USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Sektörler

06 Aralık 2022 11:51

Akıllı ve bağlantılı fabrikalar otomasyonla gerçeğe dönüşüyor

Özellikle imalat endüstrisinde otomasyon karmaşık bir konu. Covıd-19 pandemisi döneminde hızlanan, üretim sektöründe oyunun kurallarını değiştiren beklenmedik gelişmelerden biri otomasyonun benimsenmesi oldu. Peki otomasyon trendi hızlanmaya devam edecek mi? Infor, akıllı ve bağlantılı fabrikaların bazı örnekleri eşliğinde bu konuyu inceliyor.

Akıllı ve bağlantılı fabrikalar otomasyonla gerçeğe dönüşüyor

Nakliye maliyetlerinin tavan yapmasıyla, şirketler nakliye ihtiyacını azaltmanın ve üretimi müşterilere daha yakın hale getirmenin faydalarının farkına varıyor. Bunun yanı sıra daha sürdürülebilir üretim arayışları, kuruluşların üretime dair ayak izlerini buna uygun hale getirmelerine yol açıyor. Tüm bunlar, fabrikaların nasıl çalıştığını yeniden gözden geçirmeyi gerektiriyor. Neyse ki dijitalleşmeyle birlikte otomasyon, robotik, makine öğrenimi ve üretim tekniklerindeki gelişmeler, üreticilerin müşteriye daha yakın ülkelerde ve şehirlerde otomasyona dayalı, daha küçük ve çok daha akıllı fabrikalar kurabilme yeteneğini artırdı. Otomasyonun şirketlerin işçilik maliyetlerini düşürmelerine yardımcı olması, üretimi, talebin olduğu ana noktaya geri döndürme ve yeniden konumlandırma çabalarına hız kazandırdı.

OTOMASYONLA NELER MÜMKÜN?

Otomasyonun, üreticilerin gelişmiş ülkelerde yeni akıllı fabrikalar kurmasını sağladığını kaydeden Infor Türkiye Kanal Yöneticisi Yasemin Giden, "Otomasyon, fabrikaların çok daha az kaynakla çalışmasına yardımcı oluyor. Daha az işçilik, daha az işçilik maliyeti demek. Almanya ve Japonya gibi yüksek maliyetli üretim noktalarında faaliyet gösteren fabrikalar, üretim için büyük ölçüde otomatik hale getirildi. Bunlar makine ve ekipmanların bakımını çoğunlukla yetenekli mühendislere emanet ederek çok daha az sayıda çalışan istihdam ediyor. Ayrıca tamamen standardize edilen dijital ve otomatik süreçler, insan etkileşimini ve manuel görevleri içeren süreçlerden çok daha hızlı gerçekleştirilebiliyor. Fabrikalar ne kadar akıllı hale gelirse, pazar değişimlerine o kadar esnek tepki verebiliyor" diyor.

Otomasyon kurgulamanın karmaşıklığından bahseden Giden, şöyle devam ediyor: "Herhangi bir tesiste otomasyonun temelini atmak için yapılması gereken çok iş var. Buradaki temel zorluklar, tüm bu farklı teknolojilerin nasıl bir araya getirileceği ve bunların üretim ortamına nasıl yayılacağı etrafında toplanıyor. Bu nedenle tüm üretim tesislerinde operasyonları standart hale getirmek, temel performans göstergelerini (KPI'ler) aynı şekilde izleyebilmek ve tüm operasyonlarda iyi tanımlanmış süreçleri otomatikleştirmek, ilk ele alınması gereken alanlar olarak öne çıkıyor."

AVRUPA VE ABD'DE YATIRIMLAR ARTIYOR

Procter & Gamble'ın (P&G) yerel yeteneklerden, yerel üniversitelerin ve girişim şirketlerinin oluşturduğu ekosistemlerinden yararlanmak için Çek Cumhuriyeti'nde akıllı bir fabrika kurduğunu anlatan Yasemin Giden, önde gelen yarı iletken üreticileri olan Infineon ve Intel insan kaynağına erişebilmek, mühendislik ve tasarımda kapasite ve kontrolü artırmak için yüksek maliyetli ülkelerde yeni fabrikalar kuran ilk şirketler arasında olduğunu söylüyor. Giden, Avrupa'daki yeni fabrika yatırımlarının son örnekleri arasında ise Nisan'da Ontario'daki iki üretim tesisine toplam 2 milyar dolar yatırım yaptığını açıklayan General Motors'un ve 2025'ten itibaren Avrupa pazarı için lityum iyon piller üretmek üzere 60 GWh kapasiteli Gigafactory'sini Avrupa'ya yerleştirme kararı alan Northvolt'un yer aldığını kaydediyor.

AKILLI FABRİKA İŞ ORTAĞI
Infor, Deloitte, Wichita State ve AWS'yi içeren güçlü akıllı fabrika iş ortağı ekosistemi, çok sayıda sektörde yer alan üreticilerin buluta olan yolculuklarını hızlandırmalarına, en son endüstri 4.0 teknolojilerini benimsemelerine ve işletmelerini dönüştürmelerine olanak sağlayacak

OTOMASYONUN GELECEĞİ VE DAHA SONRASI

Gittikçe daha fazla sayıda üreticinin otomasyonu, sürdürülebilir uygulamaları ve tesislerin yakınlaşmasını benimsediğini ifade eden Yasemin Giden, otomasyonun yanı sıra Endüstri 4.0'a dayalı diğer teknoloji ve süreçleri de kullanan akıllı fabrikalar giderek yaygın hale geldiğini dile getiriyor. Infor'un üreticilerin yeni teknolojilerin kullanım örneklerini keşfetmelerine ve tesislerini akıllı fabrikalara dönüştürmelerine yardımcı olmak amacıyla Wichita Eyalet Üniversitesi'nin İnovasyon Kampüsü'nde The Smart Factory @ Wichita'yı açmak için Deloitte ile iş birliğine gittiğini vurgulayan Giden, "Net sıfır enerji tasarımına sahip bir binada yer alan The Smart Factory @ Wichita, yenilenebilir enerji akıllı şebekesi tarafından desteklendi ve rüzgâr ağaçları, güneş odaklı cihazlar ve akıllı aydınlatmalarla donatıldı. Tesis, akıllı fabrikalara dair yetenekleri geliştirmek ve keşfetmek için tamamen işlevsel bir üretim hattı ve deneysel laboratuvarlar içeriyor" diyor.

Giden, Deloitte'un Endüstri 4.0'ı keşfetmekle ilgilenen şirketler için kuruluşun ilgi alanlarına göre özelleştirilmiş bir ziyaret deneyimi oluşturduğunu belirterek, "Deneyim, laboratuvar temelli gösteriler, hayata geçen kullanım örnekleri ve kuruluşun büyümeyi hızlandırmak için bir yol haritası oluşturmasına yardımcı olmak üzere tasarlanmış uygulamalı atölye çalışmasını içeriyor. Ziyaretçilerin yapay zeka, makine öğrenimi, büyük veri, bulut ve uç bilişim uygulamaları, robotik ve görüntü çözümleri dahil olmak üzere bir dizi gelişmiş üretim tekniğini, Endüstri 4.0 teknolojilerini ve konseptini test edebilecekleri, fonksiyonel bir üretim katına erişimleri olacak" ifadesini kullanıyor.

"İŞ BİRLİĞİ, ÜRETİCİLERİN BULUTA OLAN YOLCULUKLARINI HIZLANDIRACAK"

Giden, Smart Factory @ Wichita'nın üreticilere kapılarını daha yeni açmış olsa da, Infor, Deloitte ve Wichita State arasındaki işbirliğinin onlara yeni iş modellerini nasıl yönlendirebilecekleri ve kaliteyi, üretkenliği ve sürdürülebilirliği nasıl artırabilecekleri konusunda şimdiden fikir verdiğini söylüyor. Giden, şunları ekliyor: "Infor, Deloitte, Wichita State ve AWS'yi içeren güçlü Akıllı Fabrika iş ortağı ekosistemi, çok sayıda sektörde yer alan üreticilerin buluta olan yolculuklarını hızlandırmalarına, en son Endüstri 4.0 teknolojilerini benimsemelerine ve işletmelerini dönüştürmelerine olanak sağlayacak."

EN ÇOK OKUNANLAR