Humintech GmbH, Almanya Kurumsal Pazarlama Stratejisti Dr. Merve Kaya; veri odaklı, çevreci ve yenilikçi bir tarım vizyonunu Platin okurlarıyla paylaştı:
"Dünya hızla kuraklaşıyor. Mart 2025'te Science Dergisi'nde yayımlanan bir araştırma, son 40 yılda toprakların Grönland'daki buzulların erimesinden bile fazla su kaybettiğini ortaya koyuyor. Artık toprak sessiz değil, veriyle konuşuyor. Eskiden toprak yalnızca üretimin başladığı yerdi. Bugün toprak, dijital platformlarda izlenen, analiz edilen ve karar süreçlerine yön veren bir 'veri varlığı'na dönüşmüş durumda.
Tarımın dijitalleşmesiyle toprak, artık stratejik bir bilgi kaynağına dönüşüyor. Uydular, sensörler ve yapay zeka sayesinde tarlalar piksel düzeyinde gözlemleniyor, karbon seviyeleri anlık olarak takip edilebiliyor. Dijital sistemler çevresel riskleri erken belirleyerek kimyasal kullanımını azaltıyor. Humik asit gibi doğal biyostimülantlar ise bu sürece katkı sağlayarak toprağın sağlığını artırıyor, biyolojik süreçleri destekliyor. Bu birleşim, verimlilik ile ekolojik duyarlılığı bir araya getiriyor.
VERİLERİN DİJİTAL TARIM PLATFORMLARINDA TOPLANMASI VE RİSKLER
Avrupa Birliği destekli araştırmalar, toprağa odaklanan dijital sistemlerin geliştirilmesine öncülük ediyor. Artık tarlanın sesi uygulama ekranına yansıyor; kuraklık, karbon seviyesi ve verimlilik anlık takip edilebiliyor. Ancak bu verilerin büyük dijital tarım platformları tarafından toplanması, çiftçilerin veri üzerindeki kontrolünü yitirmesi ve dijital bağımlılığın artması gibi riskleri beraberinde getiriyor. Veri güvenliği, tarım sektörünün geleceğini belirleyecek stratejik bir faktöre dönüşüyor.
ÇİFTÇİLER KARBON KREDİSİ KAZANIYOR
Blok zinciri tabanlı sistemler, çiftçilerin verilerini güvenli ve şeffaf şekilde kaydederken, çevreci uygulamaların doğrulanmasını da kolaylaştırıyor. Böylece çiftçiler, karbon salımını azaltarak karbon kredisi kazanıyor ve bu krediler üzerinden gelir elde edebiliyor.
KAPSAYICI POLİTİKALAR ÖNEM TAŞIYOR
Tarımda dijital dönüşüm hızla büyürken, teknolojiye erişimdeki eşitsizliklerin derinleşmesi de kritik bir sorun haline geliyor.
Bu yüzden yalnızca teknolojiyi değil, teknolojiye adil erişimi de önceleyen kapsayıcı politikalar ve yaygın dijital okuryazarlık eğitimleri hayati önem taşıyor. Aksi halde dijital tarımın sunduğu fırsatlar, yalnızca belirli kesimlerin erişebileceği bir ayrıcalığa dönüşebilir. Avrupa Birliği'nin 2030 Toprak Stratejisi, bu süreci yasal bir çerçeveye taşıyor.
Yeni Toprak İzleme Direktifi ile tüm üye ülkeler, toprak sağlığını düzenli izlemek ve çevresel risklere karşı önlem almakla yükümlü hale geliyor. Artık veri, sadece bilgilendirmiyor; politikayı şekillendiriyor, yatırımı yönlendiriyor, geleceği kuruyor.
TOPRAK ARTIK SADECE ÇİFTÇİNİN ODAĞINDA DEĞİL
Toprak artık sadece çiftçinin değil-veri bilimcilerinin, yatırımcıların ve karar vericilerin de stratejik odağında. Bu çağda yalnızca toprağı işleyen değil, toprağın verisini anlayan kazanacak. Çünkü geleceğin anahtarı, toprağın veriye dönüştürdüğü dili anlayabilenlerde olacak."
(Humintech GmbH, Almanya Kurumsal Pazarlama Stratejisti Dr. Merve Kaya)