USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Portre

12 Temmuz 2021 10:26

Cansen Başaran-Symes: Büyük değişimi fırsat olarak gören çevik kadın girişimciler fark yaratacak

Allianz Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes ile Allianz'ın kadın istihdamı ve kadın girişimcilere tavsiyelerini Platinonline.com için konuştuk. Başaran “Tüm kadınları, içinden geçtiğimiz her alandaki değişim sürecinde, potansiyeli değerlendirmeye çağırıyorum. Büyük değişimi fırsat olarak gören çevik kadın girişimciler fark yaratacaktır” dedi.

Cansen Başaran-Symes: Büyük değişimi fırsat olarak gören çevik kadın girişimciler fark yaratacak

2500 çalışanı, 12 bölge müdürlüğü, 4000 acentesi, 1.800 banka şube kanalı ve 6.700 anlaşmalı kurumuyla 81 ilde 5,7 milyon müşterisine hizmet veren Allianz Türkiye'nin Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye'nin en güçlü kadınları arasında yer alan Cansen Başaran-Symes, Platinonline.com'un 'kadın girişimciler' sohbetlerinin konuğu oldu. Dünya geneline bakıldığında Türkiye'nin hala kadın girişimci dostu bir ülke olmadığını belirten Başaran, ülke listelerinde kadın kurucuların oranına bakıldığında Türkiye yüzde 8,5 ile en son sıralarda yer aldığını ve kadın girişimcilerin faaliyet gösterdikleri sektörler de çoğunlukla erkeklerin egemenliği altında olduğundan kadınlar daha fazla ayrımcılığa maruz kalabildiğini söyledi.

Kadın istihdamında Türkiye'yi hangi noktada görüyorsunuz?

Dünya Ekonomik Forumu (WEF) her yıl cinsiyet eşitliği açısından dünyanın ve ülkelerin durumunu mercek altına alıyor ve sonuçları Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi ile duyuruyor. Bu yıl 15'incisi yayımlanan endekse göre, kadınların ekonomiye katılımı ve fırsat eşitliği açısından son yıllarda kaydedilen bazı ilerlemeler pandemi nedeniyle durmuş, hatta gerilemiş durumda. WEF verilerine göre pandemi döneminde, çalışan kadınların yüzde 5'i, erkeklerin ise yüzde 3,9'u işlerini kaybetti. WEF'in kısa bir süre önce açıkladığı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi'nin 2020 sonuçlarına göre pandemi döneminin etkisiyle cinsiyetler arası uçurumun küresel ölçekte tamamen kapatılması ancak 135,6 yılda mümkün olacak.

Türkiye ile ilgili verilere baktığımızda izlenen 156 ülke arasında ülkemizin bir önceki yıla oranla 3 basamak gerileyerek 133'üncü sırada yer aldığını üzülerek gördüğümü ifade etmek isterim. Türkiye'nin, kadınların işgücüne eşit katılımı sıralamasında 13'üncü, 'aynı işe eşit ücret' sıralamasında 95'inci, eğitim olanaklarına erişimde ise 101'inci sırada yer aldığını görüyoruz.

KADIN İSTİHDAMININ ÖNEMİ KONUSUNDAKİ FARKINDALIĞIN ÖNEMLİ ÖLÇÜDE ARTTIĞINI SÖYLEYEBİLİRİM

Tüm bu veriler aksini göstermekle birlikte, son yıllarda hem dünyada hem de ülkemizde, iş dünyasında cinsiyet eşitliğinin ve kadın istihdamının önemi konusundaki farkındalığın önemli ölçüde arttığını söyleyebilirim. İş dünyamız, geçmişe göre daha duyarlı, ancak yeterli değil. Bu duyarlılık henüz ülke genelinde verilere yansımış değil. Türkiye, genç kadın yetenek havuzu çok zengin bir ülke olarak, bu alanda dünya sıralamasında çok daha yüksek basamaklarda olmayı hak ediyor. Bu fırsat penceresini değerlendirmemek müthiş bir israf. Dünya, tarihinin en büyük değişimini yaşarken iş gücüne katılımda da şartlar tümüyle değişti. Pandeminin getirdiği olumsuzluklardan tüm dünyada kadın çalışanların, özellikle çalışan annelerin çok daha fazla etkilendiği acı ama bir gerçek.

KADINLAR İÇİN YEPYENİ FIRSATLAR SUNULABİLİR

Bu zor dönemde en fazla iş kaybı yaşayan kesimin daha az eğitimli kadınlar olduğunu görüyoruz. Kadınların teknoloji konusunda yeniden kazanacakları yetkinlikler, iş dünyasının eşitlikçi olmayan ve pandemi döneminde kadınlar açısından daha da olumsuza dönüşen yapısını değiştirebilir. Boston Consulting Group ve WEF tarafından pandemiden hemen önce yapılan bir araştırma, teknolojik gelişmelerden ötürü işleri risk altında olan çalışanların yüzde 95'inin aslında eşit hatta daha yüksek gelir elde edebilecekleri şekilde yeniden eğitilebileceklerini gösteriyor. Yeniden beceri kazandırma, özellikle STEM yani bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik odaklı rollerde durumu tersine çevirebilir ve kadınlar için yepyeni fırsatlar sunabilir.

Bu zorlu dönem kadınların kendilerine özgü yeni beceri ve yeteneklerini keşfetmesinin ne denli önemli olduğunu hepimize çok daha net olarak gösterdi. Ekonomik büyüme için kadın girişimcilerin desteklenmesi gerekliliği "olmazsa olmaz" bir gerçek. Cinsiyet uçurumunun kapatılmasının, küresel ekonomiye 12 trilyon dolar gibi bir katkı sağlayacağı biliniyor. Yine, iş dünyasında halihazırda kadınların bulundukları konumlarda "tek" ya da "sadece birkaç kadından biri" olmaları gibi bir gerçek söz konusu. McKinsey'in araştırması, özellikle yönetim kademelerinde ve teknik rollerdeki kadınların yaklaşık yüzde 40'ının tek olduklarını gösteriyor. Daha çok kadının teknoloji alanında kariyer yapması ile bu durumun değişmesini sağlamamız mümkün.

Türkiye'de size göre kadın girişimciler en çok hangi konuda sorun yaşıyor? Bu konuda neler yapılmalı?

Dünya geneline baktığımızda Türkiye hala kadın girişimci dostu bir ülke değil. Ülke listelerinde kadın kurucuların oranına bakıldığında Türkiye yüzde 8,5 ile en son sıralarda yer alıyor.

Kadın girişimcilerin faaliyet gösterdikleri sektörler de çoğunlukla erkeklerin egemenliği altında olduğundan kadınlar daha fazla ayrımcılığa maruz kalabiliyor. Erkek girişimcilerle karşılaştırıldığında, finansal destek almaları ya da network oluşturmaları daha zor. Bu unsurları kadın girişimcilerin karşı karşıya olduğu, ülkemiz için de geçerli olan zorluklar olarak gösterebiliriz.

KADIN GİRİŞİMCİLİĞİNİ ARTIRMAK İÇİN ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR

Bir örnek vermek gerekirse Amerika, kadın girişimciler için olumlu şartlar sağlasa da kadınların girişimci olma motivasyonu düşük. Bu çok önemli bir data. Kadın girişimciliğini artırmak için uygun ortam koşullarının yerine getirilmesinin yanı sıra motivasyonun da sağlanması için çalışmamız gerekiyor.

2020 yılında en az bir kadın kurucusu olan 34 şirket toplam 43 milyon dolar tutarında yatırım aldı. Geçtiğimiz 10 sene içinde en yüksek yatırım tutarına ulaşıldı. Dünya genelindeki rakamlara ve sayılara kıyasla düşük kalsa da kadın girişimciler için iyi bir sene geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Startups Watch'a göre Türkiye'de (2010-2020 medyanında) en az bir kadın kurucusu olan şirketlerin oranı yüzde 16,2. Bu sayı dünya geneline göre düşük...

TÜM KURUMLARIN, KADIN, ERKEK HEPİMİZİN ÜZERİNE DÜŞEN SORUMLULUKLAR VAR

Girişimcilik alanında kadınların daha fazla desteğe, özellikle eğitim ve finansal kaynaklara erişime, daha fazla rol modele ve ilham verici başarı hikayelerine ihtiyacı var. Girişimci kadınları destekleyecek düzenlemelerin yapılması ve gereken teşviklerin ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından sağlanması gerekiyor. Kadınların gerek istihdam gerekse girişim alanında güçlü ve eşitlikçi olarak yer almaları, ülkemizin sosyal ve ekonomik gelişimine büyük katkılar sağlayacaktır. Buradan hareketle, tüm kurumların, kadın, erkek hepimizin üzerine düşen sorumluluklar var.

Kadın girişimcilere tavsiyeleriniz nelerdir?

TÜM KADINLARI, İÇİNDEN GEÇTİĞİMİZ HER ALANDAKİ DEĞİŞİM SÜRECİNDE, POTANSİYELİ DEĞERLENDİRMEYE ÇAĞIRIYORUM

Günümüzde girişimcilik alanında değişen fırsatlar var. Tüm kadınları, içinden geçtiğimiz her alandaki değişim sürecinde, potansiyeli değerlendirmeye çağırıyorum. Heyecan duydukları alanlarda ek eğitimler alarak kendilerini geliştirmeleri, ilgili sivil toplum kuruluşlarına üye olmaları, başarılı kadın girişimcilerin hikayelerinden ilham almaları ve network oluşturmaktan çekinmemelerini tavsiye ederim.

Türkiye start-up dünyası, kadın girişimcilere önemli bir alan açıyor. Sadece kadın girişimcilere yatırım yapan ARYA, UnluCo Kadın Girişimcilik Akademisi, KAGİDER gibi birçok oluşum ve KOSGEB'in kadın girişimcilere destekleri var. Endeavor gibi girişimcilere destek sunan her yapıdan faydalanmalarını öneriyorum. Küresel bir girişimcilik destek platformu olan Endeavor, 35'e yakın ülkede faaliyet gösteriyor. Bulunduğu ülkelerde büyüme aşamasındaki şirketlere küresel mentorluk ağından da destek sağlıyor.

ÇEVİK KADIN GİRİŞİMCİLER FARK YARATACAKTIR

Kadın girişimcilere ayrıca, işlerinde dijital teknolojilerin sunduğu avantajları etkin olarak kullanmayı öğrenmeleri, bunun için gereken yetenekleri kazanmak üzere çaba harcamalarını tavsiye ediyorum.

Büyük değişimi fırsat olarak gören çevik kadın girişimciler fark yaratacaktır.

Finansmana erişimde kadınlara eşit davranıldığını düşünüyor musunuz?

Son dönemde bu konuda ülkemizde birçok kurum ve kuruluş tarafından kadın girişimcilere yönelik finansal destek programları da dahil olmak üzere çeşitli çalışmalar yürütülüyor. Bunu sevindirici ve girişimcilik ekosisteminde kadınların daha etkin şekilde yer alması adına ümit verici buluyorum, ancak yeterli değil. Kadınların çok daha fazla desteğe ve gerçek eşitliğe ihtiyacı var. Bu konuda girişimcilik ekosistemine de önemli bir sorumluluk düşüyor.

GİRİŞİM SERMAYESİNDEN YATIRIM ALAN KADIN KURUCULARIN BAŞARIYA ULAŞMA ORANI DAHA YÜKSEK

Finans dünyasında kadın girişimcilerin yatırım alma oranı dünya genelinde oldukça düşük. 2020 yılında girişim sermayesinden kadın kurucusu olan şirketlere yapılan yatırım oranı sadece yüzde 2,3. Bir önceki sene ise bu oran yüzde 2,9'du. Girişim sermayesi firmalarında karar verici - üst düzey - pozisyonda bulunan kadınların oranı yüzde 12, kadın ortağı olan firmalar ise yüzde 2,4 düzeylerinde. Dolayısıyla bu oranın artması, kadın girişimcilere yatırım yapılmasını da tetikleyecektir diye düşünüyorum. Oysa ki girişim sermayesinden yatırım alan kadın kurucuların başarıya ulaşma oranı daha yüksek. Boston Consulting Group'un bir araştırmasına göre yatırım alan kadın girişimler, muhtemelen reddedilme ihtimali daha yüksek olduğu için daha sağlam iş planlarıyla fon başvurusu yapıyor ve aldıkları fonu daha dikkatli kullanıyor. Türkiye'de yatırım almış kadın girişimciler tarafından kurulan şirketlerin yıldan yıla yaşadığı büyüme oranı çok çarpıcı, 2020 yılında kaydedilen büyüme oranı yüzde 632 düzeyinde...

Kurumunuz kurumsal girişimciliği destekliyor mu? Kadın girişimcilere ve istihdamına yönelik şirketinizde izlenen politikalar hakkında bilgi verir misiniz?

Kurum içi girişimciliğe büyük önem veriyoruz. Kurum içinde inovasyon kültürünü geliştirmek ve zenginleştirmek üzere hayata geçirdiğimiz kurum içi girişimcilik programımızın 2020 yılında dördüncüsünü gerçekleştirdik. Toplam 410 çalışma arkadaşımızın dahil olduğu projelerde 116 iş fikrini değerlendirdik.

Kadın konusunu, sadece yetenek ve insan kaynakları yönetimi olarak değil, holistik bir bakış açısıyla ele alıyor, iletişim, pazarlama, satın alma, ürün gibi birçok açıdan takip ediyoruz. 2018 yılında İnsan Hakları Politikamızı yayımladık. Her alanda kadın haklarının bir insan hakları konusu olduğunu vurguluyoruz. UNWomen ve Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi'nin ortaklığında oluşturulan "Kadının Güçlenmesi Prensipleri"nin 2016 yılından beri imzacısıyız ve her sene bu kapsamda ilerlememizi şeffaf bir biçimde raporluyoruz.

Kurum içinde her bölümden arkadaşlarımıza açık, gönüllülük esasıyla çalışan Farklılıkları Gözetme Ekibi tarafından pek çok uygulamaya imza attık, ekibimiz değişen çalışma koşullarında yeni projeler geliştirerek katkılarını sürdürüyor.

ÇALIŞANLARIMIZIN YÜZDE 60'I KADIN

Allianz Türkiye'de iş gücümüzün yaklaşık yüzde 60'ını kadın çalışma arkadaşlarımız oluşturuyor. Mevcut "eşitlikçi, adil ve şeffaf" uygulamalarımıza önümüzdeki dönemde de devam ederek, mevcut kadın istihdamımızı korumayı hedefliyoruz. Allianz Grubu genelinde de Türkiye olarak kadın çalışan konusunda en iyi orana sahip ülkelerin başında geliyoruz. Allianz Türkiye'nin yaklaşık 2500 çalışanının yaklaşık yüzde 60'ı, müdür ve üstü pozisyonlarımızın ise yüzde 43'ünden fazlası kadınlardan oluşuyor. Özellikle kadının güçlenmesini destekleyen şirket uygulamalarımız var. Herkes için mutlu, özgür, esnek ve sosyal bir yeni nesil çalışma kültürünü benimsiyoruz. İşe alım ve terfi kararlarında kadın çalışanlar ya da adaylara eşit fırsat sunuyoruz. Eşit işe eşit ücret uygulamasını benimsiyoruz.

Tüm bunların yanında esnek çalışma saatleri ve uzaktan çalışma uygulamalarımızla çalışma arkadaşlarımızın kendi iş planları çerçevesinde rahatlıkla hareket etmesine imkân tanıyoruz. Allianz Türkiye Akademisi'nde de ebeveynlere yönelik farkındalık eğitimleri veriyoruz. Anne-baba olan çalışma arkadaşlarımızı çocuklarıyla birlikte katılabilecekleri "FamiLearn" markası altında sunduğumuz aile gelişim programımız ve "bi'mola" markası altında ailece katılabilecekleri sosyal aktivitelerimizle destekliyoruz.

Allianz bünyesinde kadın çalışanları güçlendirmek için yürütülen programlar bulunuyor. Allianz Grubu tarafından kadın çalışma arkadaşlarımız için yürütülen bu global gelişim ve network programlarına da etkin bir şekilde katılıyoruz. Bu kapsamda Allianz'ın "Liderlikte Kadın Programı", "Kadın Sponsorluk Programı", "Jet Kadın Programı" ve "Allianz Kadınlar Ağı" gibi birçok kadın dostu uygulama ve projesinde yer alıyoruz. Bu kapsamda 8 Mart günü Allianz Türkiye'ye özel yepyeni bir programın lansmanını yaptık. #HERo programımızla Allianz kadınlarının birbirlerine ilham ve güç vermesini, kendilerine yüklenen ek sorumlulukların birer engele dönüşmesinin önüne geçebilmeyi amaçlıyoruz.

EN ÇOK OKUNANLAR