Duygu Sayıner / [email protected]

Bursa Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, yıllık 360 bin otomobil ve 750 bin motor üretim hacmi ile Renault’nun en yüksek kapasitesine sahip tesislerinden biri... Oyak Renault, Clio IV, Clio Sport Tourer ve Yeni Megane Sedan modellerini, ayrıca bu modellerde kullanılan motor ve mekanik aksamı üretip ihraç ediyor. Bursa’da 582 bin 483 metrekare üzerinde kurulu üretim tesislerinde, Karoseri-Montaj ve Mekanik-Şasi Fabrikaları, Ar-Ge Merkezi ve Uluslararası Lojistik Merkezi bulunuyor. 1969 yılında Bursa’da kurulan Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, 2017 yılı sonu itibariyle 7 binin üzerinde kişiye istihdam sağlıyor. İnsan kaynakları alanında yaşadıkları teknolojik dönüşümü, çalışanlarını nasıl motive ettiklerini ve engelli çalışanlara yönelik farklı uygulamalarını dinlemek üzere Oyak Renault İnsan Kaynakları Direktörü Tolga Görgülü ile bir araya geldik…

Oyak Renault, yarım asra dayanan köklü bir geçmişe sahip. Bugün şirket bünyesinde kaç kişi görev yapıyor?

Oyak Renault, Türkiye tarihinin en başarılı uluslararası doğrudan yatırımlarından biri olarak öne çıkıyor. Fabrikamız, kuruluşundan bu yana, Türk otomotiv sanayinin uluslararası rekabet gücüne çok önemli katkı sağlıyor. Türkiye’nin otomobil ihracatının 3’te 1’inden fazlasını tek başına gerçekleştiriyor. Renault Grubu fabrikaları içinde verimlilikte 1 numara olan fabrikamızda 2018 Nisan ayı sonu itibariyle 7 bin 81 kişi çalışıyor. Bunların 5 bin 491’ini mavi yaka, 1590’ını beyaz yakalı çalışanlar oluşturuyor. Çalışanlarımızın ortalama yaşı 33, bu anlamda oldukça genç bir çalışan profilimiz var. Yaklaşık yüzde 70’i İngilizce, yüzde 30’u Fransızca biliyor. Yaklaşık 1400 çalışanımız ise üniversite mezunu ve 874 mühendis istihdam ediyoruz. Fabrikamızda mevcut durumda beyaz yaka 376 ve mavi yaka 140 olmak üzere toplam 516 kadın çalışan bulunuyor. Kadın yönetici sayısı oranı Nisan 2018 itibariyle yüzde 18 ve kilit pozisyonlarda çalışan kadın yönetici oranı ise yüzde 22. Yurt dışında görevde bulunan kadın çalışanların oranı ise yüzde 16’yı oluşturuyor. Bu rakamlar gün geçtikçe artıyor, mavi yaka ve erkek ağırlıklı çalışanlarımızın istihdam edildiği fabrikamızda, kadın çalışanlarımızın ve yönetici sayımızın artması için var gücümüzle çalışıyoruz. İşe alımlarda kadın adaylara pozitif ayrımcılık yaptığımızı kabul ediyoruz. 

İK sektöründe kaç yılı geride bıraktınız? Daha önce hangi şirketlerde, hangi konumlarda görev yaptınız?

Bu sene Mayıs ayı itibariyle insan kaynaklarında 20 yılımı tamamladım. Lise ve üniversite yıllarında yurt dışı tur rehberliği yapmıştım. Profesyonel iş hayatıma Yaşar Holding Dyo Boya fabrikalarında insan kaynakları yöneticisi olarak başladım. Daha sonra sırasıyla Akkök Grubu Ak-Al, Akrom-Romanya ve Aktops İplik fabrikalarında genel müdüre bağlı olarak insan kaynakları bölüm yöneticiliği yaptım. 2003-2005 yıllarında Pepsi International Grubu’na bağlı Frito Lay Gıda San. A.Ş’de ilk önce Operasyon İnsan Kaynakları ve sonrasında Ülke İnsan Kaynakları Müdürlüğü görevlerini yürüttüm. 2005-2006 yıllarında ise Frito Lay Tarsus fabrikasının kuruluş ve devreye alma projesinde yer aldım. 2007-2009 yılları arasında PepsiCo Güneydoğu Avrupa bölgesinde Kamu ve Endüstriyel İlişkiler Müdürlüğü ile Kurumsal İlişkiler görevlerinde bulundum ve aynı zamanda Güneydoğu Avrupa Bölgesi Kriz Koordinatörlüğü görevini üstlendim. Sonrasında Goodyear Lastikleri A.Ş. ve Ulkar Holding-Nobel İlaç Grubu’nda Organizasyonel Gelişim ve İnsan Kaynakları Direktörü olarak çalıştım. Yaklaşık 2 yıldır da Oyak Renault’da insan kaynakları direktörü olarak çalışıyorum.

İK direktörü olarak ne gibi farklı sorumluluk alanlarınız bulunuyor? Faaliyet gösterdiğiniz sektörde hangi İK uygulamalarıyla fark yaratıyorsunuz? 

İK direktörü olarak ana sorumluluk alanlarımızı yetenek yönetimi ve gelişimi, işveren markası faaliyetlerimiz, işe alım, ücretlendirme ve yan haklar ile endüstriyel ilişkiler bölümleri olarak sıralayabiliriz. 50 yıllık geçmişe dayanan kuvvetli bir aile kültürüne sahip olduğumuzu düşünüyorum. İşçi ve işveren sendikalarımız ile karşılıklı güvene dayalı güçlü bağlarımız var. Etkin ve çok boyutlu bir endüstriyel ilişkiler stratejisi uyguluyoruz. Eğitim enstitümüz Renault Grubu içerisinde önemli merkezlerden biri. Çok zengin bir sosyal kulüpler ağı ile tüm çalışanlarımıza dokunuyoruz. İşveren markası çalışmalarımız, engelli ve kadın istihdamı konusundaki politikalarımız ve faaliyetlerimiz ile Renault Grubu içinde öncü üretim merkezlerinden biriyiz.  

Şirket İK politikası, yetenek yönetimi, çalışan motivasyonu ve aidiyeti açısından hangi misyon ve vizyona yatırım yaparak fark yaratıyor?

Otomotiv dünyası gibi işlerin hızla değiştiği bir ortamda başarılı şirketler, rakiplerinden daha hızlı öğrenen ve daha iyi olan şirketlerdir. Groupe Renault, dünyadaki en yenilikçi şirketlerin arasında yer alıyor. Biz de bu yapının bir parçası olarak gelecek odaklıyız. Bu yüzden diyoruz ki “Kendimizi sürekli yenileriz!" Çeşitlilik, biz çalışanlar için bir zenginliktir. Yetkinliklerimizi geliştirmek için tüm fırsatları değerlendiririz. Yöneticilerimiz bireylerin ve ekiplerinin gelişimini teşvik eder. İlham verirler, motive ederler ve düzenli olarak yapıcı geribildirimde bulunurlar. Renault Grubu’nun performans açısından en verimli fabrikası olan Oyak Renault’da şirketiyle gurur duyan çalışanlarımızın gücüyle; kalite, rekabetçilik ve üretimde 2020 yılında Renault Grubu ve Türkiye’de 1 numara olma vizyonuna sahibiz. Bu vizyondan hareketle, çalışanlarımızla karşılıklı güvene ve sürdürülebilir gelişime dayalı ilişkilere öncelik vermek, yetkinlik ve teknoloji seviyemizi sürekli geliştirmek hedefindeyiz. Tüm İK politikalarımızı bu hedef doğrultusunda oluşturuyoruz.

Röportajın devamı Platin'de...