Doğu Afrika'nın büyüleyici ülkesi Tanzanya; doğayla kültürel mirasın, gelenekselle modernin eşsiz uyumunu sergileyen bir destinasyon. Bir yanda Masai kabilelerinin geleneksel yaşamı, diğer yanda Afrika'nın en yüksek zirvesi olan Kilimanjaro Dağı... Batıda devasa Victoria Gölü, doğuda ise bembeyaz kumsalları ve turkuaz sularıyla Hint Okyanusu...Tanzanya, sadece eşsiz doğasıyla değil, aynı zamanda sosyal yapısı, etnik çeşitliliği, sakin şehir hayatı ve dinamik limanlarıyla da dikkat çekiyor. Ülkede konuşulan Swahili dili, sıcak kanlı insanları ve huzurlu gündelik yaşam, ziyaretçilere adeta zamanın yavaş aktığı bir dünyaya adım atma fırsatı sunuyor. Bu çok yönlü ülkeyi tanımanın en etkileyici yollarından biri, onun dört farklı şehrine yakından bakmak: Zanzibar, Dodoma, Darüsselam ve Mwanza... Her biri Tanzanya'nın başka bir yüzünü, başka bir ruhunu yansıtıyor.
MWANZA: GÖL KIYISINDAKİ SAKLI KENT
Mwanza, halk arasında 'Kaya Şehir' olarak biliniyor. Bunun nedeni, şehir merkezinden göl kıyısına kadar uzanan devasa granit kaya oluşumları. Bismarck Rock, şehrin simgesi haline gelmiş dev bir kaya parçası ve Victoria Gölü'nün tam kıyısında dengede duruyor. Gün batımında buraya yapılan yürüyüşler, doğayla bütünleşmiş bir sanat eserini andırıyor. Darüsselam ya da Arusha kadar turistik olmasa da Mwanza, son yıllarda doğa ve kültür turizmi açısından değer kazanmaya başladı. Kalabalık safari rotalarının dışında kalan bu şehir, özellikle Rubondo Adası Ulusal Parkı'na yakınlığıyla öne çıkıyor. Bu park, göl içindeki nadir doğal yaşam alanlarından biri olup kuş gözlemciliği, şempanze izleme ve kano gibi doğa aktivitelerine ev sahipliği yapıyor.
ZANZİBAR: EGZOTİK BAHARAT ADASI
Hint Okyanusu'nun ortasında, Tanzanya kıyılarının hemen açıklarında bulunan Zanzibar 'Baharat Adası' olarak da biliniyor. Karabiber, tarçın, vanilya ve karanfil gibi aromatik bitkiler adanın her köşesini sarmış durumda. Adı bile kulağa egzotik gelen bu ada, sadece bembeyaz kumsalları ve turkuaz deniziyle değil, tarihin, kültürün ve doğanın iç içe geçtiği atmosferiyle de büyülüyor. Zanzibar'a adım atanları ilk olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan 'Taş Şehir' karşılıyor. Labirenti andıran dar sokaklarında yürürken Arap, Hint, Afrika ve Avrupa etkilerini taşıyan tarihi binalar arasında adeta zamanda yolculuğa çıkıyorsunuz.
DARÜSSELAM: KARMAŞANIN İÇİNDEKİ RİTİM
Darüsselam, kimi zaman kalabalık ve kaotik olabilir ama işte bu yüzden gerçek, canlı ve enerjik. Anlamı 'Barışın Evi' olan bu şehir, Afrika'nın doğusunda hem ekonomik hem de kültürel bir geçit görevi görüyor. Egzotik sahilleri, renkli sokakları, kolonyal mimarisi ve Swahili ruhuyla Afrika'nın en hareketli liman kentlerinden biri olan Darüsselam'ın en cezbedici yanı Hint Okyanusu'na açılan masmavi sahilleri. Coco Beach, hafta sonları için eğlenceli bir nokta iken Bongoyo Adası da şehrin hemen yakınında gizlenmiş bir kaçış rotası.
DODOMA: SADE VE HUZURLU BAŞKENT
Başkent Dodoma, Tanzanya'nın gösterişsiz ama derinlikli yüzünü temsil ediyor. Kentte yaşam yavaş ve huzurlu akıyor. Tanzanya'nın yerel ruhunu görmek isteyen gezginler için Swahili kültürüne ait pazar yerleri, geleneksel kıyafetli halk, el yapımı ürünler ve yerel mutfakla iç içe bir yaşam gözleniyor. Gogo kabilesinin yaşadığı köylerde geleneksel el sanatlarını görmek mümkün. Dodoma'dan kısa bir yolculukla ulaşılabilen Bunge Hill, gün batımı manzarasıyla ünlü.