büyük yeni nesil mikro granül gübre fabrikasını 2024 Eylül ayında Çankırı Yakınkent OSB'de devreye aldık. Bu fabrikada, yüzde 65 daha az enerji ve yüzde 70 oranında daha az su kullanılıyor. Yüksek teknolojili üretim altyapısı sayesinde hem çevresel sürdürülebilirliği destekliyor hem de üretim verimliliğini artırıyoruz. Mikro granül gübrelerimiz, bitkiye doğrudan ve etkili besin aktarımı sağlarken, dekar başına 10 kata kadar daha az gübre kullanımına olanak tanıyor. Bu da üretim maliyetlerinde çiftçimize ciddi tasarruf sağlıyor ve üretim zincirinin tamamında çevresel etkileri azaltıyor.

Tohum ıslahı alanında faaliyet gösteren Genseed şirketimizle, yerel iklim ve toprak yapısına uygun, verimli ve hastalıklara dayanıklı tohumların yetiştirilmesi için çalışıyoruz. Laboratuvarlarımızda yürüttüğümüz genetik analizler, hastalık testleri ve ıslah kayıt sistemleri sayesinde, geleceğe dönük bir bio-informatik veri tabanı oluşturmayı hedefliyoruz. Alarko Gıda Sanayi fabrikamızda ise yenilikçi REV teknolojisiyle sebze-meyve kurutma işlemlerini yüksek kalite ve hijyen standartlarında gerçekleştiriyoruz. Tüm bu çalışmalarla, Alarko Tarım olarak, teknolojiyle entegre sürdürülebilir bir tarım modelini hayata geçiriyor; verimliliği artırırken çevresel etkimizi en aza indiriyoruz.

EN ÇOK OKUNANLAR