USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Ekonomi Haberleri

01 Eylül 2021 14:36
Umut Çelik

İş dünyası büyüme rakamlarına ne dedi?

Türk iş dünyası, yılın ikinci çeyreğinde gelen yüzde 21,7'lik büyümeyi memnuniyetle karşıladı.

İş dünyası büyüme rakamlarına ne dedi?

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Twitter hesabından, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan ikinci çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirdi.

Türkiye ekonomisinin bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 büyüdüğüne işaret eden Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:

"Sürdürülebilir büyüme ve yatırımların artması için desteklerin devam etmesi gerekiyor. Daha fazla üretim, yatırım, istihdam, ihracat için kamu ve özel sektör, el birliği ve akıl birliği ile daha çok çalışma zamanı."

DEİK: Bugün açıklanan büyüme rakamlarına göre, bu yıl yüzde 9 bandında bir büyüme sürpriz olmaz

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2021 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamları ile ilgili yazılı bir değerlendirme yaptı.

Olpak değerlendirmesinde şunları ifade etti:

"Bugün açıklanan büyüme rakamlarına göre, bu yıl yüzde 9 bandında bir büyüme sürpriz olmaz, öncelikle bu güzel değerlendirmeyle geleceğe daha pozitif bakalım.

Evet, 2021'in ikinci çeyreğinde GSYH geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21,7 oranında artış gösterdi. Böylelikle Türkiye GSYH'si yılın ilk yarısında yüzde 14,3 oranında büyümüş oldu. Detaylara baktığımızda, neredeyse tüm sektörlerin büyümeye katkıda bulunduğunu görüyoruz. En büyük katkılar yüzde 45,8 büyüme ile hizmetler ve yüzde 40,5 büyüme ile sanayi sektöründen olurken, finans ve sigorta kesimi alınan makro ihtiyati tedbirler neticesinde yüzde 22,7 oranında daraldı bu da normal bir sonuç. Bunların dışında kuraklığa rağmen tarım, inşaat, bilgi ve iletişim faaliyetleri başta olmak üzere tüm sektörlere yayılan bir büyüme görmek oldukça sevindirici ve gelecek için umut veren bir tablo ortaya koyuyor. Bu performansın yılın geri kalanında devam ederek yıllık büyümenin yüzde 9 bandında gerçekleşmesini bekliyoruz. Tedbirlerle makro finansal istikrar sağlandıkça, finans sektöründen de büyümeye pozitif katkı gelebilir."

TİM: Büyümenin yarısı ihracattan geldi

Türkiye'nin 2020 yılını büyümeyle kapatan iki ülkeden biri olduğuna vurgu yapan TİM Başkanı İsmail Gülle, "Yılın ilk çeyreğinde yüzde 7 büyümenin ardından ikinci çeyrekte yüzde 21,7 büyüdük. Bu rakam 2000'li yıllarda ulaştığımız en yüksek büyüme rakamı oldu. Türkiye ikinci çeyrekte OECD'nin en yüksek oranda büyüyen ikinci ülkesi oldu. Pandemi etkisinin derinden hissedildiği aylarda ekonomimiz ve ihracatımız etkilenmişti. O günlerde zor zamanların geçeceğine ve hızlı bir toparlanmanın içine gireceğimize olan inancımızı dile getirmiştik. Bugün bu rakamları görmek bizi gururlandırıyor.İhracatın büyümeye katkısı yılın ilk yarısında 10,8 puan oldu. Yani büyümenin yarısı ihracattan geldi. Büyüme rakamlarının alt kalemlerinde Hizmet sektörü yüzde 45,8 ve Sanayi sektörü yüzde 40,5 büyüdü. Bu rakamlar Türkiye'nin ihracatla yükseleceğine olan inancımızı güçlendirmiştir" dedi.

Yılın ilk yarısında ihracatın ithalatı karşılama oranının 2020 yılında yüzde 75,9 iken, 2021 yılının aynı döneminde yüzde 83,2'ye yükseldiğine dikkat çeken TİM Başkanı İsmail Gülle şöyle devam etti: "İkinci çeyrekte net ihracatın büyümeye katkısının 6,9 puan, yılın ilk yarısında net ihracatın büyümeye katkısının ise 3,9 puan olduğunu görüyoruz. Bu rakamlar, "Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye" hedefimize emin adımlarla ilerlediğimiz destekler nitelikte gelişmelerdir. Bu gelişmeler, salgının ilk döneminde V tipi toparlanma diye bahsettiğimiz öngörülerimizin gerçekleştiğini hatta üstüne çıktığımızı gösteriyor. Salgın öncesi dönemlerin çok çok üzerindeyiz. Altını çizmek gerekiyor ki bu pozitif etkilerin ötesinde Türkiye küresel piyasalarda oluşan açıkları çok iyi değerlendirerek pandemi kaynaklı krizi fırsata çevirmeyi bildi"

İhracatta güçlü yükselişin yaz aylarında da sürdüğünü ve yıl sonuna kadar bu temponun devam edeceğini öngördüklerini dile getiren Gülle, "Hizmet sektörünün üçüncü çeyrekte daha güçlü bir katkı vereceği, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetlerinin ve finans ve sigorta faaliyetlerinin Eylül ayı itibariyle yükselişe geçeceği öngörüleriyle güçlü büyüme rakamlarını hem üçüncü çeyrekte hem de yıl sonunda göreceğimizi tahmin ediyoruz. Türkiye ekonomisini üretimiyle, hizmetleriyle, ihracatlarıyla büyüten tüm iş insanlarımıza müteşekkiriz. Türkiye ekonomisi ihracat öncülüğünde, büyümeye ve yükselmeye devam edecek. Bize düşen edindiğimiz bu kazanımları, katma değerli ihracatla süsleyerek sürdürülebilir bir şekilde yarınlara taşımaktır. Elimize geçen fırsatları iyi değerlendireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Kuruluşumuzun 100.yılına doğru giderken ihracatımızın, ekonomimizin önü aydınlıktır" ifadelerini kullandı.

MÜSİAD: Türkiye ekonomisinin Covid-19 krizine karşı göstermiş olduğu direncin ne kadar kuvvetli olduğunun ispatıdır

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Abdurrahman Kaan yaptığı yazılı açıklamada "Hatırlanacağı üzere yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,2 büyüyen Türkiye ekonomisi, bu dönemde G20 ülkeleri içerisinde Çin'in ardından ikinci sırada yer almış ve oldukça başarılı bir performans sergilemişti. Bu bağlamda Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 oranında büyümesi, iş dünyası temsilcileri olarak bizleri sevindirmiş, fakat şaşırtmamıştır.

21,7'lik bu oranın Cumhuriyet tarihimizin en yüksek 3'üncü çeyrek dönem yıllıklandırılmış büyüme oranı olması, Türkiye ekonomisinin Covid-19 krizine karşı göstermiş olduğu direncin ne kadar kuvvetli olduğunun ispatıdır.

Normal olarak bu denli yüksek oranda, geçtiğimiz yılın aynı döneminde yaşanan Covid-19 şokuyla, ekonominin yüzde 10,4 küçülmesinden kaynaklanan bir baz etkisi söz konusudur. Fakat küresel ekonominin hâlihazırda ikinci çeyrek verisi açıklanan öncü ülkelerinin büyümeleriyle mukayese edildiğinde, Türkiye'nin yine pozitif bir şekilde ayrıştığını görmekteyiz.

Yüzde 21,7'lik bu büyüme oranıyla G20 ülkeleri içerisinde yüzde 22,2 büyüyen İngiltere'nin ardından 2'nci sırada bulunan Türkiye, söz konusu ülkelerin yüzde 13,3'lük büyüme ortalamasının da oldukça üzerinde yer almaktadır.

Tıpkı ilk çeyrekte olduğu gibi, yılın ikinci çeyreğinde de hem iç talebin, hem net dış talebin, hem de yatırımların büyümeye pozitif katkı vermesi; tek merkezden beslenen bir ekonominin değil, bütün parametreleriyle genişleyen bir ekonomiye işaret etmesi bakımından oldukça memnuniyet vericidir.

Büyümeye 14,4 puanlık katkı veren iç talebin yanı sıra; net dış talepten gelen 6,9 puan ve yatırımlardan gelen 5,4 puanlık katkılar; ekonominin geneline yayılan, sürdürülebilir bir büyümenin sinyalini vermesi bakımından oldukça önemlidir.

Sektörler bazında ise normalleşme sürecinin etkisiyle hızlı bir şekilde toparlanan hizmetler sektörü yıllık bazda yüzde 45,8 büyüyerek rekor bir genişleme kaydederken, sanayi sektöründeki büyüme de yüzde 40,5 ile dikkat çekmektedir. Yüzde 43,4 oranında büyüyen imalat sanayii de bu döneme damga vuran genişlemelerin başında gelmektedir. Önceki çeyreğe göre bir miktar hız kaybetmiş olsa da yüzde 2,3 ile tarım sektöründeki büyüme bu dönemde de sürmüş, inşaat sektörü de yüzde 3,1 oranında genişlemiştir.

Özetle; genel bir bakışla, büyüme rakamlarının "topyekûn bir büyüme" gerçekleştiğine işaret ettiğini ifade edebiliriz.

Haziran ayında başlayan kademeli normalleşmenin Temmuz ayı itibariyle belirginleşmesi, Covid-19 sebebiyle ertelenmiş talebin piyasalara yansımalarının artış kaydetmesi ve pandemi koşullarından oldukça kötü etkilenen başta turizm, konaklama ve ulaştırma olmak üzere birçok sektörün yaz sezonunda yeniden canlanması; Türkiye ekonomisinde pozitif büyüme eğiliminin yılın üçüncü çeyreğinde de sürdüğü göstermektedir.

Elbette kurdaki yüksek seyrin sürmesi üretim maliyetlerini artırarak enflasyonist bir baskıya neden olmakta, piyasa faizlerinin yüksek seyri ise finansman maliyetlerini artırarak yatırımlardaki artışı sınırlandırmaktadır. Bununla birlikte; Eylül ayı itibariyle tedricen geri çekilme sürecinin başlayacağını düşündüğümüz TÜFE'de kalıcı bir şekilde aşağı yönlü hareketin sağlanmasıyla, bilhassa son çeyrek itibariyle para politikasında gözleneceğini umduğumuz normalleşmenin de olumlu etkisiyle; Türkiye ekonomisinde pozitif büyüme sürecinin yılın ikinci yarısında da süreceğine inanıyoruz" dedi.

ASKON: Büyümedeki zafer enflasyonla mücadeleye de taşınmalı

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, ikinci çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirdi. İkinci çeyrekte yüzde 21.7'lik bir büyümenin rekor oluşu ve sanayi üretimi ile birlikte ihracata dayalı olmasının çok memnuniyet verici bir durum olduğunu belirten ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın, toplumun refahı, sabit ve düşük gelirliler için de büyümedeki zaferin enflasyonla mücadeleye de taşınmasını gerektiğini söyledi.

ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın konuya ilişkin şunları ifade etti;

İkinci çeyrekte yüzde 21.7'lik bir büyümeyi ihracata yönelik sanayi üretimi ile gerçekleştirdik. Bu parmak ısırtacak bir gelişme ve sürdürülebilir bir büyümenin de aynı zamanda habercisi. Büyümenin yarısı mal üretimi ve ihracattan geldi. Kaynaklarımızı verimli kullanmaya, yerlileşmeye ve ihracat odaklı sanayileşmeye devam etmeliyiz. Öte yandan toplumun refahı, sabit ve düşük gelirliler için de büyümedeki zaferi enflasyonla mücadeleye taşımalıyız. Fiyat istikrarı, sürdürülebilir istihdam, sürdürülebilir büyüme halkımızın beklediği ekonomik rahatlamayı beraberinde getirecektir. Bu nedenle enflasyonla mücadele her daim öncelikli konularımızdan biri olmalıdır.

İTO: 2021'de yüzde 8 ve üzeri büyüme şansını yakalamış görünüyoruz

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "Yatırım, ihracat ve sanayiden güç bulan ikinci çeyrek büyümesi 'uzun menzilli büyüme' dönemini başlattı. 2021'de yüzde 8 ve üzeri büyüme şansını yakalamış görünüyoruz" dedi.

Avdagiç, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından bugün açıklanan 2021 yılı 2. çeyrek GSYH verilerini değerlendirdi.

İkinci çeyrek büyümesinin üretim ve yatırımlardan beslenmesinin önemli olduğunu belirten Avdagiç, "Yüzde 21.7'lik büyümeyi, bu yönüyle gelecek çeyreklerdeki büyümeyi de garanti altına alacak bir performans olarak görüyoruz. İkinci çeyrekte büyümenin tüketim bacağı da yatırım bacağı da gayet kuvvetli. Bu arada iç talebin katkısı da büyümede çok belirgin" ifadesini kullandı.

Büyümenin motorunun sanayi ve yatırımlar olduğunu kaydeden Avdagiç, "Yatırımlardaki artış yüzde 20.3. Yatırımların alt kırılımlarına baktığımızda inşaat yatırımları yüzde 12,2, makine teçhizat yatırımları ise yüzde 35,2 artmış durumda. İç talep yıllık bazda yüzde 22.9, ihracat yüzde 59,9 artış gösterdi. Kamu harcamaları yüzde 4,2 artış ile sınırlı katkı veren kalemlerden, ki bu zaten özel sektör odaklı, sağlıklı bir büyümeye işaret ediyor" değerlendirmesinde bulundu.

Avdagiç, şöyle devam etti:

"Baz etkisinden arındırdığımızda da yatırımlarda güçlü bir büyüme ivmesinin devam ettiği ortaya çıkıyor. Pandemi dönemini Türk sanayicisi çok iyi değerlendirerek büyük yatırımlar yaptı. Bugün açıklanan Nisan-Mayıs ve Haziran aylarını kapsayan 3 aylık ekonomik büyüme, bu yatırımların karşılığı aldığımızın göstergesidir. Yüzde 21.7'lik bu kuvvetli oran bizi rehavete düşürmemeli. İş dünyasının yatırım iştahının mutlaka ve mutlaka önünü sürekli açacak politika izlememiz lazım. Stoklarda 5 puan azalma var. Bu kurulu üretim kapasitesinin artırılması gereğini ortaya koyuyor. Bu sebeple yatırım kapasitesi için OSB'lerde yer sorunlarının çözülmeli, finansman ve hammadde temini imkanları geliştirilmeli."

ATO: Bu yılı yüzde 7-8'lik büyümeyle kapatabiliriz

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Türkiye ekonomisinin 2021 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 büyümeyle rekor bir seviyeye ulaştığını kaydederek, "Salgının ekonomideki etkileri tüm dünyada devam ederken, Türkiye bir yandan güçlü sanayi üretimi diğer yandan gelişen pazarlara yönelik ihracatı ile 2021 yılını da başarıyla tamamlayacağının sinyallerini vermiş oldu. Verilere bakıldığında bu yılı yüzde 7-8'lik büyümeyle kapatabiliriz. Göstergeler salgına rağmen, reel sektörün çalışmaktan, üretmekten vazgeçmeyerek yaralarını sarma konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor" dedi.

ATO Başkanı Baran, yazılı bir açıklama yaparak Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2021 yılı ikinci çeyrek verilerini değerlendirdi. Baran, pandemiyle mücadeleyle geçen 2020 yılı ikinci çeyreğinde yaşanan yüzde 10,3 oranındaki daralmanın baz etkisi oluşturduğunu belirterek bunun üzerine sanayinin üretim iştahı, ertelenen harcamalar ve hizmet sektörünün hareketlenmesinin sıçrama oluşturduğunu ve tüm bu unsurların ikinci çeyrek büyümesini rekora ulaştırdığını kaydetti.

Baran, "Öncü gösterge olarak sanayi üretimindeki artış, büyümede bu rakamlara ulaşılacağının habercisiydi. İkinci çeyrek rakamları pandeminin yarattığı kara bulutların artık dağılmaya başladığını ve Türkiye'nin makroekonomik dengelenmeyi başardığını gösteriyor" dedi. Türkiye'nin pandemiyle mücadeleyi bir silkinme süreci olarak gördüğünü kaydeden Baran, yakalanan bu ivmenin büyümenin kalıcı ve sürdürülebilir hale gelmesi için devam ettirilmesinin önemine dikkat çekti.

Baran, şunları söyledi:

"Salgının ekonomideki etkileri tüm dünyada devam ederken, Türkiye bir yandan güçlü sanayi üretimi diğer yandan gelişen pazarlara yönelik ihracatı ile 2021 yılını da başarıyla tamamlayacağının sinyallerini vermiş oldu. Verilere bakıldığında bu yılı yüzde 7-8'lik büyümeyle kapatabiliriz. Göstergeler salgına rağmen, reel sektörün çalışmaktan, üretmekten vazgeçmeyerek yaralarını sarma konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor. Gençlerimize istihdam sağlayabilmek, bölgemizde istikrar adası rolümüzü sürdürebilmek için yatırımları artıran, katma değerli üretime yönelen bir ülke olmak zorundayız. Artan hammadde fiyatları, hammadde üretiminin ve ihracatının önemini gösteriyor. Zaman geçirmeden rotamızı kesintisiz büyümeye çevirip, yapısal değişiklikleri tamamlamamız gerekiyor. Türkiye, pandemi sürecinin oluşturduğu yeni dünya konjonktüründe en iyi şekilde üreten ve ihracat yapan ülke olarak yerini almalıdır. Ankara Ticaret Odası olarak bu hedef için üzerimize düşen her türlü vazifeyi yapmaya hazırız"

TÜMSİAD: Büyüme rakamlarının sanayi üretimi ve ihracattaki artışlara dayalı olması ekonomimizin geleceği için ümit vadetmektedir

Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Yaşar Doğan yaptığı yazılı açıklamada "Ülkemiz ekonomisinin 2021 yılı 1. çeyreğindeki %7 büyüme oranının arkasından ikinci çeyrekte %21,7'lik bir büyüme oranını yakalamış olması 2019 yılındaki dalgalanmalar ve pandemi kaynaklı etkiler sonrası toparlanma sürecinin istikrarlı bir şekilde devam ettirdiğini göstermesi açısından çok değerli görüyorum.

Büyüme rakamlarının sanayi üretimi ve ihracattaki artışlara dayalı olması ekonomimizin geleceği için ümit vadetmektedir. Yine uluslararası derecelendirme kuruluşlarının birbiri arkasına ülkemizin yıllık büyüme rakamlarını pozitif yönde revize ediyor olmaları büyümenin sürdürülebilirliğini göstermektedir. Ayrıca ekonomimizin uzun vadeli ortalamanın üzerinde büyümesi iş dünyamızın her şart altında faaliyetlerini devam ettirme azmini ve ekonomimizin direncini göstermesi açısından da önem arz etmektedir. Ülkemizin üreterek önümüzdeki süreçte de ekonomik büyümesini devam ettireceğine inanıyorum." dedi.

EN ÇOK OKUNANLAR