USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Sektörler

23 Mayıs 2025 13:27

Sürdürülebilir tarımda yeni teknolojiler ile iklim dönüşümü

Kök Projekt Kurucu Ortağı Semi Hakim, tarımın geleceğinde önemli rol oynayacak teknolojileri Platin okuyucularıyla paylaştı.

Sürdürülebilir tarımda yeni teknolojiler ile iklim dönüşümü

Tarım sektörünün bugün karşı karşıya olduğu sorunlar yalnızca üretimle sınırlı değil. Aynı zamanda iklim değişikliği, su kaynakları problemleri, enerji verimsizliği ve toprak sağlığı gibi sistemsel tehditlerle daha da derinleşiyor. Bu noktada sürdürülebilirliğin artık bir tercih değil, bir zorunluluk olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu dönüşüm sadece iyi niyetle değil, teknoloji entegrasyonu ve bütüncül bakış açısı ile mümkün olabilir. Kök Projekt olarak bizler de özellikle biyoteknoloji, su ve enerji yönetimi ile toprak sağlığı odaklı çözümlerin, tarımın geleceğinde önemli bir rolü olduğuna inanıyoruz.

BİYOTEKNOLOJİ: DİRENÇLİ VE AKILLI ÜRETİM

Kuraklık, sıcaklık artışı ve toprak erozyonu gibi etkenler, geleneksel tarım modellerinin dönüşümü adına gerekliliği her gün daha da göz önüne alıyor. Bu sebeple iklim değişikliğinin etkilerine dayanıklı tohumlar, biyo-bazlı gübreler, bitki destek mikroorganizmaları gibi biyoteknolojik çözümlerin önemi artıyor. Bu çözümlerin uygulamaları hem verimliliği artırıyor hem de tarımsal üretimde çevresel stres faktörlerine karşı daha dirençli olması adına çözümler sunuyor. İlerleyen yıllarda bu teknolojilerin birçok seviye üretim zincirinde uygulanması ve yaygınlaşması, gıda güvenliği adına geliştirilen çözümlere erişimin artırılması önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada gıda-tarım ekosistemi iş birlikleri de büyük önem arz ediyor.

SU VE ENERJİ YÖNETİMİ: VERİMLİLİKTEN DİRENÇLİLİĞE

Tarımda su ve enerji kullanımının optimizasyonu, iklim değişikliğine karşı en somut adımlardan biri olduğundan bahsedebiliriz. Akıllı sulama sistemleri, yenilenebilir enerji entegrasyonları ve atık su geri kazanımı gibi çözümler üretim değer zincirinde maliyetleri düşürmesi ile birlikte aynı zamanda karbon ayak izini de etkiliyor. Tarım sensörü teknolojileri ve veri tabanlı üretim planlaması sayesinde çiftlik ölçeğinde karar destek sistemleri erişilebilir hale geliyor. Bu teknolojilerin yaygınlaştırılması, su kaynakları konusunda pozitif etki yaratabilecek.

TOPRAK SAĞLIĞI: ÜRETİMİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ

Toprak sağlığı, verimli üretim adına en kritik alanlardan biri... Ancak erozyon, yanlış kimyasal kullanım ve kalıntı gibi sorunlar, toprağı sağlığını tehlikeye atan faktörler. Toprak sağlığını izleyen teknolojiler, biyolojik aktiviteyi destekleyen uygulamalar ve rejeneratif tarım modelleri, bu noktada önem taşıyor. Önümüzdeki dönemde bu uygulamaların daha sistematik şekilde yaygınlaştırılması adına, teknolojilerin ölçeklenmesi ve erişiminin arttırılması önemli bir role sahip olacak.

EKOSİSTEMİN İŞ BİRLİKLERİ

Kök Projekt olarak gıda-tarım ve su teknolojilerine olan odağımız ile birlikte temel aldığımız odak alanımız iklim adaptasyonu noktasında bulunuyor. Bu noktada özellikle Türkiye'de son yıllarda tarımsal biyoteknoloji çözümleri girişimlerinde ve bu alanda yürütülen patent çalışmalarında bir artış gözlemliyoruz. Bu konu özellikle Türkiye tarım ekosisteminin rekabet gücünü artıran ve tarımsal biyoteknoloji alanında da etkili girişimler ve çözümler geliştirmesi adına yüksek potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Bu noktada Türkiye'de geliştirilen gıda-tarım teknolojilerinin saha iş birlikleri yaygınlaştıkça ve başarılı örnekler sayısı çoğaldıkça, gıda üretim zincirinin iklim odaklı dönüşümü de etkili bir şekilde gerçekleşecek.

(Kök Projekt Kurucu Ortağı Semi Hakim)

EN ÇOK OKUNANLAR