USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Sektörler

16 Kasım 2021 17:04
Prof. Dr. A. Zafer Acar

Türkiye, deniz taşımacılığı ekonomisinden nasıl daha fazla pay alabilir?

Türkiye, deniz taşımacılığı ekonomisinden nasıl daha fazla pay alabilir?

01I Bölgedeki değişim ve gelişmeler yakından incelenmeli: Günümüzde uluslararası ticaretin yoğun olarak gerçekleştiği ve küresel tedarik zincirleri üzerinde stratejik lojistik üs olarak değerlendirilen bölge veya şehirlerin, aynı zamanda dünya çapında limanlara sahip olduğu görülüyor. Bu bağlamda Orta Doğu, Akdeniz ve Balkanlar ile yakın çevredeki ülkeleri de kapsayan bir bölge dâhilinde bütünsel olarak lojistik bir üs olmayı hedefleyen bir ülke olarak, Türkiye'nin bölgedeki değişim ve gelişmeleri de yakıdan incelemesi gerekiyor. Bu kapsamda Gürcistan, Romanya ve Mısır hükümetlerinin ortaya koyduğu altyapı projeleri, Türkiye'nin bölgesel ticaretteki ve lojistik hizmetlerdeki rekabetçi konumunu etkiliyor.

02I Farklı taşıma modları geliştirilmeli: Ülke olarak her ne kadar lojistiği merkeze alan politika ve hedefler ortaya koysak da deniz taşımacılığını destekleyecek liman ve terminallere sahip olmamamız durumunda farklı taşıma modlarının etkili ve verimli şekilde entegre edildiği çok modlu taşımacılığın nimetlerinden yararlanamayıp, özellikle karayolu taşımacılığına mahkum kalmamız kaçınılmazdır.

03I Deniz ticareti yoğunluğu Marmara'dan Akdeniz'e kaydırılmalı: Her ne kadar çeşitli nedenlerle yüklenici konsorsiyum çekilmiş olsa da proje olarak devam eden Gürcistan'daki Anaklia Limanı projesi ile yeni Süveyş Kanalı'nı ve genişletilen Köstence Limanı'nı değerlendirmelerimize kattığımızda, Akdeniz Bölgesi'ndeki ticaretten daha çok pay alabilmemiz için deniz ticaretinin yoğunluğunu özellikle transit yükler bağlamında Marmara'dan Akdeniz'e doğru kaydırmamız gerektiği ortaya çıkıyor.

04I Yeni zorunluluklara yanıt verilmeli: Marmara Bölgesi'nin özellikle de İstanbul bölgesinin dışında yapılacak liman ve terminallerin, orta ve uzun vadede Türkiye açısından sanayinin, ticaretin, istihdam olanaklarının ve dolaylı olarak milli gelirin yayılması açısından da önemli faydaları olacağı öngörülüyor. Bu kapsamda İzmir ve Mersin bölgesindeki limanların kapasitelerinin geliştirilmesi, var olan limanlara ilave olarak gerek kamu gerekse özel sektör tarafından planlanan konteyner bazlı liman projelerinin gerçekleştirilmesi ve tüm limanların demiryolu bağlantılarının tamamlanması da önemli bir zorunluluk olarak öne çıkıyor.

EN ÇOK OKUNANLAR