Küresel krizlerin gölgesinde şekillenen tarım-gıda sistemleri, teknoloji ve bilimle yeniden tasarlanıyor. FAO'nun öncülüğünde geliştirilen dijital tarım çözümleri, gıda güvenliğini artırmanın ve sürdürülebilir tarımı yaygınlaştırmanın anahtarı olabilir. Tarım gıda sistemleri; iklim krizi, biyoçeşitlilik kaybı, göçler, bölgesel çatışmalar, küresel ekonomik istikrarsızlıklar ve Covid-19 pandemisi ile başlayan tedarik zincirlerine ilişkin bozulmalar sebebiyle karmaşık ve benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıya. Son yayınlanan Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu Raporu (SOFI 2024) bize hâlâ 713 ila 757 milyon insanın açlıkla yüzyüze olduğunu, dünya nüfusunun yüzde 28.9'unu oluşturan 2.3 milyar insanın gıdaya erişimde zorluk çektiğini söylüyor. FAO olarak Bilim, Teknoloji ve İnovasyonun (STI) tarım gıda sistemlerinin dönüşümünü hızlandırabileceğine inanıyoruz.
DÖRT TEMEL BAŞLIK BELİRLENDİ
Tarım ve gıda sektöründe inovasyon, teknoloji ve bilimsel yöntemlerin geliştirilmesi için FAO olarak bu alandaki çalışmalarımızı birkaç temel başlık altında sürdürüyoruz:
Biyoteknolojiler: Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'nin 2. maddesinde yer alan 'biyoteknoloji' tanımından hareketle, 'tarımsal biyoteknolojiler' terimi, suni tohumlama, fermantasyon teknikleri, biyogübreler ve nükleer teknikler gibi düşük teknolojili yöntemlerden, gelişmiş DNA tabanlı metodolojileri ve multi-omik teknolojileri içeren yüksek teknolojili olanlara kadar bir dizi teknolojiyi kapsıyor.
Dijital teknolojiler: Tarımsal üretim ve verimliliğin artırılması ve iklim değişikliğine uyum sağlayarak etkilerinin azaltılmasına yardımcı olunması konusunda fayda sunuyor. Uydu görüntüleri ile tarımsal verilerin etkin yönetimi için bilgi teknolojilerinin kullanımı, yapay zeka ile üretimden planlamaya ve politika oluşturmaya elde edilen verilerin kullanımı bize dijital teknolojilerin etkin yönetimi için fırsat tanıyor.
Yenilenebilir enerji teknolojileri: Rüzgar, okyanus, güneş, hidrolojik, jeotermal ve biyoenerji gibi kaynakların kullanıldığı bir dönemde, verimli ve sürdürülebilir enerji kullanımını destekleyen enerji-akıllı tarımsal gıda sistemlerine geçiş büyük önem taşıyor. Enerji-akıllı tarımsal gıda sistemleri sadece enerjiyi korumakla kalmaz, aynı zamanda enerji ve gıda arasındaki ikili ilişkiden yararlanmak için enerji bile üretebilir.
Mekanizasyon: Temel el aletlerinden daha sofistike ve motorlu ekipmanlara kadar değişen tarım ve işleme teknolojileri dijitalleşmeyi de zaman zaman içine alan bir teknolojik gelişmeyi ifade ediyor. Sürdürülebilir tarımsal mekanizasyon angarya işlerin azaltılması, işgücü sıkıntısının giderilmesi, yeni iş imkanlarını yaratılması, ürün ve kaynak verimliliğin artırılması ile ürün kayıplarının artırılması ve hasat maliyetlerinin düşürülmesinde önemli imkanlar sunuyor.
AGTECH GİRİŞİMCİLİĞİ GÜÇLENİYOR AMA ERİŞİM EŞİTSİZLİĞİ SÜRÜYOR
FAO olarak Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile işbirliği içinde hazırladığımız ve 8 Nisan 2025'de tanıtımı yapılan 'Türkiye'de Tarıma Yönelik Dijital Teknolojiler-Bir İnceleme' raporu içerisinde dijital teknolojilerin Türkiye'nin tarım sektöründeki mevcut durumunu, dönüştürücü rolünü ve potansiyelini araştırıyor. Dijital teknolojiler; üretim, işleme, lojistik, perakende ve ticaretten destek hizmetleri ve finansmana kadar uzanan tarım-gıda sistemlerinin dirençliliğini, verimliliğini ve yeşil dönüşümünü artırma potansiyeli sunuyor. Genel olarak Türkiye'de kırsal kesimde dijital dönüşüm için uygun ortam yeterince gelişmiş durumda. Türkiye, özellikle yazılım geliştirme alanında güçlü ve büyüyen bir bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) sektörüne sahip. Mobil bağlantı ve buna bağlı fiziksel altyapı ile internet erişimi, Avrupa ve Orta Asya ortalamalarına denk düzeyde. Kırsal bölgelerde ise akıllı telefon kullanımı ve hızlı, güvenilir internet erişimi çoğu bölgede çiftçilerin dijital teknolojilere ulaşmasını sağlayacak ölçüde yaygın.
60'TAN FAZLA TARIM STARTUP'I VAR
Tarım ve Orman Bakanlığı (TOB) ise sistemlerini dijitalleştirmiş olup çeşitli e-devlet hizmetleri sunuyor. Türkiye'nin startup destek ekosistemi son on yılda önemli ölçüde gelişmiş; çok sayıda kamu ve özel kuluçka merkezi, hızlandırma programı, teknopark ve inovasyon destekleri ortaya çıkmış durumda. Türkiye'de halen akıllı ve hassas tarım, tedarik zinciri yönetimi ve tarım finansmanı alanlarında faaliyet gösteren yaklaşık 35 AgTech startup, aralarında decacorn'ların da bulunduğu 30'dan fazla e-ticaret ve yemek teslimatı startup, ayrıca biyoteknoloji, kapalı alan tarımı ve alternatif protein alanlarında 60'tan fazla tarımla ilişkili startup bulunuyor. Bu startup'ların yarısı son beş yıl içinde kurulmuş olup büyük çoğunluğu hala erken gelişim aşamasında. Dijital ve teknolojik uygulamalar maliyetli olduğu için Türkiye'de bu tür çalışmalar ağırlıklı olarak büyük şirketler ve tarım işletmeleri tarafından uygulanabiliyor maalesef. Bu açıdan Türkiye dijital dönüşümün erken aşamasında henüz.
DİJİTAL TEKNOloJİLER YÜKSELİŞTE
Bu teknolojiler, genelde yüksek değerli tarımsal ürünlerin üretiminde ve bahçecilik ve sara faaliyetlerinde ağırlıklı olarak kullanılıyor. Bununla beraber dijital tarımsal meteoroloji istasyonu, zararlı tuzakları ve toprak nem sensörleri gibi IoT cihazları, kamu ve özel sektörde farklı kullanım alanlarına sahip olmaları, girdi kullanımının azalması ve üretim yönetiminin iyileşmesi gibi kanıtlanmış faydaları sayesinde hızlı bir yaygınlaşma göstermiştir. Türkiye'de halı hazırda çiftçiler tarafından kullanılan dijital teknolojilere daha detaylı bakmak istediğimizde öne çıkan teknolojiler uydu tabanlı uzaktan algılama, hassas hayvancılık teknolojileri, otomasyonlu modern seralar, dronlar olarak beliriyor.
YÜZDE 25 VERİM ARTIŞI
Dijital teknolojilere ilişkin bu çerçevesinin içerisinde FAO-EBRD ortak raporunun sonuçları bize dijital teknolojilerin çiftçiler tarafından benimsenmesinin sınırlı olduğunu ve büyük çiftlikler ile küçük çiftlikler arasında teknolojiye erişim konusunda farklılıklar gözlemlediğini söylüyor. Küçük ölçekli çiftçilerin dijital araçlara erişiminde hâlâ altyapı eksikleri, finansal ve teknik engeller bulunuyor. Ayrıca teknoloji sağlayıcılar ile teknolojiyi kullanan tarımsal işletmelerin/çiftçilerin "aynı dili konuşmadığı" tespit edilmiştir. Raporda ayrıca dijital tarım araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, verimlilikte yüzde 20-25 oranında artış sağlanabileceği belirtiliyor.
TARIM TEKNOLOJİLERİ NASIL FARKLILAŞACAK?
Akıllı tarım teknolojilerinin kullanım alanları gerçekten de çok çeşitlidir. Bu teknolojilerden, önümüzdeki süreçte hayatımızda daha sık göreceğimiz bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
Sensörler: Bitkinin gelişim aşamalarında çeşitli ölçümlerle üretim koşullarını iyileştirmeye yardım eder. Bitkinin su ihtiyacının belirlenmesi ve sulamanın otomatik yapılmasını sağlayan sensör sistemleri burada örnek olabilir. Ayrıca gübreleme ve hava tahminleri gibi pek çok farklı aşamada da sensörlerden faydalanılabilir.
Drone ve uydu teknolojileri: Tarım alanındaki verilerin uzaktan takibini yapabilmeye imkan verir. Uydu görüntülemeleri, özellikle geniş tarım alanlarında oldukça işe yarar. Drone ve uydu destekli görüntüleme teknolojileri, günlerce dolaşılarak zorlukla tespit edilebilecek sorunların dakikalar içerisinde ortaya çıkmasına ve bu sorunlara kısa sürede çözüm üretilebilmesine olanak sağlar.
Robotlar: Robotik ekim ve hasat teknolojileri insan gücü ile yapılabilecek hemen her işin üstesinden gelebilecek kapasiteye sahiptir. Hatta tarlada yetiştirilen ürünün saklanması ve paketlenmesi gibi işlemlerde dahi robotlardan yardım alınabilir. Tarımda robot teknolojisi ile tohum ekimi, toprak analizi, yabani otların temizlenmesi gibi pek çok iş kolaylıkla yapılabilir. Robot teknolojisi alanı her geçen gün yenilenen ve ilerleme kaydeden bir alandır.
Uzay teknolojileri: FAO olarak bu konuda da çığır açıcı bir çok çalışma yürütüyoruz. Uzay ortamında tohum üreminden uydu teknolojilerinin kullanımına, etkili su yönetiminden mahsül denetimi ve tam zamanlı hava tahminine kadar pek çok uygulama üzerine çalışıyoruz.
Topraksız tarım: Geleneksel tarım yöntemlerinden farklı olarak topraksız tarım, bitkilerin toprak yerine besin çözeltileri içinde yetiştirildiği bir tarım yöntemidir. Bu yöntemde bitkiler, besin maddeleri, su ve oksijenle zenginleştirilmiş bir ortamda yetiştiriliyor.