*Üretken yapay zeka, Agentic AI, Edge AI, Secure AI ve küçük dil modelleri iş dünyasında özellikle hangi alanlarda önemli bir dönüşüm başlatacak?

Yapay zeka artık bir gelecek vizyonu değil, iş dünyasının bugününü şekillendiren bir gerçeklik. Türkiye'deki kurumlar da bu dönüşümün tam ortasında, fırsatlarla risklerin bir arada olduğu bir süreçten geçiyor. Burada kritik olan, heyecan verici bir teknolojiye kapılıp kısa vadeli hamlelere yönelmek yerine, stratejik bir yol haritası ile ilerlemek. Üretken yapay zeka ve Agentic AI, her sektörde ve iş sürecinde köklü dönüşümler başlatacak. Ürün geliştirmeden müşteri hizmetlerine, tedarik zincirinden risk yönetimine kadar tüm alanlarda verimlilik, hız ve kişiselleştirme seviyesini radikal biçimde artıracaklar. Önümüzdeki yıllarda iş modelleri, yetkinlikler ve rekabet dinamikleri yeniden tanımlanacak. Bu teknolojileri stratejik olarak benimseyenler oyunun yeni kurallarını koyanlar olacak. Başarılı bir yapay zeka dönüşümü için ilk adım, vizyonu ulaşılabilir ve ölçülebilir hedeflere bölmek. Hangi süreçlerin öncelikli olarak dönüşeceğini belirlemek, sadece teknik bir tercih değil, stratejik bir karar. Bu kararların, kurumun ana hedefleriyle birebir uyumlu olması gerekiyor.

TEKNOLOJİYE KÖRÜ KÖRÜNE DEĞİL, STRATEJİK ŞEKİLDE YATIRIM YAPILMALI

*Türkiye'de bu alandaki dönüşüme hem liderlik eden ve liderlik etmeyi hedefleyen marka ve kurumlar; nasıl bir risk yönetimi stratejisine yatırım yapmalı? Gerçekçi olmayan hedeflerin önüne geçilmesi ve sürdürülebilirliğin korunması için ne gibi önlemler alınmalı?

*Türkiye'de yapay zeka dönüşümüne liderlik eden veya bu yolda ilerleyen kurumlar, risk yönetiminde gerçekçilik ve sürdürülebilirliği merkeze koymalı.

*Öncelikle, teknolojiye körü körüne değil, stratejik amaçlara hizmet edecek şekilde yatırım yapılmalı.

*Ölçülebilir, adım adım ilerleyen hedefler belirlenmeli, başarı kriterleri net olmalı. İnsan kaynağı, veri kalitesi ve güvenlik boyutu ihmal edilmemeli. Böylece hem beklentiler yönetilir hem de uzun vadede dönüşümün ivmesi korunur; bu sayede kurum, değişimin kazananları arasında yer alır.

*Erken aşamada elde edilecek hızlı kazanımlar hem yönetimin hem de ekiplerin motivasyonunu artırır. Ancak asıl başarı, bu kazanımları sürdürülebilir bir şekilde büyütebilmekte yatar.

*Bunun için sürekli iyileştirme ve kurumsal öğrenme kültürü vazgeçilmezdir. Teknolojiyi almak kolay, onu kurumun DNA'sına işlemek zordur. Kültürel dönüşüm, yapay zeka projelerinin başarısında belirleyici faktördür.

ÖLÇÜLEBİLİR VE REHBERLİK DESTEKLİ BİR YOLCULUK PLANLANMALI

*Yapay zekanın etkisi ile yakın gelecek hangi yeni meslek gruplarının öne çıkacağını ve hangi mesleklerin gölgede kalacağını öngörüyorsunuz?

Yapay zeka, iş dünyasında hem yeni fırsatlar yaratıyor hem de bazı işleri dönüştürüyor. WEF 2025 raporuna göre önümüzdeki dönemde en çok talep görecek pozisyonlar; yapay zeka ve makine öğrenmesi uzmanları, büyük veri analistleri ve dijital dönüşüm mimarları olacak. Buna karşılık, veri girişi, kasa işletimi gibi tekrarlayan ve rutin işler hızla azalacak. Araştırmalar, yapay zeka kullanan şirketlerin bu tür rutin rolleri azaltırken diğer alanlarda beceri gerekliliklerini yükselttiğini gösteriyor. Daniel Susskind'in de belirttiği gibi, yüksek beceri gerektiren meslekler bile yeniden şekillenecek. Bu, iş dünyası liderleri için açık bir mesaj: Ekibinizi geleceğe hazırlayın, becerileri güncelleyin ve dönüşümü fırsata çevirin. Bugün oyunun kuralları değişiyor. Yapay zeka, iş modellerini, rekabeti ve hatta sektör sınırlarını yeniden tanımlıyor. Bu değişim rüzgarında yönünüzü netleştirmek, geminizi doğru rotada tutmak ve dalgalara karşı dengede kalmak istiyorsanız, stratejik, ölçülebilir ve rehberlik destekli bir yolculuk kaçınılmazdır. Çünkü en güçlü teknoloji bile, doğru strateji ve doğru yol arkadaşları olmadan gerçek potansiyeline ulaşamaz.