
Yapay zeka ve veri analitiği, e-ticaretteki dönüşümün en güçlü araçları arasında. Türkiye'nin dijitalleşme yolculuğunda öncü platformlardan biri olan Trendyol, bu teknolojik dönüşümün etkilerini üretimden lojistiğe, müşteri deneyiminden ihracata kadar birçok alanda gözlemliyor. Pandemi sonrası hız kazanan e-ticaret ekosistemi, artık ülke ekonomisinin stratejik bir bileşeni. Sektördeki öncelikler sadece çevrim içi satış yapmakla sınırlı değil; verimlilik, sürdürülebilirlik ve küresel rekabet gücü gibi unsurları da kapsıyor. Bu yeni dönemde şirketlerin başarısı, teknolojiyi iş süreçlerine nasıl entegre ettikleriyle ölçülüyor. Trendyol Grubu CEO'su Erdem İnan, e-ihracatın Türkiye'nin büyüme modelinde neden kritik bir rol üstlendiğini, yapay zekanın müşteri deneyimini nasıl dönüştürdüğünü ve önümüzdeki dönemde e-ticaret sektörünü şekillendirecek stratejik başlıkları anlatıyor.
*Trendyol'un 2025 hedeflerinde e-ihracatın rolü giderek büyüyor. Türkiye'nin üretim gücünü dünyaya taşımak açısından baktığınızda, önümüzdeki yıl sonu için nasıl bir tablo görüyorsunuz?
Türkiye'nin lider e-ticaret platformu olarak teknolojimizi, pazarlama yetkinliklerimizi ve global tecrübemizi ülkemiz için stratejik bir avantaja dönüştürmeye odaklanıyoruz. E-ihracatı sürdürülebilir ekonomik büyümenin en önemli kaldıraçlarından biri olarak görüyoruz ve bu alana önemli yatırımlar yapıyoruz. Bugün Türkiye'nin toplam e-ihracatının önemli bir bölümü Trendyol üzerinden gerçekleştiriliyor. Sadece geçtiğimiz yıl 85 milyondan fazla ürünü 30'dan fazla ülkede müşterilerimize ulaştırdık. Yıl sonuna kadar hedefimizi, yaklaşık 30 milyonu yurt dışı olmak üzere toplamda 600 milyonun üzerinde siparişe ulaşmak olarak belirledik. Bu da yaklaşık 1.5 milyar ürüne denk geliyor. Ticaret Bakanlığımızın koyduğu 'e-ihracatın toplam ihracattaki payını 2028'de yüzde ona çıkarma hedefi' doğrultusunda Türkiye'de e-ihracat ekosistemini büyütmek için çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz.
*E-ticaret artık sınır ötesi bir rekabet alanına dönüştü. Trendyol'un 2026 projeksiyonunda bölgesel büyümeden küresel etkiye uzanan yolculuğu nasıl tanımlarsınız?
Trendyol bugün küresel ölçekte 40 milyondan fazla müşteriyi 250 bin satıcıyla buluşturan güçlü bir ekosistem. 2026 projeksiyonumuz, mevcut pazarlarda payımızı artırırken yeni coğrafyalarda da bir büyüme modeli oluşturmak. Bunu yaparken e-ticaret potansiyeli yüksek, lojistik açıdan avantajlı ve kültürel yakınlığımızın bulunduğu pazarlara odaklanıyoruz. Bu dinamikler doğrultusunda küreselleşme yolculuğumuzu Azerbaycan, Körfez ülkeleri ve Doğu Avrupa'da sürdürüyoruz. Bölgesel fırsatları doğru okuyarak Türkiye'nin üretim gücünü öncelikli pazarlarda ölçeklendiriyor, bunu teknoloji yatırımlarımız ve yerelleşme stratejilerimizle destekleyerek uluslararası büyüme modelimizi hayata geçiriyoruz.
* Türk markaları artık yalnızca üretici değil, hikaye anlatıcısı da olmak zorunda. Trendyol, bu dönüşümde markaların dünyaya açılmasında nasıl bir katalizör rolü üstleniyor?
Türkiye, güçlü üretim kapasitesi ve ihracat tecrübesiyle bölgesinde stratejik bir konuma sahip. Buna karşılık yakın coğrafyamızda üretim kasları daha sınırlı, ithalat hacmi ve satın alma gücü yüksek pazarlar bulunuyor. Bu denge noktasında Trendyol'u Türkiye'nin üretim gücünü dünyaya taşıyan, sınır ötesi ticareti her ölçekten üretici için erişilebilir kılan bir köprü olarak konumlandırıyoruz.
Son iki yıldır üst üste Türkiye'nin e-ihracat şampiyonu olarak bunu ülkemiz adına da sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Bu alanda daha etkin çalışmalar yürütebilmek için Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin ilk e-ihracat partneri olduk. Bu kapsamda TİM ile birlikte Türkiye genelinde e-ihracat farkındalığını artıran etkinlikler, eğitimler ve finansal destek fırsatları sunacağız. Amacımız Türkiye'de hem e-ihracat bilincini artırmak hem de 'Made in Türkiye' imzalı ürünlerimizin küresel pazarlarda daha görünür, rekabetçi ve kalıcı bir şekilde yer almasını sağlamak.
*Müşteri deneyimi her geçen gün daha fazla teknolojiyle şekilleniyor. Yapay zeka, lojistik ve ödeme sistemleri gibi alanlarda yaptığınız entegrasyonlar bu deneyimi nasıl dönüştürüyor?
Yapay zeka keşif, öneri ve müşteri iletişimi süreçlerimizin merkezinde yer alıyor. Kullanıcılarımıza ilgi alanlarına en uygun sonuçları sunuyor, yerli yapay zeka dil modelimizle ürün bilgileri ve müşteri hizmetlerini çok dilli yapıya uyarlayarak dil bariyerini ortadan kaldırıyoruz. Böylece her kullanıcı, bulunduğu ülkeden bağımsız olarak alışveriş yolculuğunu kendi dilinde, hızlı ve kesintisiz bir deneyimle sürdürebiliyor. Lojistikte yapay zeka destekli otomasyonlarla rota ve operasyon süreçlerini optimize ediyor, teslimatı hızlandırıyoruz. Tüm bu çalışmaların ortak amacı; satıcılarımızın operasyon yükünü azaltırken müşterilerimize hızlı, güvenli ve kesintisiz bir alışveriş deneyimi sunmak.
*E-ticaret hızla gelişirken kullanıcı beklentileri de kişisel hale geliyor. Trendyol'un geliştirdiği yenilikçi uygulamalar ve yapay zeka çözümleri, bu beklentilere nasıl yanıt veriyor?
2 bini aşkın mühendisten oluşan teknoloji ekibimizin geliştirdiği çözümlerle, hem satıcılar hem kullanıcılar için e-ticaret deneyimini ileri taşıyan birçok yeniliğe imza attık. Kullanıcı tarafında milyonlarca veri noktasını analiz ederek öneri sistemlerimizi geliştiriyoruz. Müşterinin arayışına en uygun ürünleri en uygun şartlarda sunmaya odaklanıyoruz. Satıcı tarafında ise talep tahmini, stok, fiyatlama ve teslimat yönetimi gibi süreçleri yapay zeka ile optimize ediyor; operasyonları daha hızlı, verimli ve öngörülebilir hale getiriyoruz. 'Tek tıkla e-ihracat' altyapımızla satıcılarımızın gümrük, vergi ve ödeme süreçlerini tek panelden yönetmesini sağlıyoruz. Bunun bir üst adımı olarak geliştirdiğimiz 'Ortak' isimli yapay zeka agent'ı, satıcı verilerini analiz ediyor, önerilerde bulunuyor. Hatta satıcı izin verdiği takdirde bu değişiklikleri kendi yapabiliyor ve raporluyor.
*Sürdürülebilirlik, artık büyüme stratejilerinin ayrılmaz parçası. Trendyol'un çevresel ve sosyal etkiyi iş modeline nasıl entegre ettiğini nasıl özetlersiniz?
Trendyol olarak sürdürülebilirliği, e-ticaret ve e-ihracat stratejimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Amacımız yalnızca ticareti dijitalleştirmek değil; teknolojinin gücünü kullanarak dünya ve insanlar için fırsat eşitliği yaratmak, yerel üreticileri ve KOBİ'leri güçlendirmek, gençlerin dijital ekonomiye katılımını artırmak. Dokunduğumuz her alanda kalıcı, ölçülebilir ve pozitif bir etki yaratmayı hedefliyoruz. E-ticaret ve e-ihracat faaliyetlerimizi büyütürken, bu büyümeyi her adımda daha kapsayıcı, verimli ve sorumlu hale getirmenin yollarını arıyoruz. Aynı zamanda sistemin kendisini de daha sürdürülebilir kılmak için çalışıyoruz; yenilenebilir enerji yatırımlarından, tüm tesislerimizde yeşil enerji kullanımına ve ambalaj azaltımına kadar pek çok alanda somut projeler yürütüyoruz. Kısacası, teknolojinin gücünü yalnızca ticari büyüme için değil; kalıcı fayda yaratmak amacıyla kullanıyoruz.
*E-ticarette başarı, teknolojik yetkinliğin vizyonla birleştiği noktada ortaya çıkıyor. Trendyol'u 2026'ya taşırken sizi en çok farklılaştıracağını düşündüğünüz güç nedir?
Güçlü teknolojik altyapımız sayesinde e-ticaret ekosisteminde sadece bir pazaryeri olarak değil; satıcılarımız için gerçek bir büyüme ortağı, kullanıcılarımız için ise hayatı kolaylaştıran bir platform olarak konumlanıyoruz. Bugün 35 ülkede milyonlarca kullanıcıya eş zamanlı hizmet verebilen çevik bir operasyon yönetiyoruz. Yapay zeka, veri analitiği ve otomasyon yatırımlarımız; satıcılarımızın daha fazla müşteriye ulaşmasını, kullanıcılarımızın ise hızlı, güvenli ve kişiselleştirilmiş bir deneyim yaşamasını sağlıyor. Önümüzdeki dönemde de odağımız, kullanıcıyı daha iyi anlayan; iş ortaklarımızın daha az eforla büyüyebildiği bir e-ticaret modelini geliştirmeye devam etmek olacak.