1982 yılında, günün ötesinde bir vizyonla kurulan, Tureks Turunç Madencilik, markası Marble Systems ile Afyon'da başlayan hikayesini, bugün geniş ihracat yelpazesi ve Amerika'daki şirketiyle, tüm dünyaya duyurmayı başardı. Marble Systems markasıyla, Tureks Turunç Madencilik yapısı altında, mermer, doğal taş pazarlama ve ihracat alanında 39 yıldır en iyi teknolojilerle sektöre öncülük yapmaya devam eden şirket; mermer, doğal taş, traverten, oniks ve benzeri ürün seçeneği sunan, bu ürünleri levha, fayans, mozaik, dekoratif ve proje ölçülerinde üreten lider doğal taş şirketlerinden biri. Her yıl cirosunun yüzde 5 oranını Ar-Ge çalışmalarına aktaran Tureks Madencilik, güçlü tasarım ekibinin özgün çalışmalarıyla, mermerin en ufak parçasının dahi kullanıldığı geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Kurdukları sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak ve kurumsal yapıyı daha da güçlendirmek adına halka arz kararı aldıklarını belirten Tureks Turunç Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Münir Turunç ile Tureks'in global yolculuğunu, yatırım stratejilerini ve halka arz sürecini konuştuk...

* Şirketinizin kuruluş hikayesini bizimle paylaşır mısınız?

Tureks Turunç Madencilik 1982 yılında doğal taş ve mermerlerin ülkemiz için çok kıymetli olduğu ve değerinin fark edilmediği fikrinden yola çıkan Onursal Yönetim Kurulu Başkanımız İsmail Ünal Turunç'un geniş vizyonuyla faaliyetlerine başlayan, 1986 yılında şirketleşen bir aile kurumu. Konut ve ticari projelerin başrol oyuncusu mermer, markamız Marble Systems ile tüm dünyada hak ettiği yeri buldu. Sadece kısıtlı kullanım alanlarıyla anılan mermerin, değerli bir konuma gelmesinde babamın ve Tureks Turunç Madencilik'in katkısı önemli.

* 1982'de başlayan Tureks'in yolculuğunda büyüme hamlelerinin yatırımlarla geldiği görülüyor. Bu dönemlerdeki yatırım stratejilerinizi anlatabilir misiniz?

O yıllarında mermer ABD'de sadece lüks inşaatlarda kullanılıyor, satın almaları da İtalya'dan gerçekleşiyordu. Bizimki o dönemde Türkiye'deki ocaklardan çıkan blokların İtalya'ya sevk edilerek orada fason olarak işletilip ABD'ye ihraç edilmesiyle başlayan bir hikaye. O dönemde Türkiye'de mermer üretimi çok zayıf ve sadece belirli alanlarda kullanılıyor. İmalatı ise yok denecek kadar az. Bizim sürecimiz Türkiye ile ABD arasında ticaretle başladı. Biz o dönemde ABD'ye mermer ihracatı yaparken oradan gelen talepler, işlenmiş ve ürün haline gelmiş mermer olduğundan ve henüz Türkiye'de de üretim yeterli olmadığından, 1982 yılında ABD'de okulu bitirdiğimde, yine ABD'de ürünlerin pazarlama ayağını üstlendim. İş hacminin yıllar içerisinde artmasıyla 1986 yılında artık şirketleşmek gerektiğini düşündük ve ortaklarının aile üyeleri olduğu Tureks Turunç Madencilik şirketi kuruldu.

* 2016-2018 yılları arasında özellikle yurt dışı işlerinizde önemli gelişmeler görünüyor. Bu durum gelecek stratejinizi nasıl etkiledi?

Aslında ABD'de 2004 itibariyle önemli bir dönüşüm başladı. Bugün sıkça konuştuğumuz dijitalleşme sürecimiz. Türkiye'nin mermer ve maden alanında SAP yazılımı kullanan ilk firması olarak, sektörümüz dışında da öncülerden biri olduk. Bu dönüşüm, bizim ilişkide olduğumuz pazarlardaki iş yapış şekline çok olumlu yansıdı. Bugün Amerika'da bine yakın bayimiz, 7 adet kendimize ait depomuz ve 12 showroomumuz bulunuyor. Çok geniş bir pazarlama ağına sahibiz. Yeni bir ürün çıktığında ya da bir üründe değişiklik olduğunda çok kısa sürede tüm noktalara ulaşabiliyoruz. Biz bunu standart olarak yapabiliyoruz, doğal bir malzemede bu süreci yönetmek çok zordur, iyi bir operasyon gerektirir. Biz bu iş yapış şeklini 2000'li yılların başında başlayıp geliştirdiğimiz dijital dönüşüme borçluyuz.

* 2022'de halka açılmak için çalışmalara başladınız. Bu süreci biraz detaylarıyla anlatabilir misiniz?

Biz borsaya açılma kararını uzun yıllar önce vermiştik; bu dönemde gerçekleştirmek için gerekli adımları attık. Kurduğumuz sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak ve kurumsal yapımızı daha da güçlendirmek istiyoruz; bu nedenle halka arz kararı aldık. Sermaye Piyasası Kurulu'nun onayını bekliyoruz. Hisselerimizin yüzde 25'lik kısmını halka arz etmeye hazırlanıyoruz.

* Şirketin rekabet ve üretim kabiliyetleri güçlendi. Bu konuda rakamsal örnek verebilir misiniz?

Bugün 30 bin metrekare üzerine kurulu 20 bin metrekarelik kapalı alana sahip üretim tesislerimizde, mimari, iç mekân tasarımı ve peyzaj projeleri için çözümler sunuyoruz. Doğal taş üretimi ve taş ocakçılığına yaptığımız yatırımlarla yıllık 100 bin ton üretim hacmine ulaştık. Marble Systems markasıyla, Tureks Turunç Madencilik bünyesinde 50'den fazla ülkeye yaptığımız ihracatla, 2022 yılında yaklaşık konsolide 72.5 milyon dolar tutarında ciro elde ettik. 2022 yılı satışlarında dolar bazında yüzde 14'lük bir artış yaşadık. 2023 yılı 6 ay ciromuz ise yaklaşık 675 milyon TL (35.5 milyon dolar) olarak gerçekleşti.

* Halka arz gelirini nasıl kullanacaksınız? Önümüzdeki dönem için yatırımlarınız projeleriniz neler? Halka arzda şirketin ne kadarlık bir bölümünü satmayı planlıyorsunuz?

Halka arzdan elde edilecek gelirle, satış ağımızı güçlendirmeye yönelik çalışmalar, global pazardaki satış hacmimizi artırmak adına farklı yatırımlar yapacağız. Bu geliri işletme sermayesi ihtiyacı, güneş enerjisi ve otomasyon makine sistemleri yatırımının yanı sıra Avrupa, ABD, Güney Afrika, Avustralya ve Orta Doğu'da yeni showroom, satış ağı genişletme ve dağıtım merkezi yatırımlarında kullanacağız. ABD'de satış ağımızı özellikle plaka konusunda genişletmek ve ABD'de yakaladığımız dağıtım ağı başarısını Avrupa'ya taşımak için gerekli yatırımlarımız olacak. Üretim tesislerimizde ise verimliliğe ve ambalaj tasarrufuna yönelik otomasyonu içeren yatırım planlarımız var. Hisselerimizin yüzde 25'lik kısmını arz edeceğiz.