Şehirde tarım kavramını yeniden tanımlayan ileri teknolojili çözümler sunan Vahaa Kurucu Ortağı Nehir Boyacıoğlu, sundukları sistemlerin temelinde topraksız tarım (hidroponik) teknolojisinin yer aldığını ifade ediyor. Boyacıoğlu, "Bitkiler, besinlerle zenginleştirilmiş su yoluyla doğrudan köklerinden beslendiği için, geleneksel tarıma göre yüzde 90'a varan su tasarrufu sağlanıyor ve metrekare başına verim önemli ölçüde artıyor" bilgisini veriyor. Sundukları çözümlerin modüler ve ölçeklenebilir yapısıyla ev mutfaklarından otellere, restoranlardan okullara kadar pek çok ortama kolayca entegre olabildiğini dile getiren Boyacıoğlu, "İster ev tipi kompakt bahçeler olsun, ister profesyonel dolap tipi üretim sistemleri... Tümü dakikalar içinde kurulabilen, kullanımı kolay ve sürdürülebilirliği odağına alan tasarımlar sunuyoruz" diyor.

ÖZEL LED'LERLE HER BİTKİYE ÖZgü BÜYÜME ORTAMI

Işıklandırma sistemlerinde özel spektrumlu LED teknolojisi kullandıklarını aktaran Boyacıoğlu, "Bitkilerin ihtiyaç duyduğu ışık yoğunluğunu ve dalga boyunu, gelişim aşamasına göre otomatik olarak ayarlıyoruz. Böylece her bitkiye özel, optimize edilmiş bir büyüme ortamı oluşturuyoruz" ifadelerini kullanıyor. Boyacıoğlu, sistemlerdeki sensörlerin nem, sıcaklık gibi temel parametreleri sürekli izlediğini belirterek, "Bu veriler bulut tabanlı bir yazılıma aktarılıyor ve yapay zekâ algoritmalarımızla analiz ediliyor. Böylece bitkilerin ihtiyaçlarına anında müdahale edilebiliyor" şeklinde konuşuyor. Boyacıoğlu, kullanıcılara özel öneriler sunan bu sistemin, hangi bitkinin ne zaman daha iyi gelişeceğini öğrenebildiğini de ekliyor: "Bu otomasyon, kullanıcıya minimum eforla maksimum verim sunuyor."

"DOĞAYI ŞEHİR YAŞAMINA ENTEGRE EDİYORUZ"

Boyacıoğlu, Vahaa'nın dikey tarım teknolojileriyle önemli çevresel katkılar sağladığını şu sözlerle anlatıyor: "Su tüketimi yüzde 90'a kadar azalıyor, pestisit ve kimyasal ilaç kullanımı neredeyse tamamen ortadan kalkıyor. Yerinde üretimle gıda taşımacılığı minimuma iniyor, karbon ayak izi düşüyor. İhtiyaç duyulan kadar üretim yapıldığı için gıda atıkları da önemli ölçüde azalıyor. Bu model hem şehirli tüketicilere yüksek besin değerine sahip taze gıdaya erişim sunduğunu hem de doğayı koruyan bir üretim biçimi sunuyor." Boyacıoğlu, son olarak tarımda otomasyonun artık bir 'gelecek teknolojisi' değil, bugünün standardı olduğunu belirtiyor.