USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Tarım 4.0

14 Aralık 2021 14:32

Toskana'ya rakip Türk şehri: Akhisar

Ovalara yayılan zeytin ağaçları, binlerce insanın çalıştığı bir ekosistemi besliyor. Sofralarımıza gelen zeytinin yetiştiği topraklar keşfedilmeyi ve yatırım imkanlarını bekliyor. Türkiye'nin Toskana'sı Akhisar'ın zeytincilik serencamına büyüteç tutuyoruz

Toskana'ya rakip Türk şehri: Akhisar

Fotoğraf / Mesude Bülbül

Etrafında bir kültür ve ekonomi geliştiren tabiat mucizelerinin başında zeytin ve zeytinyağı geliyor. Yunan medeniyetinin ortaya çıkması ve yayılmasında zeytinin payı yadsınamayacak kadar büyük... Ekonomik katkısının heybeti sebebiyle tarih boyunca yeşeren, filizlenen ve dal, budak salan her medeniyet de onun etkisini görürüz. Geçmişi 39 bin yıl önceye uzanan zeytinin ana vatanı da hiç şüphesiz tarihin doğduğu Anadolu toprakları... Günümüzde ise ülkemizde Ayvalık, Gemlik gibi merkezler zeytinciliğin kalesi olarak isimlendiriliyor. 14 milyon zeytin ağacıyla Türkiye'nin en çok zeytin ağacına sahip coğrafyası olan Akhisar ise hem keşfedilmeyi hem de leziz zeytinyağlarının tadına bakılmasını bekliyor. Ve elbette bu bölge, zeytin ekonomisi için de çok şey vaat ediyor. İzmir'den Akhisar'a doğru uzanan yol boyunca görebileceğiniz zeytin ağacı popülasyonuyla bir anda kendinizi Toskana'nın o meşhur verimli zeytin tarlalarında hissediyorsunuz. Akhisarlı zeytinyağı üreticileri de bu bölgedeki zeytinyağı kalitesinin en az Toskana'da üretilenler kadar yüksek olduğunu vurguluyor. Akhisar için Türkiye'nin Toskana'sı desek abartmış olmayız diye düşünüyorum.

14 MİLYON 'BAKIMLI' ZEYTİN AĞACINA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR

Türkiye zeytin ağacı varlığının yüzde 7'den fazlasını sınırları içerisinde bulunduran Akhisar, 22 bin zeytin üreticisine de ev sahipliği yapıyor. Dededen, atadan miras tarlalarda rızkları için emek sarf eden zeytin üreticilerinin çabaları, tüm dünyada etkilerini görmeye başladığımız ürün kıtlığını düşününce takdire şayan. Tarlalarıyla birebir ilgilendiklerinin altını çizen Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, "14 milyon 'bakımlı' zeytin ağacına sahibiz" diyerek topraklarına ve yetiştirdikleri ürüne olan saygılarını ifade ediyor aslında. Diğer zeytin yetiştirilen coğrafyalardan farklı olarak ovada yer alan tarlalar, zeytin toplayanlar için büyük avantajlar barındırıyor. Dağ, tepe uğraşmadan yol kenarlarında yer alan zeytin tarlalarında hasada katılmak oldukça keyifli. Türkiye'nin yeşil zeytin rekoltesinin yüzde 75'ini, siyah zeytin rekoltesinin ise yüzde 30'unu tek başına karşılayan Akhisar, ihracattaki rekor talebi de kaliteli ürünlerle yerine getiriyor. Bölgede iriliği ve lezzetiyle dikkat çeken, özellikle biber, limon, sarımsak gibi lezzet verici dolgular ile lezzetine lezzet katan domat çeşidi ve çekirdeğinin kolay ayrılması, nefasetiyle tadanların bir daha elinden düşürmediği uslu zeytin çeşidi öne çıkan lezzetler olarak karşımızda duruyor. Modern tesislerle güçlendirilen bölgede 67 fabrikada, 22 bin üretici ile soğuk sıkım zeytinyağı üretiliyor.

DÖKME İHRACAT YERİNE AMBALAJLI İHRACAT ÖNE ÇIKARILMALI

Hasat şenliği esnasındaki sohbetimiz sırasında Alper Alhat, "Ambalajlı ihracat yerine dökme ihracat kolaycılığı sektöre hakim" diyor ve "Yüksek döviz kuru nedeni ile görece ucuz kalan zeytinyağımız, yurt dışındaki rakip zeytinyağı firmalarının iştahını kabartıyor" diye ekliyor. Anlaşılan, markalaşma ve ambalajlı ihracatı desteklemeye ülkenin tamamında olduğu gibi Akhisar'da da ihtiyacımız var. Yıllar içinde 0,8'den 2 litreye çıkan kişi başı zeytinyağı tüketimi, pandeminin de etkisiyle geçtiğimiz yıl 1,4'lere kadar düştü. Sağlıklı beslenmek için bu tüketim oranını yükseltmemiz gerekiyor.

YERLİ VE MİLLİ ÜRETİME KDV DESTEĞİ

Alhat, aynı zamanda girdi maliyetlerindeki yükselişlere rağmen sektör temsilcilerinin son tüketiciye sunulan zeytinyağı fiyatlarına çok az ya da hiç zam yapmayarak enflasyonla mücadelede üstlerine düşen görevi fazlasıyla yaptığını belirtiyor. Zeytinyağının perakende KDV'sinin yüzde 1'e indirilmesi taleplerini halkın kaliteli ve uygun fiyatlı zeytinyağı tüketimi için gündeme taşınması gerektiği şeklinde ifade ediyor. Bizler sofralarımızda kaliteli, lezzetli zeytin ve zeytinyağı ile buluşalım diye sabahın ilk saatlerinden güneş batıncaya kadar tarlada emek sarf ederek her türlü fedakârlığı yapan zeytin üreticilerinin pozitif ayrımcılığa ihtiyacı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yerli ve milli üretimimiz olan olan zeytin ve zeytinyağı sektörünü olması gerektiği yere taşımak için meseleyi hep birlikte sırtlamamız gerektiği çok açık. Akhisarlı zeytin üreticilerinin, ağaçlarıyla aralarında duygusal bir bağ olduğunu söylersek abartmış olmayız. Ağaçlarıyla fısıldayarak konuşan, onlara şefkat ve sevgiyle yaklaşan zeytin üreticileri, modern dünyanın ve kozmopolit şehirlerin günümüz insanına yüklediği ağır depresif halin, tam zıttını gözler önüne seriyor.

EN ÇOK OKUNANLAR