Temelleri 1912 yılında Küçükmustafapaşa'da Eczacı Abdi Nadir İbrahim Bey tarafından açılan eczane ile atılan Abdi İbrahim, bugün Türkiye'nin en önemli işletmelerinden biri olmayı sürdürüyor. 1919'da ilaç üretim laboratuvarını da kuran Abdi Nadir İbrahim Bey'in 1927 yılında ani vefatının ardından laboratuvarın yönetimini eşi Fatma Mehveş Barut devraldı. İlk kadın sanayicilerimizden olan Barut, 1940 yılında laboratuvarın yönetimini oğlu Eczacı Hayri İbrahim Barut'a devretti. Böylece yönetimde ikinci kuşak eczacı dönemi başlamış oldu. Babasının başlattığı 'iyileştirme' yolculuğunu büyük bir titizlikle devam ettiren Hayri İbrahim Barut, üretim hacmini büyütmek için laboratuvarı Vefa semtine taşıdı. Böylece Abdi İbrahim Fabrikası resmen faaliyete geçti. İbrahim Hayri Barut, cesur ve yenilikçi yaklaşımlarıyla Abdi İbrahim›i Türkiye'nin en büyük üçüncü ilaç şirketi konumuna getirmeyi başardı. 1961 yılında İbrahim Hayri Barut'un vefatının ardından eşi Belma Barut, aile üyesi Dr. Mekin Alpay'a işlerin idaresini teslim etti. 1981 yılında yönetimi, İbrahim Hayri Barut'un oğlu Nezih Barut ve ablası Nesrin Barut Esirtgen devraldı.
"ZOR ZAMANLARDA BİLE DEĞERLERİNDEN VAZGEÇMEDİ"
Abdi İbrahim'in 111 yıllık bir marka olarak bir asrı aşkın süredir sadece ilaç sektörüne odaklandığını belirten Bülbül, "İlk günden itibaren markasına yatırım yapmış, pazarda kendisini benzerlerinden ayıracak değerlerle hareket etmiş ve en zor zamanlarda dahi bu değerlerinden vazgeçmemiştir. Bu anlamda, Abdi İbrahim'in markalaşma yolculuğu uzun soluklu ve tutarlı bir meydan okumadır" yorumunu yapıyor.
"Şirketin büyüme ve global kimliğini pekiştirme gibi hedefleri olduğunu belirten Bülbül, "Projelerimizle ve çalışmalarımızla da katma değer yaratıyor, ülkemizin ve gezegenin geleceğine yatırım yapıyoruz" diyor.
DÜNYANIN EN BÜYÜK 100'ÜNDE YER ALAN İLK TÜRK İLAÇ ŞİRKETİ
Bülbül, şirketin başarısındaki kilometre taşlarını şöyle sıralıyor:
* Abdi İbrahim'in köklü tarihinde markalaşma çalışmaları 1981 yılından itibaren hızlandı. Büyüme odaklı bir yönetim anlayışına sahip olan Nezih Barut, ablası Nesrin Barut Esirtgen'in de desteğiyle Abdi İbrahim'in 30'a yakın uluslararası şirketin Türkiye temsilciliğini almasını sağladı; pek çok yabancı şirketle iş birliği yaparak ürün sayısını 150'ye kadar çıkardı.
* Bu süreç Abdi İbrahim'in üretim ve satış/dağıtım kaslarını kuvvetlendirdi, nitekim şirket 2007'de dünyanın en büyük 100 ilaç şirketi arasında yer alan ilk Türk şirketi oldu.
* En önemli kilometre taşlarından biri ise şüphesiz yurt dışındaki yatırım hamlesi oldu. 2012'de Kazakistan'ın en büyük şirketlerinden Global Pharm'ın yüzde 60 hissesini satın alan şirket bu pazarda Abdi İbrahim Global Pharm adıyla faaliyet gösteriyor. Japon Otsuka Pharmaceutical ile yüzde 50 ortaklıkla Abdi İbrahim Otsuka markasını, Cezayir'de de yüzde 50 Remede Pharma ortaklığıyla Abdi İbrahim Remede Pharma'yı kurdu.
* Uluslararası oyuncu kimliğini kuvvetlendiren en önemli adımlardan biri de pandemide, İsviçre'de kurulu 86 yıllık OM Pharma ilaç şirketini, İsviçreli bir ortak girişim grubu ile birlikte satın almasıdır.