USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Sektörler

19 Mayıs 2025 10:22

Yerli üretimden akıllı tarıma

TARMAKBİR Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Bayramoğlu, "Dünyanın en büyük traktör pazarlarından biri olan Türkiye hem üretim hacmiyle hem de teknolojik dönüşüm potansiyeliyle dikkat çekiyor. Ancak artan maliyetler, krediye erişimdeki zorluklar ve küresel daralma sektörü sınamaya devam ediyor" diyor.

Yerli üretimden akıllı tarıma
TARMAKBİR Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Bayramoğlu, Türk traktör sektörünün son durumunu Platin'e değerlendirdi:

Türkiye, adetsel bazda dünyanın en büyük dördüncü traktör pazarı konumunda. Yerli üretim oranı yüzde 85'in üzerinde olsa da finansmana erişimde yaşanan sorunlar ve yüksek faiz ortamı sektörde daralmaya neden oluyor.

TÜRKİYE TRAKTÖR SEKTÖRÜNDE ÇEŞİTLİLİK ARTIYOR ANCAK GÖRÜNÜRLÜK SINIRLI

Türkiye'de traktör sektöründe yirmiden fazla firma, yaklaşık otuz markayı temsil ediyor. Ancak bu firmaların ne ölçüde aktif oldukları net biçimde görülemiyor. Bunun başlıca nedeni, TÜİK'in trafik tescil istatistiklerinde bazı markaların 'diğer' başlığı altında yer alması. Sektörde esas olarak 13 firma, yerli traktör tip onay belgesine sahip imalatçı olarak faaliyet gösteriyor. Bu firmalardan 5'i kendi motorunu da Türkiye'de üretiyor. CKD (parçalı kit) ve SKD (yarı monte) üretimler dahil olmak üzere Türkiye'de üretilen traktörlerin pazar payı yüzde 85-90 seviyelerinde. İthalatçı firmalar genellikle CBU (komple traktör) formunda ithalat yaparken, montaj ağırlıklı üretim yapan firmalar parçaları ithal edip, yerli tedarikçilerden temin ettikleri akü, lastik, kabin gibi bileşenlerle traktörü tamamlıyor. Yerli katkı oranı %51 ve üzeri olan traktörlerin pazar payı ise yaklaşık yüzde 75 olarak tahmin ediliyor.

ÜRETİM ADEDİNDE TARİHİ ZİRVE 2023'TE GÖRÜLDÜ

Türkiye'de 1963 yılından bu yana toplam 2.2 milyon adet traktör üretildi. 1965 yılı yalnızca 6.419 adetle en düşük üretim yılı olurken, 2023 yılı yaklaşık 96.000 adetle rekor yılı olarak kayıtlara geçti. 2024 yılında ise üretim yaklaşık 73.000 adet olarak gerçekleşti. Türkiye'de her tipte traktör üretimi yapılabiliyor. Ancak arazi ölçeklerinin görece küçük olması nedeniyle genellikle 100-120 beygir gücüne kadar olan traktörler tercih ediliyor. 145 beygir gücüne kadar traktör üretimi yapılabilse de, 150 bg ve üzerindeki traktörler tamamen ithal ediliyor.

Türkiye, özellikle 50-79 beygir gücündeki traktör segmentinde öne çıkıyor. 100-119 bg sınıfında da üretim her geçen yıl artıyor. Ancak 150 bg üzeri traktörler ve bağ-bahçe tarımı için özel geliştirilen, kısa dingil mesafeli ve düşük ağırlık merkezli traktörler tamamen ithal olarak pazarda yer alıyor. GPS tabanlı otomatik dümenleme sistemine sahip, ISOBUS protokolü sunan traktörlerin üretimi ise henüz emekleme aşamasında. Bu durum, üretici talebinin sınırlı olması ve ölçek ekonomisinin gerekliliğiyle doğrudan ilişkili.

DÜNYADA ADETSEL BAZDA DÖRDÜNCÜ BÜYÜK TRAKTÖR PAZARI

Adetsel olarak bakıldığında Türkiye, Hindistan, Çin ve ABD'nin ardından dünyanın en büyük dördüncü traktör pazarı konumunda. 1960'ların başında yıllık 500 adet seviyesinde olan iç pazar, 1968 sonunda 15.000 adedi geçti. 1976 ve 1977 yıllarında 70.000 üzeri satış rakamları kaydedildi. 2011–2014 arasında da satışlar yüksek seyretti. 2023 yılında ise 77.901 adetle tüm zamanların rekoru kırıldı. 2024'te ise trafiğe kaydı yapılan traktör sayısı 63.546 olarak gerçekleşti.

KÜRESEL PAZARLARDA TRAKTÖR DAĞILIMI GÜÇ SINIFINA GÖRE FARKLILAŞIYOR

Traktörlerin tüm ülkelerde tescil zorunluluğu olması, pazarlara dair verilere ulaşmayı kolaylaştırıyor. Ancak güç sınıfları göz önüne alınmadığında yapılan analizler yanıltıcı olabiliyor. Örneğin, Hindistan'da yılda yaklaşık 900 bin traktör satılsa da bunların yüzde 80'i 50 beygir altındaki sınıflardan oluşuyor. Çin'de 2022 yılında satılan traktörlerin yalnızca 496 bini 25 bg ve üzeri sınıfta yer aldı. ABD'de aynı yıl 40 bg üzeri traktör satışları 93.768 adetken, 40 bg altı 173.671 adetti. Kanada'da ise pazarın yüzde 64'ü 40 bg altı traktörlerden oluşuyor. 2022 yılı itibarıyla 40 bg ve üzeri traktör pazarında Türkiye 64 bin adetle dünya sıralamasında önemli bir yere sahip.

DARALMANIN TEMEL NEDENİ FİNANSMANA ERİŞİMDE YAŞANAN GÜÇLÜKLER

Analizlere göre Türkiye'deki çiftçilerin yaklaşık dörtte üçü tarımsal faaliyetleri için dış finansman kullanıyor. Bu kredilerin yüzde 60'ı bankalar aracılığıyla sağlanıyor. Her 100 çiftçiden 70'i işletme, 50'si yatırım kredisi kullanıyor ve yatırım kredilerinin yüzde 65'i tarım makineleri için harcanıyor. 2023'ün son çeyreğinden itibaren kredi faizlerinin yükselmesi ve şartların ağırlaşması, özellikle banka kredisiyle yapılan traktör satışlarını doğrudan etkiledi. Ağustos 2023'te yüzde 29,4 olan faiz oranı Mart 2024'te yüzde 58,8'e yükseldi. Güncelde bu oran yüzde 45 seviyelerinde. 2023'te devlet destekli krediyle yapılan traktör alımlarının oranı yüzde 70 iken, bugün bu oran yüzde 20'nin altına düşmüş durumda.

ÜRETİCİ ÖNCELİĞİNİ TEMEL GİRDİLERE VERİYOR, YATIRIM İKİNCİ PLANA İTİLİYOR

Çiftçiler, tarımsal faaliyetlerde öncelikli harcamalarını tohum, gübre, ilaç ve enerji gibi zorunlu girdilere yönlendiriyor. Bu nedenle traktör gibi yatırım niteliğindeki alımları çoğunlukla erteliyor. Son mahsul fiyatlarının beklentilerin altında kalması da yatırım iştahını olumsuz etkiliyor. Geçmiş dönem tecrübeleri, ekonomik kriz ya da belirsizlik dönemlerinde çiftçilerin yeni mekanizasyon yatırımlarını azalttığını gösteriyor. Bu eğilimin, mevcut koşullar altında 2024 yılı boyunca devam etmesi bekleniyor.

2025'TE TOPARLANMA İÇİN KREDİ ŞARTLARI VE HASAT SONUÇLARI BELİRLEYİCİ OLACAK

2025 yılı için iç piyasanın gidişatı büyük ölçüde çiftçi gelirine bağlı olacak. Traktör ve ekipman satışı, tarımsal kazançlarla doğrudan ilişkili. Eğer faiz oranlarında düşüş, kredi erişiminde iyileşme ve döviz kurlarında rekabetçi denge sağlanırsa, 2024'te yaşanan kayıpların 2025'te telafi edilmesi mümkün olabilir.

TÜRKİYE, YERLİ VE YABANCI MARKALARIN REKABET İÇİNDE BÜYÜDÜĞÜ DİNAMİK BİR PAZAR SUNUYOR

Türkiye'nin yüksek satış hacmi, çok uluslu traktör markalarının ilgisini canlı tutuyor. İmal edilen traktörlere getirilen avantajlar, son yıllarda birçok yabancı markanın Türkiye'de üretime başlamasını sağladı. Bu firmalardan bazıları pazarda ciddi pay sahibi olmuş durumda. Bu trendin devam etmesi, mevcut yatırımların kapasite artışı ve yerlilik oranı yükseltilerek sürmesi bekleniyor. Hatta sıfırdan yeni yatırımların gelmesi de sürpriz olmayacak. Türkiye traktör pazarı, hem üretim kapasitesi hem de iç talep potansiyeli ile güçlü bir altyapıya sahip. Ancak bu gücün sürdürülebilir büyümeye dönüşebilmesi için finansmana erişimin kolaylaştırılması, yerli üretimin yüksek teknolojili modellere kaydırılması ve sektörün küresel rekabette konumunu daha da sağlamlaştıracak politikalarla desteklenmesi gerekiyor.

(TARMAKBİR Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Bayramoğlu)

EN ÇOK OKUNANLAR