Türkiye’nin toplam ihracatı içinde e-ihracatın sahip olduğu orana baktığımızda bugün itibariyle yüzde 0,3 gibi bir seviyeden bahsedebiliyoruz. Oysaki gelişmiş ülkelerde bu pay yüzde 10 gibi oranlara çıkabiliyor. Dünyadaki toplam e-ihracat 3 trilyon doların üzerinde ama Türkiye’nin bunun içindeki payı henüz yüzde 1’in bile çok altında. Oysaki ürün kalitesi, çeşitliliği ve coğrafi olarak merkezi bir noktada bulunması Türkiye’nin küresel e-ihracat pazarı içindeki payını hızla artırabilmesi için önemli avantajlar olarak öne çıkıyor.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın resmi olmayan geçici dış ticaret verilerine göre, 2017’de ihracat 2016 yılına göre yüzde 10,22 artarak 142.5 milyar dolardan 157.9 milyar dolara çıktı. Resmi olmayan ve pazardaki uzmanların görüşlerine göre derlenen verilere göre Türkiye’nin e-ihracat işlem hacmi 2016 yılında 400 milyon dolar olarak gerçekleşmiş bulunuyor. 2017 rakamlarının bu seviyenin biraz daha üzerinde olması bekleniyor. Bugün Türkiye en çok e-ihracatı ABD, Almanya, İngiltere ve Rusya gibi ülkelere yapıyor. Ancak internet kullanımının hızla yükseldiği Orta Doğu ve Asya ülkeleri ile Türk Cumhuriyetleri de önemli fırsatlar barındırıyor.
KOBİ’LERİN ROLÜ BÜYÜK
Türkiye’de e-ihracatın gelişmesi için en önemli rolün KOBİ’lere düştüğünü belirten B2CDirect CEO’su Yusuf İbili, 2023 yılına dek Türkiye’de e-ihracatın kademeli olarak artacağını ve ülkemizin toplam ihracatı içindeki payının yüzde 5 seviyesine çıkacağını öngördüklerini belirterek, “Burada KOBİ’lerimizin çok belirgin bir rolü olacağını düşünüyoruz. Çünkü onlar esnek, hızlı, yenilikçi ve kaliteli ürünleriyle dünyanın dört bir yanındaki pazarlarda pay sahibi olmak istiyorlar. İsteyen her şirket e-ihracat yapabilir, ancak KOBİ’ler de dahil olmak üzere bütün şirketlerimizin e-ihracatın gerçek anlamda nasıl yapıldığını kavramaları gerekiyor. Bu nedenle de şirketlerimize e-ihracatı bilen, küresel kurallara hakim, her bir ülkenin kendi kanunlarını yakından tanıyan, kargo maliyetlerini en uygun seviyeye taşıyabilen ve uçtan uca tasarlanmış çözümler sunan tecrübeli firmalarla birlikte hareket etmelerini öneriyoruz” dedi.
YÜZDE 80’E VARAN MALİYET AVANTAJI
B2CDirect CEO’su Yusuf İbili, e-ihracatta sürekliliği sağlayabilmek için her türlü giderin en düşük seviyeye çekilmesi gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi: “Kargo masrafını ister firma isterse alıcı karşılasın, bu maliyet e-ihracat sürecinin en önemli gider kalemini oluşturuyor. Bu nedenle B2CDirect olarak 230’dan fazla ülkede kapıya teslimat yapabilmek için dünya çapında iş birlikleri oluşturduk ve çok geniş bir lojistik ağını ülkemiz firmalarının kullanımına sunduk. Bu kadar yüksek hacimli bir operasyon bize aynı zamanda avantajlı fiyatlarla hizmet sunma imkanı da veriyor. Müşterilerimizin kargo süreçlerindeki maliyet avantajları yüzde 80’lere ulaşabiliyor ve 5.90 Euro’dan başlayan avantajlı kargo gönderim ücretleri sunuyoruz. Bugüne dek Türkiye’den gönderilen 200 binden fazla paketi, 78 farklı ülkeden 170 bin farklı alıcıya başarıyla teslim ettik. Yıl sonuna dek bu rakamın 500 bin paket seviyesini geçmesini hedefliyoruz.”