USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Girişimcilik

03 Ağustos 2017 15:38

“Olumsuz yorumları duymayın, bildiğiniz yolda ilerleyin”

Samsun’un Tekkeköy ilçesinde Halkbank’tan aldığı destekle geçtiğimiz aylarda faaliyetlerine başlayan Gencer mühendislik, jeofizik mühendisliği alanında bölgesinde önemli bir marka olmaya hazırlanıyor. Şirketin kurucusu Elif Gencer, hayalindeki mesleği gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını belirtirken, bu süreçte Halkbank’ın her zaman yanında olduğunun da altını çiziyor

“Olumsuz yorumları duymayın, bildiğiniz yolda ilerleyin”

Mustafa Gündoğdu / [email protected]

 

 

 Elif Gencer, Samsun Tekkeköylü genç bir girişimci… Eğitim hayatı boyunca uzmanlaştığı jeofizik mühendisliği bilimini, kendi bölgesinde kendisine iş kolu olarak seçen Gencer, sadece Samsun’da değil, bölgedeki diğer yerleşim yerlerinde de bu mesleği hakkıyla yapmak için genç yaşta kollarını sıvadı. Bu süreçte özel sektörde farklı işlerde çalışan Gencer, kendi iş yerini açarak, yaptığı işte farklılaşma kararı aldı. Bu noktada ihtiyacı olan finansman desteği ise Halkbank tarafından imdada yetişti…

Finansmana ulaşmada Halkbank’ın güler yüzlü yaklaşımını her aşamada hissettiğini dile getiren Gencer Mühendislik Kurucusu Elif Gencer, bundan sonrası için kendilerini sektörlerinde farklılaştıracak yaklaşımlarla adlarını duyuracaklarını belirtiyor. Elif Gencer, sorularımızı ise şu şekilde yanıtlıyor:

 

Biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Eğitim hayatınız nasıldı, sonrasında bu işe adım atmaya nasıl karar verdiniz?

Samsun Tekkeköylüyüm. Burada doğdum ve burada büyüdüm. İlköğretimden sonra liseyi burslu okumaya hak kazandım. Lise hayatımda sınav mağduru olduğumdan, üniversiteye girerken çok iyi bir puan alamadım ve iki yıllık harita teknikerliği bölümüne girdim.

Fakat bununla yetinmedim, tekrar sınava girdim ve jeofizik mühendisliğini kazandım. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) bu bölümü okuyup derece ile mezun oldum. 

 

KTÜ’de okurken, gerçekleştirdiğiniz bir de projeniz bulunuyor. Bu projenin içeriği hakkında bilgi verebilir misiniz?

Lisans döneminde ekip arkadaşımla birlikte, ‘herhangi bir nedenle enkaz altında kalan canlıları, vücutlarının yaymış olduğu pasif elektrik alanını saptayarak konumunu tespit etmeye yarayan cihaz üretmek’ ile ilgili bir proje geliştirdik. Geliştirilen prototip, beş metre mesafeden insan vücudunu, arada malzeme olmadan, algılama başarısı gösterdi. Bu proje ile TÜBİTAK Girişimcilik-Yenilikçilik yarışmasına katıldık. Projemiz final sergisine seçilen sayılı projelerden birisi oldu.

 

Bundan sonra da özel sektöre girdiniz...

Lisanstan sonra, kendi iş yerimi açmadan önce bahsettiğiniz gibi özel sektörde çalıştım. Hem piyasayı görmek hem de deneyim kazanmak için böyle bir adım attım. Bununla beraber KTÜ’de yüksek lisansıma başladım. Bu noktada elektro manyetik sistemler üzerine çalışıyorum. Şu anda orada da tez teslim aşamasındayım. Özel sektördeki iş deneyimlerim sonrasında ise kendi işimi kurmaya karar verdim.

 

Kendi işinizden bahsedebilir misiniz? Bu noktada iş kurma fikriniz nasıl ve neden oluştu?

Esas işimiz zemin etütleri yapmak. İnşaat yapılmadan önce o inşaatın yapılacak olan zeminini inceliyoruz. Bir zeminde kaç katlı bir bina yapılabilir, nasıl önlemler alınabilir, vs… gibi soruların yanıtlarını veren raporlar hazırlıyoruz. İşimi kurmadan önce özel sektörde çalışırken, mühendislere karşı gerektiği gibi davranılmadığına şahit oldum. Bu işi kendi başıma daha iyi yapabileceğimi düşündüm. Bununla beraber bahsettiğim projemizi de geliştirmek istiyordum. Kendi şirketim olursa, bunu daha kolay yapabileceğime kanaat getirdim. Tüm bunların doğrultusunda da eğitimini gördüğüm bu mesleği hakkıyla yerine getirebilmek için, böyle bir maceraya da adım atmış oldum. Bu noktada KOSGEB ile birlikte de çalışacağız.

 

“Kurulum aşamasında sermaye açısından çok zorlandığımız noktalar oldu. İş hayatında iyi yerlere geleceğimize inanıyor ama sermaye bulamıyorduk. Halkbank’tan önce birçok bankaya başvuru yaptık. Ama aldığımız cevaplar hep olumsuzdu. Bankaların kredi için öne sürdüğü şartlar elimizi kolumuzu bağlamıştı. Fakat halkbank’tan gördüğüm destek ve teşvik, kendi iş yerimi açmaktaki en büyük yardımcım oldu”

 

KOSGEB’e ne zaman başvurmuştunuz? O süreci biraz anlatabilir misiniz?

Aslına bakarsanız bir yıldan beri kendi yerimizi açmaya çalışıyoruz. Bu süreçte de KOSGEB’in özellikle kadınlara destek verdiğini belirttiği reklamlara denk geliyordum. Bunun içinse önce bir sertifika alma şartı olduğunu öğrendim. Sertifika almak bile bizim için çok zordu. Yani bunun için başvuruda bulunuyorduk, ama açılan kurslar anında doluyordu. Bir şekilde Aralık 2016'da, bu kurslara katılma şansını yakaladım. Sertifikayı aldıktan sonra, direkt olarak iş yerini açabilirsiniz ve ardından desteği alabilirsiniz dendi. Fakat KOSGEB, 50 bin TL’lik hibe veya 100 bin TL’lik kredi verirken, bunun öncesinde ödeme yapma koşulu sunuyor. Yani banka hesabımdan makine ve teçhizat alacağım firmaya ödemeyi yapmam, banka dekontunu da KOSGEB’e vermem gerekiyor. KOSGEB’teki işleyiş bu şekildeydi. Bu süreç kendi açımdan biraz zorlu geçti. Çünkü nihayetinde bir sermayeye ihtiyaç duyuyordum.

 

Bundan sonra kendinize nasıl bir çözüm yolu buldunuz?

Ufak tefek birikimlerimizle kurulumuzu gerçekleştirdik, vergi levhamızı çıkartabildik. Ama makineleri alacak sermayemiz yoktu. Bu sırada Halkbank’ın Genç Girişimci Kredisi’nden haberdar oldum. Halkbank’ın Kutlukent şubesine gittim. Kapıdan girdiğim andan itibaren son derece candan, son derece yardımsever bir ilgiyle karşılaştım. Buradaki yetkililere durumumu, geçtiğim süreçleri anlattım. Halkbank bu noktada 75 bin TL’lik bir kredi verebileceğini belirtti. Bankanın bana sağladığı bu krediyle sermayemi oluşturdum ve işimi yapabilmek için gerekli olan aletleri nihayet alabildim. Aletler alındıktan sonra KOSGEB’e başvurumu gerçekleştirdim. Haziran ayında ise KOSGEB kuruluna çağrıldım. Kurul olumlu geçti. Ödeme talep formlarını gönderdim ve geçen ay onlar da gelip kontrollerini yaptı. Şu anda güvenlik soruşturması yapılıyor. Bu süreç tamamlanınca da KOSGEB’den de desteğimizi almış olacağız.

 

Halkbank’a başvurunuz nasıl oldu? Kısaca anlatabilir misiniz?

Kuruluş aşamasında sermaye bulmakta oldukça zorlandığım, hatta bu işi bırakma noktasına geldiğim noktalar olmuştu. Böylesi bir zamanda Başbakanlık’a bir yazı yazarak derdimi anlattım. Başbakanlık’tan da yazdığım yazıya cevap geldi ve bir devlet kuruluşu olan Halkbank’la görüşmemin olumlu olabileceği belirtildi. Bunun üzerine de yukarıda da söylediğim gibi Halkbank’a başvurdum ve bir yılı geri ödemesiz, üç yıl boyunca eşit aralıklarla geri ödememiz olsun diye bir talebimiz olmuştu. Banka da haklı olarak bu noktada bir teminat istedi. Teminatımızı gösterdikten sonra da Halkbank’ın Genç Girişimci Kredisi’ni almaya hak kazandım.

 

halkbankkobi.com.tr’ye üye misiniz? Sitedeki fırsatlardan faydalandınız mı?

Girişimci dostu Halkbank’ın bu platformunu biliyorum, takip de ediyorum. Fakat kurulum aşamasında yoğunluğun çok fazla olmasından, henüz siteye üye olamadım. En kısa sürede üyelik işlemlerini gerçekleştirerek, Halkbank’ın KOBİ’lere sağladığı avantajlardan elbette faydalanacağım.

 

Gencer Mühendislik olarak ne zaman faaliyete geçtiniz? O zamandan günümüze kadar hangi işlere imza attınız?

Gencer Mühendislik 15 Şubat’ta açıldı. Ancak mayıs ayında tam anlamıyla faaliyete geçebildik. Jeofiziği ele aldığımızda ise her yerde zorunlu olan bir kavramdan bahsediyoruz. Ancak bazı belediyeler, biraz keyfi davranarak jeofizik yerine yalnızca jeolojinin yeterli olduğunu belirtiyor. Samsun’da ise özellikle Atakum Belediyesi jeofizik konusuna özellikle önem veriyor. Biz de Gencer Mühendislik olarak gerçekleştirdiğimiz ilk işleri Atakum Belediyesi’ne yaptık. Aldığımız işler ise şu paralelde işler; yapılacak olan bir inşaat vardır, inşaat şirketi veya şahıs, bir mimarla anlaşarak paket olarak bu işi mimara verir. Mimar da harita, zemin etüdü, elektrik gibi kolları, bu işleri yapanlara dağıtır. Biz de jeofizik alanında devreye giriyoruz. Bina yapılmadan önce zemini araştırıyoruz. Bu zeminin santimetrekare başına ne kadar kilogram taşıyabileceğini bildiriyoruz. İnşaatı yapacak olanlar da o taşıma gücüne göre binayı ayarlıyor.
Bunun dışında heyelan araştırmaları da yapıyoruz. Heyelan raporları hazırlıyoruz, su araması yapabiliyoruz, arkeolojik alanları görüntüleme çalışmaları yapıyoruz. 

 

Şu anda Gencer Mühendislik olarak nasıl bir ivmede ilerliyorsunuz? Pazarlama iletişimi konusunda adımlar attınız mı?

Kendimizi tanıtma aşamasındayız. Broşürler çıkarıyoruz, birebir firma ve mimarlarla ziyaretlerimiz söz konusu. Görüştüğümüz kişilerden çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Ekim ayına kadar yeni bir imar yönetmeliği var. Bu süreç de biraz tempolu geçecek bizler için. Dolayısıyla bu süreçte de yeni projeler alacağımızı düşünüyorum.

 

Yaptığınız iş genel hatlarıyla düşünüldüğünde, Türkiye’de nasıl karşılanıyor? Yani gerektiği değer veriliyor mu jeofiziğe?

Açıkçası bizim işimiz gerektiği değeri görmüyor. Piyasadaki bazı şirketler de fiyatları aşağı çekmeye çalışıyor. Yaptığımız işin asıl değeri 2 bin 500 TL ila 3 bin TL değerindeyken, bin 500 TL hatta bin 200 TL’ye bu işi yapmaya çalışan firmalar mevcut. Belediyelerde kontrol mühendisi bulunmamasından dolayı kontrol mekanizması eksik kalabiliyor. Bu anlamda meslek odalarının da bu konuda yetkisi bulunmuyor.

 

Bulunduğunuz bölgede kentsel dönüşüm sonrasında inşaat piyasasında bir hareketlenme görülüyor mu?

Özellikle Tekkeköy’de kentsel dönüşümün oldukça ön planda olduğunu belirtebilirim. Aslında merkeze yakın olmamıza rağmen biraz geç gelişmeye başlayan bir ilçe Tekkeköy. Stadyumun yapılması, tramvayın buraya kadar gelmesi, bölgede TOKİ’nin bulunması gibi atılımlar, Tekkeköy’de yeni inşaatlar kadar yeni yatırımların gelmesine de neden oldu. Dolayısıyla bu gibi gelişmelerin de kendi sektörümüzde bir hareketlenme yaratması kaçınılmaz. Umuyorum ki, Gencer Mühendislik olarak biz de bu pazarda payımızı giderek artıracağız.

 

Bundan sonra ne gibi yatırımları gerçekleştirmek istiyorsunuz? İleriki dönemde işinizi hangi yönde geliştireceksiniz?

Şu süreci geçtikten sonra diğer ekipmanları da alıp daha büyük işlere girişmek istiyorum. Türkiye’de yurt dışının aksine, elektro manyetik yöntemlerin çok fazla kullanılmadığını görüyoruz. İleride bizde de gelişmenin özellikle bu tarafta olacağını düşünüyorum. Bu yüzden de yeni yatırımlarımızın elektro manyetik alanda yoğunlaşacağını belirtebilirim.

 

Genç bir girişimcisiniz. Bu paralelde sizin gibi genç girişimcilere ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz? Onlara neler önerebilirsiniz?

Özellikle genç kadın girişimcilere şunu söyleyebilirim; çevrelerinden duydukları ve duyacakları tüm olumsuz yorumlara kulaklarını tıkasınlar ve doğru olarak gördüğü yolda ilerlemeye özen göstersinler. Kadınların iş dünyasında kesinlikle geri çekilmemesi gerekiyor. Erkek egemen sektörlerde ise bu dediğim şeye daha sıkı sıkıya sarılmak gerekiyor. “Bu iş erkek işidir” diye bir şey yok. İşlerini doğru yapabildiği sürece bütün kadınların yolunun açık olduğunu düşünüyorum.
İşin finansman boyutunda ise açık yüreklilikle belirtebilirim ki, Halkbank genç girişimcilerin her zaman yanında olan bir tutum sergiliyor. Dolayısıyla kadın, erkek fark etmeksizin her girişimciye önerebileceğim ilk banka Halkbank olacak. Çünkü alacakları finansmanın ötesinde, danışman banka rolüyle de Halkbank çalışanlarının vereceği tavsiyeler, girişimciler için ayrıca bir yol haritası olacak.

 

“İşin finansman boyutunda açık yüreklilikle belirtebilirim ki, halkbank genç girişimcilerin her zaman yanında olan bir tutum sergiliyor. Dolayısıyla kadın, erkek fark etmeksizin her girişimciye önerebileceğim ilk banka halkbank olacak. Çünkü alacakları finansmanın ötesinde, danışman banka rolüyle de halkbank çalışanlarının vereceği tavsiyeler, girişimciler için ayrıca bir yol haritası olacak…”

 

EN ÇOK OKUNANLAR