Mustafa Gündoğdu / mustafa.gundogdu@platinonline.com
Aşkan, Platin’in diğer sorularını ise şu şekilde yanıtlıyor:
• Öncellikle köklü bir marka olarak dünden bugüne kısaca Kar Porselen’i anlatır mısınız? Sektörünüze yönelik faaliyetleriniz neler?
Kar Porselen olarak yolculuğumuz, 1983’te küçük bir seramik atölyesi ile başladı. 80’li ve 90’lı yıllarda alışılagelmiş seramik ev eşyası anlayışına yeni bir soluk kazandırmak amacıyla çalışmalarımızı sürdürdük. 1999’da 2 yıllık Ar-Ge sürecinin ardından Türkiye’nin en beyaz seramik hammaddesinin üretimini gerçekleştirdik. Sıraltı el dekoru tekniği ile hediyelikten seramik sofra eşyası üretimine geçerek yeni bir dönem açtık. 2001 yılında ise Türkiye’de ilk kez kare formda tabak ürettik ve bir klasiğe dönüşerek başarısını kanıtlayan ‘Karmen’ desenini piyasaya sunduk.
2002 yılında Kocaeli-Çayırova tesisine taşındık ve yenilikçi yaklaşımımızla porselen üretimimizi devam ettirdik. 2012’de normal porselenden çok daha ince, zarif ve dayanıklı olan 'Fine Bone Porselen' üretimi yaparak, Türkiye’de bir ilke daha imza attık. 2014 yılında Bonna markamızla HoReCa sektörüne yöneldik. 18 bin metrekare kapalı alana sahip Kocaeli-Çayırova’daki tesisimiz ve 2019 yılında hayata geçirdiğimiz 95 bin metrekare alana kurulu 30 bin metrekare kapalı alana sahip Bilecik-Pazaryeri fabrikamız ile birlikte yıllık toplam 30 milyon parça üretiyoruz.
• Bonna markasıyla sektörünüzde fark yaratıyorsunuz. Öne çıkan özelliklerinizi nasıl özetlersiniz?
Firma olarak mükemmel bir yeme-içme deneyimi sunmaya çözüm ortaklığı yapmak ve keyifli anlara eşlik etmek ana rolümüz. Bonna ile ‘olmayanı tasarlama ve sunma’ konusunda daima kendi çıtamızı yükseltiyoruz. Kendimize özgü ve eşsiz olmayı hedefliyoruz. Yeni fikirlere ek olarak en yeni üretim teknolojilerini kullanıyor ve kategorimize öncülük ediyoruz. Yüksek kalitedeki ürünleri, ulaşılabilir fiyatlarla hedef kitlemiz ile buluşturuyoruz. Porselenin özüne sadık kalıyoruz. Uzman ekiplerimizle Ar-Ge ve üretim süreçlerimizi yöneterek kaliteden ödün vermiyoruz. Dayanıklılığımızı üst seviyeye taşıyan son teknoloji metotlar kullanıyoruz.
• Aynı zamanda Bonna markasıyla ihracatta Türkiye üçüncülüğünüz bulunuyor. Bu başarının arkasındaki temel faktörler neler, nasıl bir yol izliyorsunuz?
İhracatta başarı getiren en önemli faktörlerin başında üretim kalitesi geliyor. Ürünlerimizi özel ve sağlam kılacak birçok parametreyi üretim ve tasarım anlayışına entegre ediyoruz. Sürdürülebilir üretimimiz, gelişen dünyanın değişen beklentilerine cevap veren gelişmiş yapımız ve dijitalleşme odaklı çalışmalarımız da bu başarımızın bir parçası. İhracat başarımızı Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği 2019 Yılı İhracatın Liderleri sıralamasında kendi kategorimizde 3’üncülük alarak tescilledik. Bu ödüle layık görülmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Çalışmalarımızın karşılığını görmek bizler için gurur verici.
• Bugün itibariyle kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz ve üretiminizde ihracat ne kadar pay alıyor?
Bonna markamızla altı kıtada 79 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Avrupa ülkeleri bizim yakın iş ortaklarımız. Doğru iletişim ve hızlı sevkiyatla buradaki memnuniyeti artırıyoruz. Ürettiğimiz krem, saydam, kenar dayanımı yüksek ürünler ile gerek yurt içinde gerekse yurt dışında önemli bir pazar açtık. 2020 yılı satışlarımızın yüzde 60’ını ihracat, yüzde 40’ını ise iç pazar karşıladı. Yenilikçi bakış açımızla, güven veren iletişim ve iş ortaklarımızla beraber kazanma anlayışı olarak özetleyebileceğimiz çalışma ilkelerimizle şirketimizin sağlıklı büyümesini ve yeni yatırımlar gerçekleştirmesini sağladık.
• İnovasyon kültürünüzle birlikte şekillenen Ar-Ge faaliyetlerinizden söz eder misiniz?
İnovasyon kültürümüzün temelinde yenilikçi bakış açımız yer alıyor. Kalite ve verimliliği artırarak, teknolojik yenilikleri üretimimizde uygulayarak sektörün ilerlemesine katkı sağlıyoruz. 15 kişilik bir Ar-Ge ekibimiz bulunuyor. Yıllık bütçemizin yüzde 5’ini Ar-Ge çalışmalarımıza ayırıyoruz.
Bu çalışmalarımızın bir sonucu olarak Türkiye’de ömür boyu kenar çıtlama garantisi veren ilk firmayız. Aynı zamanda Vago koleksiyonumuz 2019 yılında German Design Award’da, En Mükemmel Ürün Tasarımı kategorisinde Altın Ödül aldı. Bu da Ar-Ge’ye önem vererek aslında ne kadar doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.
• 2021 yılı hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
2021 yılının normalleşme için uygun koşulları yaratacağını düşünüyoruz. Bu kapsamda birçok yeni hedefimiz mevcut. Özellikle değişen beklentilere cevap verebilmek ve her zaman olduğu gibi alışılmışın dışında ezber bozan koleksiyonlar için çalışacak, yeni ürünleri piyasaya sunacağız.
Bonna markamızı uluslararası bir boyuta taşımak için oluşturduğumuz 10 milyon Euro’luk bütçenin yüzde 70’ini şu ana kadar kullandık. Salgının 2021’de ülkemizde ve dünyadaki olumsuz etkisinin azalacağını öngörerek bu bütçeyi tamamlamış olacağız. Böylece 2021 yılında yüzde 40 kapasite artışına varacağımızı öngörüyoruz.
Yeni yatırımlarımız ve yenilikçi şefler ile bir araya gelmemizi sağlayacak bazı planlarımız var.
Ar-Ge ve dijitalleşmeye yoğunlaşacağımız bir yıl olacak. Özellikle de dijital projelere imza atacağız. Hayat verdiğimiz koleksiyonlarla her sunumu mükemmel kılmaya, satış ve dağıtım kanallarımızda etkin çözümler sunmaya, tasarlamaya, üretmeye ve ülkemiz ekonomisine katkı sunmaya devam edeceğiz.