USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Enerji Haberleri

07 Ekim 2022 16:23

Enerjiye yön veren trendler

Bugün, devam eden bir enerji geçişinin tam da ortasındayız. Neredeyse gezegen üstündeki herkes çevreye verdiğimiz zararı azaltmak için yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmanın gerekliliğinin farkında.

Enerjiye yön veren trendler

Hızla artan nüfusun ve küresel sanayinin enerji ihtiyacını önümüzdeki dönemde kısıtlı ve tükenmesi beklenen kaynaklarla karşılamak mümkün olmayacak. Bu noktada, yenilenebilir enerji kaynakları geleceğe yatırım olarak karşımıza çıkıyor. Uluslararası Enerji Ajansı tarafından Haziran 2022'de yayınlan 'World Energy Investment 2022' raporunda küresel temiz enerji alanındaki yatırımların, 2015 yılında imzalanan Paris Anlaşması sonrasında nihayet 2022 yılında yükselmeye başladığı ve yılsonuna kadar 1.4 trilyon doları aşmasının beklendiği vurgulanıyor. McKinsey and Company, yenilenebilir kaynakların enerji alanında yeni temel yük olacağının ve 2030 yılına kadar güç karışımının yüzde 50'sini ve 2050 yılına kadar ise yüzde 85'ini oluşturacağının altını çiziyor. Enerji karışımında özellikle hidrojen gibi düşük karbonlu çözümlere başvurulacak. Yine, Hidrojen talebinin 2050'ye kadar dört ila altı kat büyüyeceği öngörülüyor.

"TÜRKİYE, YEŞİL HİDROJEN ÜRETİP KULLANIMA SUNABİLECEK ÖNEMLİ ÜLKELERDEN BİRİ KABUL EDİLİYOR"

Kearney Türkiye Direktörü Onur Okutur, yenilenebilir enerji alanında Türkiye odağında öne çıkan başlıkları şu şekilde sıralıyor:

"Türkiye'de yenilenebilir enerjiye yatırımları artıracak bir başka faktör, hibrit santral yatırımlarının önünün açılması oldu. Birden fazla kaynakla çalışacak santraller, yenilenebilir kaynaklara dayalı elektrik üretiminin gün içinde daha geniş bir zaman diliminde gerçekleştirilebilmesine imkan tanıyor. Rüzgar santrallerinin yardımcı kaynak olarak güneş enerjisinden de elektrik üretebilecek ek tesisler kurmaları hem mevcut RES'leri daha verimli kılıyor hem de güneş enerjisi için ilave yatırım potansiyelini ortaya çıkarıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla yararlanmayı sağlayacak yollardan bir diğeri ise teknoloji yoğun çözümleri devreye sokmak. Bu kapsamda öne çıkan çözümlerin başında elektrik depolama teknolojilerinin geldiği söylenebilir.

Dünyada öne çıkan yenilenebilir ve temiz enerji konulu yeniliklerden biri de hidrojen teknolojileri. Türkiye, yeşil hidrojen üretip kullanıma sunabilecek önemli ülkelerden biri kabul ediliyor. Kendi net sıfır hedefi için bu imkanları kullanmanın da ötesinde, Türkiye'nin kimi Avrupa ülkelerine yeşil hidrojen ihracatı yapabileceği bile söyleniyor."

TÜRKİYE'NİN 2050'DE YILLIK 3.4 MİLYON TON YEŞİL HİDROJEN ÜRETME POTANSİYELİ VAR

Hidrojen evrende en bol bulunan maddedir ve yandığında sıfıra yakın sera gazı emisyonu üretir. SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi, Türkiye'nin 2050'de yıllık 3.4 milyon ton yeşil hidrojen üretme potansiyeline sahip olduğunu öngörüyor. 21'inci yüzyıl, yeşil dönüşümü küresel gündemin merkezine taşıyor. Türkiye, temiz enerji üretim kalitesinin yüksek olması ve rekabetçi maliyet koşulları nedeniyle temiz enerji alanında Avrupa bölgesinde ön plana çıkıyor. Yanı sıra, AB Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Vergisi, 2050 yılına kadar karbon nötr olmayı hedefleyen Avrupa ile ticaret hacmi yüksek ülkemizin enerji dönüşümünü altı çizilmesi gereken bir başlık oluyor. Türkiye'nin yenilenebilir enerjideki potansiyeli aynı zamanda enerjideki dışa bağımlılığı azaltma konusunda da öne çıkıyor.

EN BÜYÜK AVANTAJ ELEKTRİKTE BAĞIMSIZLAŞMA

REN21 tarafından yayınlanan '2022 Yenilenebilir Enerji Küresel Durum Raporu', küresel elektrik üretimindeki rekor artışın da etkisiyle güneş ve rüzgar enerjisi kaynaklarından üretilen elektriğin ilk kez toplam üretilen elektriğin yüzde 10'unu geçtiğini belirtiyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımın sunduğu avantajların başında elektrikte bağımsızlaşmanın geldiğini belirten Solar3GW Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Bahadır Turhan, sözlerine şöyle devam ediyor: "Elektriğiniz, kömür ve doğalgaz gibi emtiaların fiyat artışlarından da etkilenmez hale geliyor. Ancak belki de en önemlisi, negatif etkilerini gitgide daha fazla gördüğümüz iklim değişikliğini makul seviyelere çekmekte önemli bir adım atarak, temiz enerjiye kavuşuyorsunuz. Güneş özelinde ise, bunu diğer tüm kaynaklara göre en ucuz şekilde yapabiliyorsunuz."

MERKEZİ OLMAYAN MODELLERE DOĞRU BİR GEÇİŞ YAŞANIYOR

Dünya Ekonomik Forumu, yapay zekanın dünyanın temiz enerjiye geçişinde önemli bir rol oynayacağını tahmin ediyor. Verimlilikteki kazanımlar, arz ve talebin daha doğru tahmin edilmesiyle ortaya çıkacak. Ek olarak, merkezileştirilmiş güç üretimi ve dağıtımı modellerinden, daha küçük, güneş çiftlikleri gibi yerelleştirilmiş güç şebekeleri tarafından daha fazla gücün üretildiği merkezi olmayan modellere doğru bir geçiş yaşanıyor.

YENİLENEBİLİR ENERJİ PİYASASININ DEĞERİ 2030'DA 2 TRİLYON DOLARA ÇIKACAK

Yenilenebilir enerji piyasasının değeri 2030 yılına kadar 880 milyar dolardan yaklaşık 2 trilyon dolara çıkacak. Çevresel ve sosyal yönetişim konularının önemi konusunda artan farkındalık, dönüşümde ipi göğüslemeye devam edecek. Uluslararası Enerji Ajansı'na göre, 2022 yılında temiz enerji yatırımlarının, toplam enerji yatırımlarının yüzde 58'ini oluşturması bekleniyor. Küresel enerji yatırımları 2022'de geçen yıla göre yüzde 8 artışla 2,4 trilyon dolara ulaşacak. Bu yatırımların ise 1,4 trilyon doları temiz enerji projelerine yönlendirilecek.

% 80-90
Yenilenebilir enerji üretiminin 2050 yılına kadar küresel enerji karışımının %80-90'ına ulaşması bekleniyor. Çünkü; güneş ve rüzgar için küresel yapılaşma oranları sırasıyla beş ve sekiz kat artıyor.
5 YIL
Fosil yakıtlar için öngörülen talep zirvesi ilerlemeye devam ediyor; Petrol talebinin önümüzdeki beş yıl içinde zirve yapması bekleniyor.
1,7°C
Net-sıfır taahhütleri olan tüm ülkeler hedeflerini yerine getirse bile, küresel ısınmanın 2100 yılına kadar 1,7°C'ye ulaşacağı tahmin ediliyor.

UZMAN GÖRÜŞÜ

ONUR OKUTUR KEARNEY TÜRKİYE DİREKTÖRÜ

"TÜRKİYE YENİLENEBİLİR ENERJİNİN EN HIZLI YÜKSELDİĞİ ÜLKELER ARASINDA"

"Enerjide yerli ve yenilenebilir kaynaklara öncelik vermeyi benimseyen Türkiye, son 10 yılda güneş, rüzgar, jeotermal ve biyokütleye dayalı elektrik üretim yatırımların en hızlı yükseldiği pazarlar arasında yer alıyor. Enerjide dışa bağımlılıktan kurtulma hedefiyle net sıfır hedeflerini iç içe geçiren Türkiye, bu çerçevede yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı yatırımları desteklemeyi sürdürüyor. Son dönemde özellikle güneş enerjisi santrallerinin (GES) giderek daha hızlı yaygınlaşmasına yol açacak adımlar atıldı. Bunlar, sanayi işletmeleri ile ticarethanelerin kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla GES kurmalarını cazip kılacak adımlar oldu. Bu konudaki son adımlardan biri, uygun ve yeterli genişlikte çatı bulamadıkları için bu alanda yatırım yapamayan OSB'lerdeki sanayi işletmelerinin de bu tip yatırımları yapabilir hale getirilmeleri oldu. Bu durumdaki işletmeler, bölge dışında arazi ya da çatı üstü GES'e uygun alan bulmaları halinde kendi ihtiyaçlarını karşılayacak yatırımlar yapabilecekler. Böylece söz konusu işletmeler, elektrik piyasasındaki fiyat artışlarına karşı kendilerini koruyup enerji giderlerini daha rahat yönetebilir hale gelebiliyor. Bu adımlar nedeniyle yakın gelecekte GES yatırımlarının hızlanacağını söylemek mümkün."

YUSUF BAHADIR TURHAN SOLAR3GW YÖNETİM KURULU BAŞKANI

"PANEL KONULABİLECEK HER YER BİR GÜNEŞ SANTRALİ HALİNE GELİYOR"

"Ülkemiz bulunduğu iklimsel ve coğrafi kuşak açısından dünyada güneş enerjisi açısından en verimli yerlerden. Bugün kurulu gücümüz güneşte 8.600 MW'ı aştı. Bu güç ile de elektriğimizin yüzde 6'sını güneşten üretiyoruz. Güneş, her yerden ulaşılabilen, kimsenin tekeline alamayacağı sonsuz bir kaynak. Ayrıca ondan faydalanmamızı sağlayan GES'ler de ölçeklenebilen yapısı sayesinde ev çatısındaki 10 kW'lık sistem için de arazideki 100 MW'lık sistem için de aynı kolaylıkta kurulup işletilebiliyor. Bu nedenle kullanım alanları hızla yaygınlaşıyor. Artık, sadece çatı ve verimsiz arazilerde değil, su üzerlerinde yüzerGES'ler, tarım arazileri üzerinde yükseltilmiş konstrüksiyonla kurularak, tarımsal üretimi daha verimli hale getirirken, aynı anda elektrik üretmeyi de sağlayan tarımGES'ler yapılıyor. Şehir mobilyalarında, otomobillerde, bina cephelerinde, otopark üzerlerinde, kısacası panel konulabilecek her yer bir güneş santrali haline geliyor. Bu elektriğin tüketildiği yerde üretilmesiyle müthiş bir verimlilik sağlarken, enerjiye bu kadar rahat, her yerden ulaşmamız sayesinde de tüm yaşantımızı değiştiriyor, kolaylaştırıyor. Güneş enerjisi, bu yönleriyle çağımızda gerçekleşmekte olan enerji devriminin baş aktörü...

ERMAN DURMAZ KPMG TÜRKİYE SMMM DENETİM VE GÜVENCE HİZMETLERİ, DİREKTÖR ELEKTRİK VE ALTYAPI SEKTÖRÜ LİDERİ

"İLK SIRADA RÜZGAR VE GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALLERİ GELİYOR"

"Temiz enerji alanındaki yatırımlara baktığımızda ülkemizde olduğu gibi küresel ölçekte de ilk sırada rüzgar ve güneş enerjisi santralleri geliyor. Her ne kadar artan enflasyon sebebiyle yatırım maliyetleri yükselmiş olsa da fosil yakıt üretim tesisleri ile karşılaştırıldığında rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarının görece düşük maliyetli kaldığı aşikar. Global enerji sektöründe toplam enerji yatırımlarının yüzde 80'inin yenilenebilir enerji üretim tesisleri, şebekeler ve enerji depolama harcamalarından oluştuğu ve yenilenebilir enerji yatırımlarına bakıldığında ise toplam yatırımların neredeyse yarısının güneş santrallerinden oluştuğu göze çarpıyor. Rüzgar enerjisi yatırımlarının ise 2020'deki trendin aksine 2021'den itibaren off shore yatırımlara yöneldiği görülüyor. 2021 yılında off shore rüzgar santrallerine yaklaşık 40 milyar dolardan fazla harcama gerçekleşti. Ülkemizde ise off shore rüzgar santralleri açısından fırsat olmasına rağmen karasal yatırımların belirli bir büyüklüğe gelmesinin ardından off shore santral yatırımlarının önünün açılacağı ve bunun da en erken 2030 yılında gerçekleşeceği öngörülüyor."

EN ÇOK OKUNANLAR