Börü, Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından bu yıl online olarak düzenlenen 29. Kalite Kongresi'nin ikinci gününde 'Pandemi ve kriz zamanlarında sorumlu liderlik' başlıklı panelde bir konuşma yaptı.
Kriz dönemlerinin hızlı ve yıkıcı bir değişimi beraberinde getirdiğine işaret eden Börü, 'Pandemi de çok hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecine neden oldu. Ezberlerin bozulduğu ve geçmiş deneyimlerimize bakarak çözüm üretemediğimiz bir dönemdeyiz. Salgın özellikle bazı sektörleri ekonomik anlamda çok fazla zora sokarken, şirket liderlerini de önemli bir sınavla karşı karşıya getirdi.' ifadelerini kullandı.
Bankacılık sektöründe, salgın krizinin içindeyken hem bankaların hem de şirketler ve bireysel müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamanın oldukça zorlaştığını belirten Börü, şunları söyledi:
'Bu sınav, tüm liderler için 2 aşamalı bir test olarak gerçekleşti. Krizin ilk aşamasında öne çıkan liderlik vasfı, bir yandan hızla gelen değişim dalgasına akut döneme aynı hızla reaksiyon gösterebilmekti. Hızlı ve pratik çözüm üretebilmek yani çeviklik. Diğer yandan krizi ancak birlikte hareket ederek aşabileceğimiz ekip arkadaşlarımızla ve tüm paydaşlarımızla faaliyetlerimizi sürdürebilirken güven ortamı tesis edebilmek. İnsan odaklılık ve empati olarak da bunu ifade edebiliriz. Çeviklik gittikçe daha çok gündeme gelen bir kavram. Önceleri teknik ekiplerde veya proje yönetimlerinde kullanırken bu artık bir yönetim yaklaşımı oldu. Kriz bizi bu noktaya getirirken bunun gerekliliğini de göstermiş oldu. Çünkü 21. yüzyılda hayat çok hızlı ilerlerken krizler de aynı hıza paralel geliyor. Geleneksel hiyerarşik yaklaşımlar ve çözüm yöntemleri yetersiz kalıyor.'
Çevik yaklaşım içerisinde krizle etkili mücadele edilebildiğini aktaran Börü, 'Bu yaklaşım, krizi fırsata çevirme avantajını da sağlıyor. İnsan odaklılık da bu dönemde çalışanların sağlığı tehdit altında olduğu için moral ve motivasyonu ayakta tutabilmek içi önemli. Güven ortamını tesis edebilen, çalışma ortamlarını yeni düzene adapte edebilen ve iş gücünü korumaya yönelik çözümleri hızla devreye alabilen liderler bu testi geçebildi.' diye konuştu.
Börü, pandeminin ilk testlerinin atlatıldığını söyleyerek, 'Fakat işimiz daha bitmedi. Bu krizden çıkış için henüz öngörüye sahip değiliz. Kurumlar için böyle bir ortama uzun süre maruz kalmak, faaliyetlerini sürdürebilmek için zorlu bir sınav. Bu sınavı iyi verebilecek olan kurumların DNA'larına sürdürülebilirliği yerleştirmiş, değer yaratma modelini, çevresel, sosyal ve yönetişim konularını odağına almış olanların olacağını görebiliyoruz. Liderlerin bu yüzyıldaki en önemli vasıflarından biri de sürdürülebilirliği odaklarına almış olmaları olacak.' ifadelerini kullandı.