USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Enerji Haberleri

28 Haziran 2021 14:29

Petrolün yerini elektrik alacak

Enerji dünyası için hızlı bir dönüşüm dönemi içerisindeyiz. Fosil yakıtlar günümüzde hâlâ stratejik önemini koruyor. Ancak, gelecekleri meçhul… Geleneksel fosil yakıtların çevresel etkileri, artan nüfus ve dünya çapındaki kentleşme oranları, bu ‘yenilenemez' kaynakların popülaritesini uzun vadede azaltırken, yenilenebilir enerji teknolojileriyle devletler için azalan maliyetler, yeni bir dönemin kapısını aralıyor.

Petrolün yerini elektrik alacak

Peki, adına şarkılar yazılan petrolün modası geçiyor mu, yeni düzende nasıl bir role sahip olacak?

Siyaset, toplum ve teknolojinin temel bir bileşeni olarak fosil yakıtlardan petrolün, mevcut statüsünü kazanması; 20'nci yüzyılın başlarına, içten yanmalı motorun icadına dayanıyor. Modern petrol endüstrisi ise 1850'lerde kuruldu. İlk kuyu 1853'te Polonya'da açıldı. Teknoloji, diğer ülkelere yayıldı ve geliştirildi. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü yani kısaca OPEC'in verilerine göre, dünya çapında dakikada neredeyse 49 bin varil, her gün ise yaklaşık 70 milyondan fazla varil petrol üretiliyor. Dünyanın en çok petrol rezervine sahip ülkesi Venezuela'yı; Sudi Arabistan, Kanada, İran, Irak ve Rusya takip ediyor. Ancak, Amerika Birleşik Devletleri diğer tüm ülkelerden daha fazla petrol tüketiyor.

"PETROLÜN GELECEĞİ, ABD'NİN ELİNDE"

Bu duruma uzun süredir bir çare arayışı içerisinde olan Amerika, OPEC'in petrol fiyatları üzerinde etkisini azaltmak adına bir düzine adım attı. Bugün, OPEC çoğu uzman tarafından geçerliliğini kaybetmiş bir kuruluş olarak görülüyor. Son zamanlarda OPEC'in, OPEC+ şeklindeki bir oluşuma evrildiğine ve Rusya gibi aktörlerle koordineli hareket etmeye başladığına değinen Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erken, şu yorumda bulunuyor: "Petrolün geleceği, ABD'nin elinde. Enerji dominasyonu içerisinde ABD son yıllarda kendini yeniden konumlandırıyor ve kaya petrolü ile kaya gazı, bu dönüşüm ve rotasyonda ana faktörler oluyor. ABD'nin bu şekilde petrolün küresel arz dengesinde ortaya çıkardığı yeni durumlar OPEC ve onunla hareket edenler açısından iyi değil."

Fosil yakıtların tarihsel önemi, bugün enerji tüketiminde de kendini göstermeye devam ediyor. Ancak; mevcut kaya gazı, sıkı petrol devrimleri ve büyük miktarlarda doğalgazın düşük karbonlu bir geleceğe doğru 'köprü' yakıt olarak kritik bir rol oynaması, günümüzün ajandasında önemli bir yere sahip. Amerika'nın ve Avrupa Birliği'nin imzaladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı, 2050 yılında emisyonların sıfırlanması hedefleniyor. Bu noktada, 2050'ye kadar olan dönemde hem petrolün hem de petrol ihraç eden ülkelerin, global ekonomideki yerinin küçülmesi kaçınılmaz.

2020'DE PETROL TALEBİ, ŞİMDİYE KADARKİ EN BÜYÜK YILLIK DÜŞÜŞÜ GÖRDÜ

Küresel ekonomi ve petrol piyasalarında özellikle 2020'de gözlenen talepteki tarihsel çöküşün ardından 2021 ortalarında yeni yeni toparlanmaya başlıyor. Dünyadaki kurulu enerji gücün, yüzde 30'unun yenilenebilir enerjiden karşılandığını, bu oranın 2040'da yüzde 45'i geçmesinin beklendiğini dile getiren İstanbul Bilgi Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Füsun Tut Haklıdır, sözlerine şöyle devam ediyor: "Uluslararası Enerji Ajansı'nın özellikle 2040 itibariyle petrolün yerini büyük oranda elektriğin alacağını beklediğini ifade etmesi, elektrikli araçların yaygınlaşmaya başlaması, özellikle enerji alanında petrolünün modasının geçmeye başlayacağını, kömürün çok kirli bir kaynak olarak pek çok ülkede 2030 itibariyle kullanımının bırakılmaya başlanacağını, doğalgazın ise; kurulu alt yapılar, uluslararası anlaşmalar ve hidrokarbonlar içinde çevreye daha az zararlı olarak görülmesi nedeniyle özellikle ısıtma ve soğutmada bir süre daha yaygın olarak kullanılacağını gösteriyor."

YENİLENEBİLİR DEVRİM

Büyük petrol şirketleri geleceklerini güvence altına almak adına adımlar atıyor. Son 15-20 yılda, 'yeşillendirme' politikaları kapsamında hareket eden şirketlerden biri de British Petroleum (BP). 200 milyon dolar harcayarak amblemini değiştiren şirketin, deniz üstü rüzgar santralleri ve yeşil hidrojene yatırım yapacağını açıklaması, büyük enerji şirketlerinin petrol üretiminde kademeli olarak artacak düşüşü görerek, farklı yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yatırım yapmaya başlamasının güzel bir örneği. Dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Saudi Aramco; senenin başında yüzde 100 yenilenebilir enerjinin kullanılacağı bir projenin 2025'te tamamlanacağını duyurdu. Yeni dönemin ana dinamiği, enerji tüketimin çoğunun elektrikten oluşması olacak. Yenilenebilir kaynaklı elektrik üretimiyle rezerv üstünlüğü olan ülkelerin değil, teknolojiye sahip olan ülkelerin global ekonomideki yerinin güçlendiğine tanıklık edeceğiz.

"BUNDAN SONRA PETROLDEN ZİYADE SU KONUSU DAHA ÖNEMLİ OLACAK"

İstanbul Bilgi Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Füsun Tut Haklıdır "2000'li yıllardan önce tartışmasız ekonomi ve ülkeler arası politikalarda en önemli kaynak olan petrolün, tüm sektörler üzerindeki dominant etkisi, yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi ve elektrikli araçların ortaya çıkmasıyla birlikte azalmaya başladı diyebiliriz. Enerji konusunda kendi öz yeterliliğini olabildiğince kendi enerji kaynaklarıyla sağlayabilen ülkeler artık diğer önemli konulara eğilebileceklerdir. Bu vesileyle bilimsel gelişmeler artarken, teknoloji daha hızla gelişecek ve yeni istihdam alanları yaratacaktır. Artık petrolün küresel siyaseti yönettiği bir dünyadan, daha sürdürülebilir kaynak kullanımının olduğu, enerjiye her insanın erişebileceği, bunu olabildiğince temiz kaynaklarla yapma olasılığının olacağı bir dünyaya evrileceğimizi düşünüyorum. Belki bundan sonra petrolden ziyade 'su' konusu daha önemli olacak, gelecek konjonktürde göreceğiz" dedi.

"EKONOMİLERİNİ DÖNÜŞTÜREMEYEN PETROL ÜLKELERİ BUNDAN ÇOK OLUMSUZ ETKİLENECEK"

Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan "Yeşil ekonomiye geçiş, fosil yakıtların yavaş yavaş sonunu getirecek ve gelecekte enerji noktasında ciddi bir devir daim olacaktır. Gelişmiş ülkeler, endüstrilerini buna yönelik olarak hazırlamaktalar ve fosil yakıt ihtiyacını azaltmaya yönelik adımlar atmaktalar. Dünyanın en büyük ekonomisi ABD, bu yıl açıkladığı devasa ekonomik paket içerisinde enerji dönüşümüne ve bununla alakalı yatırımlara da yer veriyor. Yenilenen dünyanın enerji normlarına da uyum sağlayabilmek bu anlamda önemli... Petrol, doğalgaz gibi geleneksel yakıtların yanı sıra yenilenebilir enerji, güneş enerjisi, çevreci enerji kaynaklarıyla yeşil ekonomiye geçiş, elektrikli otomobil teknolojisi gibi alanlarda da potansiyelini geliştirmeli, yatırımlar yapmalı ve uluslararası rekabet koşullarına uyum sağlanmalı. Enerji teknolojilerinin dönüşümü de bu şekilde ilerleyecek. Bugün ekonomisi petrolle dönen Suudi Arabistan bile çöle güneş panelleri yerleştirerek geleceğin planlamasını yapıyor. Ekonomilerini dönüştüremeyen petrol ülkeleri bundan çok olumsuz etkilenecek. 2015'te yaşanan ve 2020'de de Koronavirüs pandemisi etkisiyle yaşanan fiyat düşüşleri, petrol üreticisi ülkeleri bütçe açıklarını finanse etme anlamında çok zorladı. Çünkü petrol gelirlerinden yoksun kaldılar. Enerjideki dönüşüm 20 yıl içerisinde başka alanlara kayacaksa, bu durumda ekonomik modelde çeşitlilik büyük önem arz ediyor. Büyük ekonomiler, yenilenebilir çevreci enerji yatırımlarına başladılar bile. Dönüşüm kaçınılmaz ve buna hazır olmak gerekiyor" dedi.

EN ÇOK OKUNANLAR