USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Ekonomi Haberleri

06 Aralık 2018 00:24

TCMB'den çok önemli döviz kuru açıklaması

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2019 yılı para ve kur politikası metnini yayımladı. TCMB, "2019'da fiyat istikrarının sağlanması hedefi doğrultusunda elindeki politika araçlarını en etkin şekilde kullanmaya devam edecektir." açıklamasında bulundu. Merkez Bankası ayrıca, ""Türk Lirası depoları karşılığı döviz depoları ihaleleri ile döviz karşılığı Türk Lirası Swap Piyasası işlemlerine 2019 yılında da devam edilecektir" dedi

TCMB'den çok önemli döviz kuru açıklaması

2019 Yılı Para ve Kur Politikası Raporu, bankanın internet sitesinde yayımlandı.

Merkez Bankası'nın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğu anımsatılan raporda, para politikası kararlarının, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer tüm unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak oluşturulduğu belirtildi.

Raporda, TCMB'nin, fiyat istikrarı açısından destekleyici bir unsur olan finansal istikrarı da gözetmeye devam edeceği vurgulandı.

Enflasyon hedefinin hükümet ile varılan mutabakatla uyumlu olarak yüzde 5 seviyesinde korunduğunun altı çizilen raporda, "Para politikası, enflasyonu bu hedefe kademeli olarak yaklaştıracak şekilde oluşturulacaktır. TCMB tarafından enflasyon raporlarında güncellenen tahminler, enflasyonun orta vadede hedefe yakınsarken izleyeceği dezenflasyon süreci için referans teşkil edecektir. Belirlenen bu patika ile enflasyonun öncelikle tek hanelere indirilmesi, daha sonra kademeli olarak azalarak yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanması hedeflenmektedir." ifadelerine yer verildi.

Raporda, enflasyon hedefi etrafındaki belirsizlik aralığının, önceki yıllarda olduğu gibi her iki yönde 2 yüzde puan olarak korunduğu hatırlatıldı.

Yıl içinde enflasyon gelişmelerine ilişkin kapsamlı değerlendirmelerin enflasyon raporu aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılacağı bildirilen raporda, yıl sonunda gerçekleşen enflasyonun belirsizlik aralığının dışında kalması durumunda ise hesap verebilirlik ilkesi gereği hükümete "Açık Mektup" yazılacağı belirtildi.

"TCMB’NİN NOMİNAL YA DA REEL HERHANGİ BİR KUR HEDEFİ BULUNMAMAKTADIR"

Raporda, dalgalı döviz kuru rejimi uygulamasının devam edeceği vurgulanarak, "Uygulanmakta olan kur rejiminde, döviz arz ve talebini belirleyen esas unsurlar, iktisadi temeller, uygulanan para ve maliye politikaları, uluslararası gelişmeler ve beklentilerdir." ifadeleri kullanıldı.

TCMB'nin nominal ya da reel herhangi bir kur hedefi bulunmadığının altı çizilen raporda, ancak, döviz kurunun iktisadi temellerden belirgin şekilde kopması veya aşırı oynaklıkların finansal istikrara dair risk oluşturması halinde bu duruma kayıtsız kalınmayacağı vurgulandı.

Raporda, döviz kurundaki hareketlerin fiyat istikrarını kalıcı olarak etkilemesi durumunda TCMB'nin para politikası duruşunu değiştirerek gerekli tepkiyi vereceği belirtildi.

TCMB'nin, döviz piyasasının etkin bir şekilde çalışabilmesi için döviz kuru gelişmelerini ve buna dair her türlü risk faktörünü yakından takip etmeye devam edeceği bildirilen raporda, bankanın gerekli önlemleri almayı ve ilgili araçları kullanmayı sürdüreceği ifade edildi.

İLETİŞİM POLİTİKASI

Raporda, 2018'de para politikası gelişmelerine ilişkin detaylı bilgi verildi.

Para Politikası Kurulu'nun (Kurul), 2019'da önceden açıklanan bir takvim çerçevesinde yılda sekiz toplantı yapacağı belirtilen raporda, toplantıların 16 Ocak, 6 Mart, 25 Nisan, 12 Haziran, 25 Temmuz, 12 Eylül, 24 Ekim ve 12 Aralık'ta düzenleneceği bildirildi.

Raporda, gelecek dönemde iletişim politikasının destekleyici bir araç olarak etkin bir biçimde kullanılacağı ifade edildi.

Para politikasının temel iletişim araçlarının kurul duyuruları ve Enflasyon Raporu olduğu aktarılan raporda, iletişim politikasına ilişkin şu değerlendirmelere yer verildi:

"Enflasyon Raporu'nun yılda dört defa yayımlanmasına ve para politikası uygulamalarının kamuoyu ile iletişiminin etkin bir şekilde yapılabilmesi amacıyla bilgilendirme toplantılarıyla tanıtılmasına devam edilecektir. Ayrıca, belirli bir takvim çerçevesinde yatırımcılarla gerçekleştirilen teknik içerikli toplantılar ile paydaşlarla görüşmeler sürdürülecektir. Fiyat istikrarını sağlamanın öneminin kamuoyuyla paylaşılması iletişim politikasının temel önceliklerinden birisi olacaktır. Basın, akademik çevreler, genel kamuoyu ile iletişim için basılı ve elektronik yayınların yanı sıra sosyal medya, Herkes İçin Ekonomi mikrositesi gibi platformlar kullanılacak, bu doğrultuda toplantılar, seminerler ve etkinlikler düzenlenecektir. İktisadi okuryazarlık ve finansal farkındalık seviyesinin artırılmasına yönelik çalışmalar, iletişim ve bilgilendirme faaliyetlerinin önemli bir bileşeni olmaya devam edecektir.

Finansal İstikrar Raporu'nun yanı sıra para ve kur politikası çerçevesi kapsamında Türk lirası ve döviz likiditesi yönetimine ilişkin kamuoyuyla paylaşılan duyurular ve TCMB’nin faaliyetleri ile para politikası uygulamaları hakkında çeşitli platformlarda yapılan sunumlar da kamuoyunun bilgilendirilmesinde önemli bir paya sahip olacaktır. Bunlara ilaveten, her ay yayımlanan 'Aylık Fiyat Gelişmeleri' raporu, TCMB tarafından yayımlanan tartışma tebliğleri, ekonomi notları ve blog yazıları ile düzenlenen konferanslar da iletişim politikasının bir parçası olmaya devam edecektir."

"ENFLASYONLA MÜCADELE ORTAK VE BÜTÜNCÜL BİR ÇABA GEREKTİRMEKTE"

Raporda, enflasyonun hedefin üzerinde seyretmesinde yapısal  faktörlerin etkisinin önemli olduğu, enflasyonla mücadelenin ortak ve bütüncül  bir çaba gerektirdiği belirtildi.

Bu nedenle, enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal  reformlara devam edilmesinin fiyat istikrarına ve toplumsal refaha önemli ölçüde  katkıda bulunacağı ifade edilen raporda, "Bu bağlamda, TCMB’nin yapısal  unsurların analizine ve bunlarla ilgili kamuoyunda farkındalığı artırmaya  yönelik çabaları sürecektir. Mali disiplin enflasyonla mücadele açısından büyük  önem taşımaktadır. Bu nedenle para politikası ile maliye politikası arasındaki eş  güdüm enflasyonla mücadele ve makroekonomik dengelenme açısından büyük önem  taşımaktadır. Makro politikaların ve yapısal reformlar konusunda atılacak  adımların etkin bir iletişimle enflasyona odaklı ve eş güdüm  içinde oluşturulması para politikasının hareket alanını genişleterek  enflasyonla mücadeleye önemli bir destek verecektir." değerlendirmesi yapıldı.

"REESKONT KREDİ KULLANDIRIMININ TCMB DÖVİZ REZERVLERİNE KATKISI 23  MİLYAR DOLAR CİVARINDA OLACAK"

Para ve Kur Politikası Raporu'nda, 2018'e ilişkin TL ve döviz likidite  gelişmeleri detayları paylaşıldı. Bu yıl döviz piyasalarında ihale yöntemiyle  veya doğrudan döviz satışı gerçekleştirilmediği belirtilen raporda, enerji  ithalatçısı kamu iktisadi teşebbüslerinin 7,2 milyar dolar tutarındaki döviz  talebinin TCMB tarafından karşılandığı bildirildi.

Reeskont kredilerinin vade sonunda döviz olarak geri ödenmesi  özelliğiyle 2018'de de TCMB döviz rezervlerine en fazla katkıyı sağlayan araç  olmaya devam ettiği aktarılan raporda, "2018'in sonunda yaklaşık 22,5 milyar  dolar olması beklenen reeskont kredisi kullanımının 2019 yılında 25 milyar dolar  civarında gerçekleşeceği, TCMB döviz rezervlerine katkının 2018 yılı sonunda  yaklaşık 14,8 milyar dolar, 2019'da ise 23 milyar dolar civarında olacağı  öngörülmektedir." ifadelerine yer verildi.

Raporda, şunlar kaydedildi:

"Küresel para politikaları gelişmeleri, ticaret savaşlarına ilişkin  endişeler ve gelişmekte olan ülke varlıklarına yönelik risk iştahındaki  oynaklıklar 2019 yılı için yukarı yönlü risk unsurları arasında ön plana  çıkmaktadır. TCMB, 2019 yılında fiyat istikrarının sağlanması  hedefi doğrultusunda elindeki politika araçlarını en etkin şekilde kullanmaya  devam edecektir. Bankaların TL ve döviz likidite yönetimlerine katkıda bulunmak  amacıyla TCMB, 2018 yılında olduğu gibi piyasa şartları gereğince dengeleyici ve  finansal istikrarı destekleyici bir rol oynamayı sürdürecektir. Ayrıca, TCMB  piyasa koşulları elverdiği müddetçe rezervleri artırma politikasına devam  edecektir."

2019 YILI TL VE DÖVİZ LİKİDİTE YÖNETİMİ ÇERÇEVESİ

Raporda, 2019 yılında TL likidite yöntemi çerçevesinde bir hafta  vadeli repo ihalelerinin temel fonlama aracı olarak kullanılmaya devam edileceği  bildirildi.

Bankacılık sistemi fonlama ihtiyacının yüksek olduğu günlerde, teklif  ve teminat yönetiminin kolaylaştırılması ve likiditenin haftanın günlerine  dengeli dağılımının sağlanması amacıyla vadeleri 6-10 gün arasında olmak kaydıyla  farklı vadelerde birden fazla repo ihalesi açılabileceği belirtilen raporda,  TCMB'nin, likidite yönetiminde araç çeşitliliğini ve operasyonel esnekliğini  koruyabilmesi için teknik nedenlerle açık piyasa işlemleri portföyünde yeterli  miktarda DİBS veya Hazine Müsteşarlığı Varlık Kiralama Şirketi (HMVKŞ) tarafından  ihraç edilen Türk lirası cinsi kira sertifikası bulundurması gerektiği ifade  edildi.

Raporda, bu kapsamda, 2018 yılı için nominal 16 milyar TL olarak  belirlenen TCMB Açık Piyasa İşlemleri portföy büyüklüğünün, ilave alım seçeneği  saklı kalmak kaydıyla, 2019 yılında nominal 18,9 milyar TL olarak belirlenmesinin  planlandığı aktarıldı.

2019'da vadesi gelecek nominal 2,6 milyar TL'lik kısım dahil olmak  üzere söz konusu hedefe ulaşmak üzere doğrudan alım işlemlerinin  gerçekleştirilmesinin planlandığı raporda, 2019 yılında döviz likiditesi yönetimi  çerçevesine ilişkin şu detaylar paylaşıldı:

 "TCMB nezdindeki Döviz Depo Piyasasında bankalara toplam yaklaşık 50  milyar dolar limit ile bir hafta ve bir ay vadeli döviz likiditesi imkanı  sağlanmaya devam edilecektir. Bankalar kendilerine tanınan limitler çerçevesinde  TCMB’ye bir hafta, iki hafta ve bir ay vadeli teminat döviz deposu  getirebilecektir. Enerji ithalatçısı kamu iktisadi teşebbüslerinin döviz  ihtiyacının gerekli görülen kısmı Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TCMB tarafından  doğrudan karşılanacaktır. Türk Lirası Depoları Karşılığı Döviz Depoları ihaleleri  ile Döviz Karşılığı Türk Lirası Swap Piyasası işlemlerine 2019 yılında da devam  edilecektir. İhtiyaç olması durumunda BİST Swap Piyasasında TCMB taraflı işlem  yapılabilecektir. Piyasa koşullarına bağlı olarak, Türk Lirası Uzlaşmalı Vadeli  Döviz Satım İhalelerine ve BIST VİOP nezdindeki Türk lirası uzlaşmalı vadeli  döviz işlemlerine devam edilebilecektir.

Piyasa derinliğinin kaybolmasına bağlı olarak spekülatif davranışlar  sonucunda kurlarda sağlıksız fiyat oluşumları gözlenmesi ve aşırı oynaklık  durumlarında piyasaya esnek ihaleler yoluyla veya doğrudan müdahale  edilebilecektir. Döviz piyasalarında TCMB ile söz konusu piyasalarda işlem  yapmaya yetkili bankalar arasında gerçekleştirilen döviz karşılığı efektif  işlemlerine 2019 yılında da devam edilecektir. TCMB, geçmişte olduğu gibi 2019  yılında da döviz piyasasının sağlıklı çalışması ve döviz likiditesinin  dengelenmesi amacıyla, döviz arz ve talep gelişmelerini yakından takip  ederek gerekli önlemleri almaya devam edecektir."

Raporda, 2020 Yılı Para Politikası Operasyonel Çerçevesi Metni'nin 5  Aralık 2019'da yayımlanacağı belirtildi.

EN ÇOK OKUNANLAR