Meral Erdoğan / meral.erdogan@platinonline.com
Global Yüksek İşletme Programları Ağı’ndan (GNAM) ve öneminden bize biraz bahseder misiniz?
Graduate Network for Advanced Management (GNAM), dünya çapında MBA programının geleceğini belirleyen lider bir organizasyon. GNAM’in 25 ülkeden aralarında Yale School of Management, London School of Economics, Insead’ın da bulunduğu toplam 28 üyesi bulunuyor. GNAM hızla küreselleşen ve çetin rekabet koşullarının olduğu dünyamızda, ilgili tarafların birbirleriyle irtibata geçmesini, işletme ve toplumun karşılaştığı liderlik zorluklarını ele almasını sağlayan yenilikçi bir yaklaşım olarak öne çıkıyor. Bu ağ öğretim üyelerine fikir alışverişinde bulunma, araştırmalarında iş birliği yapma, örnek vaka ve ders materyallerini birlikte hazırlama imkanı veriyor. Böylece öğrenciler öncülük edecekleri organizasyonda zorlukları önceden tecrübe etme olanağı buluyor. Bunun yanı sıra hem ekonomik güce sahip hem de ekonomik açıdan gelişmekte olan ülkelerdeki lider işletme okullarıyla arasında önemli ilişkiler kurulmasına zemin sağlanıyor.
Koç Üniversitesi Türkiye’den bu ağa dahil olan tek üniversite. Bu nasıl gerçekleşti?
Koç Üniversitesi İşletme Fakültesi, Global Yüksek İşletme Programları Ağı’nın (GNAM) Türkiye’deki tek üyesi. GNAM’e üye olmamız kurulma aşamasında Yale Üniversitesi’nden aldığımız davetle gerçekleşti ve bu network’e kurucu üye olarak katıldık. İlk günden beri aktif bir üye olarak devam etmekteyiz.
GNAM’e dünyadaki çok seçkin üniversiteler dahil olabiliyor. Öncelikle üniversiteler ve işletme enstitüleri, ülkelerindeki ve dünyadaki konumlarına bakılıp değerlendirmeye alınıyor. Daha sonra globalleşmeye, imkanlarını network’teki diğer okullarla paylaşmaya ne kadar açık oldukları belirleniyor.
GNAM’in öğrencilere sunduğu avantajlar hakkında bize neler söyleyebilirsiniz?
GNAM’in öğrencilerine sunduğu çok önemli avantajlar bulunuyor. GNAM üyeliği çerçevesinde Koç Üniversitesi MBA öğrencilerine dünyadaki muhtelif lider işletme okullarında bir haftalık programlara katılma şansı sunuyor. Bu programlar sınıf içi eğitimler başta olmak üzere şirket ziyaretleri ve kültürel gezilerin bir arada olduğu belirli bir tema çerçevesinde düzenleniyor. Senede iki kere yapılan bu programlara MBA öğrencilerimiz toplam dört kere katılma hakkına sahip oluyor.
Ayrıca öğrenciler Yale Üniversitesi’nde düzenlenen Yale İşletme Okulu İleri Derece İşletme Yüksek Lisansı (MAM) programına katılma hakkına sahip oluyorlar. Bu program tüm dünya ülkelerindeki üstün başarılı öğrencileri bir araya getiren bir yıllık bir öğretim programı niteliği taşıyor. Yale Üniversitesi’nin kaynaklarından faydalanarak dünyanın dört bir yanındaki en çok gelecek vaat eden işletme öğrencilerini fikirlerini ve bakış açılarını paylaşmaları için bir araya getiren bu program, geleceğin liderlerine modern dünya piyasa ekonomisindeki zorluklar hakkındaki bilgilerini genişletmeleri için benzersiz bir fırsat tanıyor. MAM programındaki öğrenciler, Yale MBA öğrencileri, Yale öğretim üyeleri ve misafir eğitim görevlileriyle, kurumsal ortaklar ve şirket ortaklarındaki profesyonellerle yakın bağlantılar kurma fırsatı buluyor. Aynı zamanda MAM öğrencileri, Yale İşletme Fakültesi ağlarına ve okulun Kariyer Gelişim Ofisi gibi kaynaklarına erişebiliyor.
"Farklarımızdan biri de müfredatımızı sürekli olarak sorgulamamız ve geliştirmemiz. Küresel dinamiklere uyum sağlamak, temel yönetim teorilerine dayanan sağlam bir akademik yaklaşım geliştirmek ve teoriyle yönetim uygulamaları arasında köprü kurmak için dışarıdan* geri bildirimler almaktayız. Her biri mükemmel birer eğitmen ve tanınmış araştırmacılar olan öğretim üyelerimizin yanı sıra deneyimlerini bizimle paylaşan iş dünyasından profesyonellerle çalışmak bizim için büyük bir gurur..."
Global öğrenci kavramını nasıl açıklıyorsunuz? Global öğrenci olmanın sağladığı avantajlar hakkında neler söylersiniz? Bu bağlamda Koç Üniversitesi bu alanda ne tür avantajlar sunuyor?
Koç Üniversitesi’nin 230’u aşan üniversiteye 'Değişim (Exchange) Programı' var. Öğrencilerimiz programı tamamladıktan sonra bir dönem ayrıca bir ücret ödemeden bu değişim ortaklarımızda okuyabiliyorlar. Ancak MBA öğrencilerimizin büyük çoğunluğunu çalışan kesim oluşturuyor ve bu öğrenciler bir dönem işlerinden ayrılıp yurt dışına gidemiyor. Bunun için GNAM kapsamında sunduğumuz bir haftalık programlar onlar için ideal. Değişim (Exchange) deneyimini daha kısa süreden daha yoğun olarak yaşıyorlar.
Dünyada yönetici yetiştiren kurumlara olan talebin hızla artmasını siz nasıl açıklıyorsunuz?
Günümüzün zorlu rekabet koşullarında iş hayatı, çalışanların kendilerini sürekli geliştirerek kişisel olarak yarattıkları farkı ortaya koymalarını ve şirketlerin başarısına doğrudan olumlu değer katmalarını talep ediyor. Örneğin MBA eğitimi, bir işletmenin daha iyi çalışması için nasıl hareket edilmesi gerektiği, hızla değişen koşullarda pazarın gerekliliklerini, yeni teknoloji ve iş alanlarının hayatımızı nasıl etkilediğini, beklenen trend ve gelişmeleri, karmaşık ekonomik, coğrafi ve politik denklemleri ve bunlar karşısında nasıl konumlanabileceğini program içinde işliyor. Kuramsal akademik yönetim bilgilerine ek olarak, gerçek hayata dair vaka analizleriyle de pekiştirmeyi sağlıyor. MBA gibi geniş kapsamlı bir işletme yönetimi eğitimi almak başarmanın anahtarıdır. Dolayısıyla yönetici geliştiren programlara hem sağladıkları eğitim hem de yarattıkları network sayesinde talep artıyor.
Bize biraz da GSB’den bahseder misiniz? GSB, diğer işletme okullarından hangi özellikleriyle ayrılıyor ve uluslararası anlamda ne tür fırsatlar sunuyor?
"Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü (GSB-Graduate School of Business) olarak 21. yüzyılın liderlerini yetiştirmek amacıyla eğitim veriyoruz. Amacımız öğrencilerimizin piyasa ekonomisi ve küreselleşen dünyaya ayak uyduracak üstün nitelikli liderler olarak yetişmelerini sağlamak. Öğrencilerimize Executive MBA, MBA, Finans Yüksek Lisansı ve Uluslararası İşletme Yüksek Lisansı gibi programları sunuyoruz. Bu programların her birinde, öğrencilerimizi gerçek hayatta karşılaşabilecekleri belirsiz ve çalkantılı durumlarda bilinçli kararlar almaya hazırlamak üzere akademik bilgiyi iş dünyasındaki uygulamalarla harmanlıyoruz.
Yüksel lisans düzeyindeki programlara ek olarak, İşletme Yönetimi doktora programımız (Finans, Yönetim ve Strateji, Pazarlama, Operasyon ve Bilgi Sistemleri ve Nicel Yöntemler alanlarında uzmanlaşmış) öğrencilerimizi akademik kariyere hazırlamak için özel olarak tasarlandı. Bu programın mezunları Hindistan, İrlanda, İtalya, Hollanda, İspanya, Türkiye ve ABD’de bulunan en iyi akademik kurumlar bünyesindeki pozisyonlarda görev almışlardır.
Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü’nü Türkiye’deki birçok işletme okulundan ve yakın çevresinden ayıran ve Avrupa’nın önde gelen okullarından biri konumuna getiren bir diğer faktör de gerekli bağlantıları sağlayabilme becerisi. Öncelikle modern iş ortamının disiplinler arası gerekliliklerini karşılamak üzere diğer okullarla eşsiz ve üretken bağlantılara sahibiz. Ayrıca Koç Holding, mezunlarımız ve Yönetici Geliştirme Programları'ndaki etkinliklerimiz aracılığıyla kurduğumuz iş uygulamaları ile eşsiz bağlantılarımız programlarımızı iş sürecinin sınırına taşımamızı sağlıyor. Son olarak da, çeşitli uluslararası ağlar aracılığıyla sağladığımız (AMBA, CEMS, CFA, CIPS, EQUIS, GNAM, PIM, PROSCI) önemli bağlantılar öğrencilerimize gerçek anlamda küresel bir deneyim sunuyor.
Ayrıca gururla ifade etmek isteriz ki, Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü, dünyanın en iyi işletme programlarının kabul edildiği AMBA (The Association of MBAs) akreditasyonunu aldı. Bu akreditasyonla Türkiye’de AMBA’ya katılan ilk akademik kuruluş oldu. Dünyanın üç önemli akreditasyonundan birini veren İngiltere merkezli AMBA, sadece uluslararası standartlara uygun olan MBA programlarını akredite ediyor."