Şölen'in yatırım planına aldığı büyüklüğü 13 futbol sahasına denk gelen yeni tesisiyle birlikte Gaziantep'teki toplam üretim merkezi yüzde 70 büyümüş olacak. Yeni fabrikanın 2024'te faaliyete geçmesi planlanıyor. Şölen CEO'su Erdoğan Çoban ile sektöründe dünyanın sayılı tesisleri arasında bulunan İstanbul ve Gaziantep'teki tesisleri hakkında konuştuk.

> Şölen'in Gaziantep'ten dünyaya açılış sürecinden bahseder misiniz?

Şölen, Gaziantep'te 1989 yılında 50 kişilik bir ekiple günlük 10 ton üretim kapasitesi olan 2 bin metrekarelik bir alanda kuruldu. 1991 yılında ihracata yönelmemizle birlikte, şirketimiz büyük bir ivme kazandı. 2005 yılında Gaziantep'te ikinci fabrikamızı açarak kapasitemizi artırdık. 2007 yılında ise Turquality Programı'na katıldık. 2009 yılında İstanbul Silivri'deki fabrikamızı faaliyete geçirdik ve burada kek, bisküvi çeşitlerimizi üretmeye başladık. Halen İstanbul ve Gaziantep'teki tesislerimizde üretimimize devam ediyoruz. Hedef pazarlarımızda güçlü bir şekilde var olabilmek için de yurt dışı ağımızı kurduk, halen daha yeni ofisler açmaya devam ediyoruz. Amerika, Kanada, İngiltere, Dubai ve Rusya'da ofislerimiz ve bölge müdürlüklerimiz; Cezayir, Ürdün, Azerbaycan ve Latin Amerika'da ise görevli arkadaşlarımız bulunuyor. Avrupa pazarı için Belçika'da bölge müdürlüğü kurma çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye pazarında ilk üç büyük oyuncudan biriyiz. Ozmo ile çocuk çikolatası segmentinin lider markasıyız. Luppo kendi kategorisinde 2. marka konumunda. Dolgulu bisküvi pazarında 3. markayız. Bayramlık ve ikramlık kategorisinin en büyük oyuncuları arasındayız.

Şu anda 200 çeşit ürünümüzü 120 ülkede tüketicilerimizle buluşturuyoruz. Dünyadaki gelişmiş pazarlara girmenin yolu inovatif ürünlerle markalaşmadan geçiyor. Bunun için her pazarın ve ülkenin koşullarına, ihtiyaçlarına uygun markalar geliştiriyoruz ve bu alana sürekli yatırım yapıyoruz. Bu güçlü yapımız sayesinde en çok çikolata ihraç eden firmalardan biriyiz. Toplam tonajımızın yüzde 70'ini ihracat oluşturuyor. Çikolata denince ilk akla gelen Belçika'ya Türkiye'den yapılan ihracatın yüzde 62'sini Şölen yapıyor. Kakao ülkesi Kolombiya'ya çikolata ihracatının yüzde 65'ini biz yapıyoruz. Yakın coğrafya, Arap Yarımadası, Türki Cumhuriyetler, Avrupa ve ABD'de en yüksek paya sahibiz. Bilhassa Avrupa ve Amerika'da çikolatanın ve çikolatalı ürünlerin daha çok tüketildiği, kalite ve gıda güvenliliğinin çok önemli olduğu kritik pazarlarda büyümemizi sürdüreceğiz.

ÜRETİMDE ÖNCELİK DAİMA KALİTE VE LEZZET

> Gaziantep'teki 'Türkiye'nin Çikolata Fabrikası' olarak nitelendirdiğiniz tesisinizden bahseder misiniz?

Gaziantep ve İstanbul'daki tesislerimizde yıllık 120 bin ton üretim gerçekleştiriyoruz. Gaziantep tesisimiz, sahip olduğu ileri teknoloji bakımından dünyanın ilk üç tesisi arasında. Bu tesise, Türkiye'nin Çikolata Fabrikası ismini de biz değil, tesisimizi gezen sektörümüzün otoritesi diyebileceğimiz tedarikçilerimiz, makine üreticileri koydu diyebilirim. Onlar bizi bu unvana layık gördüler. Tesisimizi gezen bir Japon müşterimiz Türkiye'nin Çikolata Fabrikası olarak ilk kez telaffuz edince çok sevdik ve bunu sahiplendik. O zamandan beri biz de gururla bu şekilde kullanıyoruz. Bu tesisimizde öne çıkan ileri teknoloji, başarımızın tek sebebi değil. Üretimde önceliğimiz daima kalite ve lezzet. Teknolojinin ve marka yaratımının arkasındaki akıl, inovatif bakış açısı ve deneyim de çok önemli. Çalışanlarımızın yetkinliklerinden, uzmanlığından güç alıyoruz. O nedenle bu tesisimizi adeta aynı anda binlerce şefin tutkuyla çalışarak lezzetli ve fark yaratan ürünler ürettiği bir mutfak olarak tanımlıyoruz. Gıda güvenliği konusunda en ileri standartlara ve sertifikalara sahibiz. Tesislerimize 2012 yılından bu yana 300 milyon doları aşkın yatırım yaptık. Akıllı depo, yapay zeka için hatlar ve robotların yer aldığı akıllı bir entegre tesis olan Türkiye'nin Çikolata Fabrikası endüstri 4.0'ın tüm gerekliliklerine sahip. Üretim alanımız 120.000 metrekare, bu da 17 futbol sahası büyüklüğüne denk geliyor. 62 üretim hattı ve yaklaşık 450 adetten fazla robot bulunuyor. Sahip olduğu robot sayısı birçok otomobil fabrikasından daha yüksek. Çünkü bu kompleks yapıyı da akıllı sistemler olmadan yönetmek neredeyse imkansız. Tesisimizin kapasitesi günlük 800.000 kg.

> Gıda güvenliği konusunda ne gibi çalışmalarınız var?

Gıda güvenliğine büyük önem veren ve bu alana her yıl yatırım yapan bir şirketiz. Ham maddeden itibaren üretimin her aşamasında ürünlerimiz gelişmiş teknolojiye sahip laboratuvarlarımızda kalite kontrolden geçirilir. Girdi ham maddeler için üç aşamalı bir kontrol süreci söz konusudur. Öncelikle ham madde temin ettiğimiz tedarikçilerimizden analiz raporları talep edilir. Bu girdiler, kendi laboratuvarlarımızda indikatör organizma testlerine tabi tutulur ve ek olarak akredite laboratuvarımız tarafından gerekli kalite kontrol analizlerinden geçirilir. Sektörümüzde, üretimin her aşamasında en fazla analiz yaptıran ve benchmark kabul edilen şirket olduğumuzu söyleyebilirim. Gaziantep ve İstanbul'da bulunan iki fabrikamız da gıda güvenliği alanında bizi sadece Türkiye'deki değil, dünyadaki rakiplerimizden ayrıştıracak, üstün kılacak ve uzun vadede hedeflediğimiz noktalara taşıyacak özelliklere ve donanıma sahip. Tüm dünyada denetim ve belgelendirme yapan kuruluşlardan biri olan SGS tarafından habersiz yapılan BRC ve IFS denetimlerinden üst seviye olan AA ve High Level kategorisinde en yüksek puan alan nadir şirketlerden biriyiz. Ayrıca, stratejik iş birliği yaptığımız global zincir marketlerin gerçekleştirdiği habersiz denetimlerden de 100 üzerinden 98 puan alabilen nadir gıda şirketlerinden biri Şölen.

> Tesislerinizdeki dijitalleşme çalışmaları hangi konumda?

Üretim tesisimiz, dijital anlamda çağın çok ilerisinde bir tesis. 2007 yılından bu yana SAP'i kullanıyoruz. Dünyanın her yerinde farklı sektörlerde kullanılan SAP konusuna kendi kategorimizde ilk giriş yapan şirketlerden biri olarak SAP HANA'ya geçerek çok önemli bir yatırıma imza attık. Bu geçişle birlikte bütünleşik bir biçimde dünyanın her yerinde müşterisi bulunan kanalımızı yeni ERP altyapısı ile çok daha iyi besliyoruz. Planlamadan tahsilata olan sürecin tümünü bütünleşik olarak takip edebiliyoruz. Bu sistem bize hız, bilgi doğruluğu, iyi planlama, daha taze ürün, daha hızlı talep karşılama, gıda güvenliği gibi konularda büyük bir gelişme sağladı. Şu anda üretim tesisimiz tek noktadan 1000'in üzerinde SKU üretiyor; 20 bine yakın da girdimiz mevcut. Bu denli kompleks yapıyı daha verimli üretebilir hale getirmek için başlattığımız birçok yeni proje var. Örneğin; ürünlerimizin kutu ve kolilerini dijitalleşme ve otomasyonla hiçbir manuel proses olmadan üretim aşamasında ayrıştırıp her ülkeye özel kutu/koli üzeri baskılama süreci gerçekleştirebiliyoruz. Bir diğer örnek olarak; tedarikçilerimizden aldığımız ham maddeyi her aşamada takip edebilmeyi hedefleyen QR kod sistemine sahibiz. Bu sayede, hem biz hem de tüketicilerimiz ambalajın üzerindeki QR kodu okutarak ürünün ham maddesinin her aşamasını takip edebiliyor. Ürün izlenebilirliği ile şeffaflık sağlıyoruz. Kendi kaynaklarını en verimli şekilde kullanan işletmelerimizde, tüm üretim süreçlerinde kayıpları azaltarak hata oranını sıfıra düşürmeyi ve verimliliğin en üst seviyeye çıkartılmasını hedefleyen Toplam Üretken Bakım (Total Productive Maintenance-TPM) yönetim modelini uyguluyoruz. Bu alanda JIPM (Japan Institute of Plant Maintenance) tarafından her yıl düzenlenen TPM Awards 2020'de 'Mükemmellik Ödülü'ne layık görüldük.

ÜRETİM HİKAYESİNİN BAŞLADIĞI VE BİTTİĞİ YER: AKILLI DEPO

> Gaziantep tesisinizin akıllı deposundan bahsedebilir misiniz?

Gaziantep'te yer alan akıllı depo, yapay zeka için hatlar ve robotların bulunduğu tesisimiz tüm süreçlerde çok gelişmiş bir otomasyon sistemi ile çalışıyor. Akıllı depomuz, üretim hikâyesinin başladığı ve en sonunda da yerini dağıtım heyecanına bırakan yer. Bu alanın tamamı, oldukça karmaşık bir algoritmaya sahip bir yapay zeka tarafından işletiliyor ve 24 saat kontrol altında. Akıllı depo sayesinde 2 milyon koliden fazla ürün sadece 53 metre genişliğinde bir alana sığdırılabiliyor. Tesisimizde ERP ile yönetilen tam otomasyon özellikli depo sisteminin yanı sıra idari bina, Ar-Ge ve kalite merkezleri de yer alıyor. ERP'ye entegre sistemler sayesinde hangi hatta hangi ürünü, ne kadar, hangi verimlilikte, hangi arızalarla hangi performans kayıplarıyla ürettik, ne kadar sürede müdahale ettik gibi detayları takip edebiliyoruz. Paketleme aşaması da tıpkı üretim gibi en teknolojik koşullarda, en titiz şekilde gerçekleştiriliyor. Halen mevcut tesisimizin akıllı deposu 55 bin paletlik. Devam eden yeni yatırımımızla ek 30 bin paletlik bir akıllı depoya daha sahip olacağız.

> Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir?

Şölen'in başarılı hikayesini, geleceğe dönük olarak daha büyük başarılarla yazabilmek benim en büyük hayalim. Tüm alanlarda x2 olarak koyduğumuz hedeflere ulaşabilmek için cesaretle yeniliklere imza atacağız. Şirketimizi kârlı büyütürken, farklı coğrafyalarda emin adımlarla büyümeyi sürdüreceğiz. Yeni inovatif ürünlerle global pazarlarda gücümüzü daha da artırmak istiyoruz.

2023'de 2022'ye göre dolar bazında yurt içi ve yurt dışı satışta yaklaşık yüzde 30 büyüme hedefledik. Yıl sonu şirket ciro hedefimiz 470 milyon dolar. 2023'de geçen yıla göre, tüm marka yatırımlarını iki katına çıkarma hedefimiz vardı. Şu anda bu hedef için planladığımız noktaya ulaştık.

Yeni ürün ve eklenen yeni lezzetler olmak üzere 17 ürün lansmanı yaptık. İlerleyen dönemde rekabetten farklılaşan yeni ve iddialı ürünlerimizi hem ülkemizde hem de yurt dışı tüketicilerimize sunmayı sürdüreceğiz. Yılı, ihracatta büyüme hedefimiz olan 310 milyon doların üzerinde kapatmayı planlıyoruz. 2023'te kısmen ve 2024 yılında tamamen faaliyete geçmesini planladığımız yeni tesisimizi de 2 yılda 100 milyon Euro'luk yatırımla hayata geçireceğiz. Yaklaşık 500 kişilik yeni istihdam planladığımız bu tesis bize 90 bin metrekare yani yaklaşık 13 futbol sahası büyüklüğünde yeni kapalı alan kazandıracak. Gaziantep'teki toplam üretim merkezimiz yüzde 70 büyümüş olacak.