USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Yaşam

26 Ekim 2023 13:26

“Kültür taşıyıcısı markaları korumak, geliştirmek ve geleceğe taşımak görevimiz”

Yüzyıllık Markalar Derneği; yayın, araştırma, etkinlikler ve iş birlikleri ile köklü markaların hikayelerini ortaya çıkarmanın yanı sıra onları koruyup geleceğe taşıyarak oldukça zor ve önemli bir sorumluluğu üstleniyor.

“Kültür taşıyıcısı markaları korumak, geliştirmek ve geleceğe taşımak görevimiz”

Markaları birer kültür taşıyıcısı olarak tanımlayan Yüzyıllık Markalar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Saffet Abdullah Güllaçları Yönetim Kurulu Üyesi Gürsel Arseven, bir ülkenin markalarının ülke markasına katkılarına dikkat çekiyor.

* Yüzyıllık Markalar Derneği hangi amaçla kuruldu? Yürüttüğü faaliyetler arasında neler var?

Yüzyıllık Markalar Derneği, 2011 yılında köklü markaların bir araya gelerek kurdukları bir dernek. Buradaki temel amacımız aslında köklü markaların geçmişten bugüne taşıdıkları birikimi, tecrübeyi, değerleri tek elden gelecek nesillere aktarmak. Bir ülkenin markalarının ülke markasına olan katkılarını tahmin edersiniz, bizim için de bir anlamda kültür taşıyıcısı olan markaların değerlerini korumak, geliştirmek ve geleceğe taşımak bir gereklilik ve bunun için çalışıyoruz. Dernek olarak temel faaliyetlerimiz daha çok; yayın, araştırma, etkinlikler, seminerler, üniversiteler ile iş birlikleri gibi projeler etrafında şekilleniyor. Burada önemli bir fonksiyonumuz olan akreditasyonun altını çizmek isterim. Ayrıca bu sene Sultanahmet'te Türkiye Turing Otomobil Kurumu ile birlikte Turing Yüzyıllık Markalar Hafızaevi ve dükkânının açılışını gerçekleştirdik.

"BİR MARKANIN ARŞİVİ HAFIZASIDIR"

* Bir markanın Yüzyıllık Markalar Derneği'ne üye olması için ne gerekiyor? Kriterleriniz neler?

Bu konunun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bir anlamda akreditasyon olarak tanımladığımız üyelik süreci aslında aramıza katılan markaların arşivlerini düzenlemeleri için de bir fırsat oluyor. Türkiye'de ne yazık ki kurumlar bu konuda yeterince hassasiyet göstermiyor. Bir markanın arşivi hafızasıdır. Dolayısıyla üye kabul sürecinde mutlaka tarihi evrak talebimiz oluyor. Markanın soy ağacı, hikâyesi gibi içerikleri talep ettiğimiz bir başvuru dokümanımız var. Marmara Üniversitesi'nden hocalarımız ile süreci yürüterek incelemeyi takiben kendilerinden gelecek uygunluk raporuna göre Yönetim Kurulu'nda değerlendirip süreci tamamlıyoruz. Evrak ve süreç konusunda yardıma ihtiyaç duyan markalarımıza danışmanlık hizmeti de sunuyoruz. Bize başvuruda bulunup önce şartları yerine getiremeyen fakat daha sonra araştırma sürecini tamamlayıp aramıza katılan markalarımız oldu.

"300'E YAKIN 100 YILI AŞAN MARKA VAR"

* Bildiğimiz kadarıyla üye sayınızdan çok daha fazla 100 yılı aşmış köklü marka bulunuyor. Sayıları hakkında bilgi verir misiniz? Bu markalarla nasıl bir iletişim içerisindesiniz, etkinliklerinize katılım sağlıyorlar mı?

Uzunca süren bir araştırma süreci yönettik. Türkiye'de markaları tespit için Tarih Vakfı ile bir iş birliği yaptık, literatür taradık. Tüm şehirlerdeki Ticaret Odaları ile iletişim kurduk. Tespitlerimize göre 250-300 diyebiliriz. Seminerlerimize katılanlar oluyor. Bu sene bir çağrı programına başladık, buradan sizin aracılığınız ile de duyuralım 'Cumhuriyetimizin 100. Yılında Yüzyıllık Markalar' çağrı seminerleri organize ediyoruz. Cumhuriyet'in 100. yılında tüm yüzyıllık markaları geçmişle geleceğin bağını kurmaya, bize katılmaya davet ediyorum. Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere adeta armağan ettiği Cumhuriyetimizin 100. yılında geleceğe daha güçlü adımlarla ilerlemeyi diliyorum.

* Yüz yılı aşan markalar arasında ağırlıklı olarak gıda sektörünü görüyoruz. Gıda sektörü dışında hangi sektörler öne çıkıyor?

Ağırlıklı gıda sektörü diyebiliriz. Bunun sebebi tabii ki gıda sektörünün daha ilgi gören bir alan olmasından kaynaklanıyor. İnsanların yemek ve lezzetle olan ilişkisi kriz dönemlerinde hızı kesilse bile devam ediyor. Bu da bir anlamda sürdürülebilirliği sağlıyor. Fakat yine de sadece gıda diye düşünmemek gerekir. Özellikle yönetim kurulumuzda birlikte çalıştığımız farklı sektörlerden Eyüp Sabri Tuncer, Çift Geyik Karaca, İlancılık Reklam Ajansı, Meyer Saat markalarımız var. Splendid Palas, Kifidis, Ariş, Kozikoğlu, Tevfik Aydın Saat, Deriş, Stock, Apraham, Arkas, Bilol Tekstil, Mecit Çetinkaya, Zaza, Türkiye Turing Otomobil Kurumu, Petek Saraciye, Emgen Optik, Hamamcıoğlu gibi yine gıda dışı alanda hizmet veren markalarımız da mevcut.

(Yüzyıllık Markalar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Saffet Abdullah Güllaçları Yönetim Kurulu Üyesi Gürsel Arseven)

"İTİBAR ODAKLI OLMAK VE TUTARLILIK"

* Sizce böylesine sürdürülebilir bir başarının sırrı nedir? Markaları geleceğe taşıyan en önemli değerler, onları ayakta tutan kriterler neler?

Çok unsur var. 100 yıl ve üzeri dediğiniz zaman hepsi Cumhuriyet'in kuruluşuna tanıklık etmiş hatta öncesinde kurulmuş markalar. Dolayısıyla burada yönetim, liderlik, aileden nesillerin konuya olan ilgisi, belki biraz şans, ürüne hizmete duyulan ilgi gibi faktörleri saymak gerekir. Fakat bizlerin ortak bakış açısı daima itibar odaklı olmak, tutarlılık üzerine ilerliyor. Müşterilerimizle samimi bir ilişki kurmaya çok özen gösteriyoruz.

* Büyük oranda aile şirketi olan bu kuruluşlarda şu an kaçıncı nesil işlerin başında? Sizce yeni nesil işleri devam ettirme konusunda ne kadar hevesli?

Üyemiz markaların şu anda daha çok 4'üncü ve 5'inci nesilleri görevdeler. Çok ilgili olduklarını görüyorum, elbette genellemek mümkün değil ama iki nesil bir arada çalışan çok markamız var. Hatta biz de Saffet Abdullah Güllaçları olarak üç nesil birlikte çalışıyoruz. Tecrübe aktarımının çok değerli olduğunu düşünüyorum. Yeni nesiller hem akademik anlamda aldığı eğitim ve meslek ile ilgileniyor hem de markadan uzak durmuyor. Bu ilgisi olanlar için bir öğrenme ve devir süreci. Örneğin, benim mesleğim hekimlik ve markamızı yönetirken doktorluk mesleğini de hiç bırakmadım. Artık imkanlar çok gelişmiş durumda. Birkaç mesleği bir arada yapmak mümkün diye düşünüyorum. Bu da yeni nesiller için büyük avantaj.

"Cumhuriyetimizin 100. Yılında Yüzyıllık Markalar' çağrı seminerleri organize ediyoruz. Cumhuriyet'in 100. yılında tüm yüzyıllık markaları geçmişle geleceğin bağını kurmaya, bize katılmaya davet ediyorum"

* Bu şirketlerde globalleşme ve dijital dönüşüm anlamında çalışmalar nasıl gidiyor sizce? Daha geleneksel yollarla mı işleri devam ettirme çabası var yoksa gelişime, değişime açıklar mı?

Dijital dönüşüm aslında hiçbir markanın görmezden gelebileceği bir konu değil. Bazı markalarımız daha yoğun, bazı markalarımız biraz daha yavaş bir tempoda bu çağın gerekliliklerini hayata geçiriyor. Bunu yaparken geleneksel olandan vazgeçmek zorunda değiliz aslında. Örneğin biz güllaç üretiyoruz, bu operasyonun büyükçe bir bölümü geleneksel, ustalık isteyen nitelikleri barındırıyor ama öte yandan dijital anlamda adaptasyon ihtiyacımız olan konular da var. Bunları da adım adım hayata geçiriyoruz.

"YENİ KİTAP: GELECEĞE MEKTUPLAR"

* Derneğin daha önce yayınladığı Yüzyıllık Hikayeler kitabı var. Şimdi de Geleceğe Mektuplar adlı bir kitap çalışması yürütülüyor. Kitap içerikleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Bu kitap projesini Başkan Yardımcımız Asude Alkaylı ile birlikte şekillendirdik, kendisi daha önce yazarı ve derleyicisi olduğu 'Marka-Kültür-Hafıza' kitabını da çıkardı. Markaların kültürel değerleri, marka mirası, girişimcilik gibi konuları çalışıyor. Dolayısıyla aslında birlikte bir tasarım yaptık. Genelde köklü markalar deyince hep tarihleri hikâyeleri gündeme geliyor. Bu kitapta tüm markaların hikâyeleri olacak fakat aynı zamanda bugünü nasıl karşıladıkları ve gelecek için hayalleri de yer alacak. Çok değerli bir yayınevi ile anlaştık. Okuyucularımızın ilgili tüm mecralardan erişimlerini sağlayacağız.

EN ÇOK OKUNANLAR