Umut Çelik / umut.celik@platinonline.com

1957 yılında Kayseri'de kurulan bir çok alanda faaliyetlerini mobilyadan tekstile, kimyadan pazarlamaya, demir-çelikten enerji ve lojistiğe kadar sektöründe lider markalara sahip Erciyes Anadolu Holding, Platinonline.com’un dijitalleşme sohbetlerinin konuğu oldu.Türkiye'nin en önemli markaları arasında İstikbal, Bellona, Mondi Home, Doqu, Gümüşsuyu, Boyçelik, Hes Kablo, Boyteks, Form Sünger gibi şirketlerin olduğu toplamda 30 şirket ile 8 sektörde faaliyet gösteren Erciyes Anadolu Holding'in Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Alpaslan Baki Ertekin, çok kanallı satış ve pazarlama stratejisi ile hem mağazalarında hem de e-ticaret sitelerinde müşteri deneyimini artırmak için 2020 yılında attıkları tohumları fidan haline getirmek için iki kanala birden odaklanmaya devam ettiklerini aktardı.

2020’de dijitalleşmeye yönelik neler yaptınız?

Gelişim ve dönüşümün itici gücü aslında hep insani ihtiyaçlar olmuştur. 2020’deki küresel salgının neden olduğu dijital dönüşüm aslında çok önceleri başlamış olan bir süreçti. Ancak bu dönemde hissettiğimiz ihtiyaçlar geçişimizi daha da hızlandırdı.

Günümüzde sürdürülebilir ve güçlü yapıların en önemli şartı geleceği önceden tasarlamak. Uluslararası arenada kendinden söz ettiren lider markaları ve şirketleriyle Erciyes Anadolu Holding’de geleceği tasarlayabilmek için dijitalleşme önceliklendirdiğimiz konular arasında bulunuyor. Hammadde sürecinden başlayarak tüm birimlerimizin birbirleriyle koordinasyonu, bütün verilere gerçek zamanlı olarak ulaşılabilmesi ve bu veriler sayesinde mümkün olan en fazla katma değerin sağlanması bizim için çok önemli.

Bu devasa yapı içerisinde faaliyet gösterdiğimiz sektörlerin her biri farklı bir odağa sahip; bazıları üretim, bazıları hizmet ve bazıları perakende odaklı olarak ilerlemekte. Öncelikle her bir odağın iyi olan yönlerini diğer alanlara aşılamakla yola çıktık; örneğin sadece üretim odaklı ilerleyen mobilya şirketlerimizi perakende ağı ve müşteri iç görüleri ile besleyerek müşterilerin taleplerine yönelik ürünler geliştirmeye başladık.

"OMNICHANNEL (ÇOK KANALLI) YAPI İÇİN ÇALIŞMALARA BAŞLADIK"

Yine aynı şekilde perakende tarafına eğilerek; online ve offline kanallarda satış ve pazarlama stratejilerinin, marka planlamasının birbirine paralel olarak devam etmesi için müşteri memnuniyetini odağımıza alarak omnichannel (çok kanallı) yapı için çalışmalara başladık. Ve bu çalışmalar doğrultusunda her bir markamız için kurumsal web ve e-ticaret sitelerimizi müşteri deneyimi ve kullanıcı dostu yapısı ile tekrar kurgulayarak çeşitli adımlar attık.

Bu ve buna benzer çalışmalarda elimizde bulunan big data’yı (büyük veri) analiz ederek, yurt içi ve dışı rakiplerimizi inceleyerek, benchmarklar yaparak planlarımızı ve aksiyonlarımızı gerçekleştirdik.

Muazzam miktarda veri setlerine sahip olmamızın da etkisi ile “bu veriyi daha güvenli nasıl depolayabiliriz ve sonrasında daha verimli kullanabiliriz?” buna da kafa yorduk ve mevcut sunucularımızı, altyapılarımızı ve server’larımızı hem güçlendirdik hem hızlandırdık hem de güvenliğini en üst seviyeye çıkardık..

Sürekli artarak bireyselleşen müşteri isteklerine fikir aşamasından başlayarak son kullanıcıya ulaşımını kapsayacak şekilde tüm zinciri içine alan bir hizmet sunmak mobilya sektörünün lideri olarak bize yakışırdı ve bunu hakkıyla yerine getirdik. Dijitalleşmeye yönelik 360 derecelik dönüşümümüzdeki yolculuğumuz önümüzdeki dönemlerde de hız kesmeden devam edecek.

2021 için dijital yatırım planlarınızı bizimle paylaşır mısınız?

Çok kanallı satış ve pazarlama stratejisi ile hem mağazalarımızda hem de e-ticaret sitelerimizde müşteri deneyimini artırmak için 2020 yılında attığımız tohumları fidan haline getirmek için iki kanala birden odaklanmaya devam ediyoruz.

Bu planlama doğrultusunda mağazalarımızda pilot uygulamalar başlatarak digital signage’lar ve kişi sayım cihazları konumlandırmaya başladık. Kişi sayım cihazları ile mağaza müşteri trafiğini ölçüyor, bir müşterinin mağazada geçirdiği ortalama süreyi hesaplıyor ve satışa dönüşüm oranlarını raporluyoruz. Digital signage’lar sayesinde tek bir noktadan hızlı bir biçimde mağazalardaki pazarlama kampanyalarını yönetebiliyor ve anlık aksiyonlar alabiliyoruz. Bu sayede basılı materyal ve afiş giderlerinden tasarruf ederken, en mühimi de doğayı koruyoruz. 

"MÜŞTERİLERİMİZE DAHA HIZLI VE VERİMLİ HİZMET VERMEYE BAŞLADIK"

Ayrıca geliştirdiğimiz yazılımla birlikte mağaza çalışanlarımıza sağladığımız tabletlerle stok yönetimi, sipariş ve mevcut siparişin durumu gibi konularda müşterilerimize daha hızlı ve verimli hizmet vermeye başladık. Uyguladığımız pilot çalışmalarımızı bu sene diğer mağazalarımıza da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.

Tüm mobilya ve ev tekstili markalarımız için daha önce sadece ürün kampanya ve kataloğu görüntülenebilen internet sitelerimizi sade, her segmentte müşteri kitlesine hitap eden, ürün çeşitliliği fazla ve kullanıcı dostu e-ticaret sitelerine dönüştürmeye başladık. Doquhome ve Gümüşsuyu ile başlattığımız bu çalışma birkaç ay içerisinde İstikbal, Bellona ve Mondihome sitelerimizle birlikte tamamlanmış ve müşterilerimizin hizmetine sunulmuş olacak.

Pandemi ile beraber dijitalleşmenin önem kazandığını görüyoruz. Siz bu konuda kendinizi nasıl konumlandırdınız?

Covid-19 pandemisi süreci, bizim için ‘lokasyondan bağımsız bir iş hayatı nasıl olmalı?’ öğretisini hızlandırdı. Ve biz dâhil tüm 21. yüzyıl işletmeleri artık stratejik olarak yeni teknolojilerin doğru karışımını, üretimden son tüketiciye erişime kadar tüm tedarik zincirlerinde kullanmalı diye düşünüyorum.

Son 3 yıldır geniş bir coğrafyaya yayılmış olan şirketlerimizi, çalışanlarımızı ortak bir yapıda buluşturmak üzere yaptığımız tüm stratejilerimiz  ve alt yapı yatırımlarımızın meyvesini bu dönemde toplamaya başladık.Her türlü kriz ortamında şirketlerimizin temel omurgasını oluşturan IT sistemlerimizin kesintisiz çalışabilmesine yönelik pek çok yatırımı geçtiğimiz yıllarda kurgulamıştık. Bu yüzden günlük operasyonlarımızın yürütülmesinde ve veriye ulaşmada hiçbir zorluk yaşamadık. Beyaz yakalı personellerimiz her yerden sistemlere güven içerisinde bağlanarak kesintisiz çalışmaya devam edebildi.

"E-TİCARET PROJELERİMİZE DEVAM EDİYORUZ"

Pandemi sürecinin başlarında özellikle emek yoğun çalışma yapılan üretim hatlarımızdaki çalışma arkadaşlarımızın iş planını, vardiya saatlerini hızlıca revize ettik. Önceliğimiz her zaman çalışma arkadaşlarımızın en güvenilir ve sağlıklı bir sistemde çalışıyor olmaları. Bunun için üretim hatlarında yeni yatırımlar gerçekleştirdik. 

Perakende ve satış bacağında ise yatırımlarına 2019 senesinde başladığımız E-Ticaret alt yapısını geliştirme ve markalarımıza yaygınlaştırma çalışmalarına devam ediyoruz. Bu kapsamda Doqu ve Gümüşsuyu markalarımızın e-ticaret operasyonlarını devreye aldık. HepsiBurada vb. gibi E-ticaret platformlarıyla iş birlikleri ve entegrasyonlar gerçekleştirdik. Diğer perakende markalarımız için de e-ticaret projelerimize devam ediyoruz. Ayrıca müşteri deneyimlerini kolaylaştırmak, en iyi şekilde kişiselleştirmek ve en iyi müşteri deneyimini sunmak için veri ambarı ve iş zekâsı araçlarımızı geliştirdik. Bu sayede doğru zamanda etkileşim, güven sağlayan dijital deneyim ve etkin yönetilen kanallarımız ile benzersiz bir müşteri deneyimi sunmayı hedefliyoruz.

Ayrıca kullandığımız ve kullanacağımız teknolojilerin bir araya getirilmesine yardımcı olacak merkezi bir veri stratejisi, hibrit bir bulut ortamı, altyapı geliştirmelerimiz ile müşterilerimize, tedarikçilerimize, iş ortaklarımıza ve hatta çalışanlarımıza yeni bağlantılar yaratacak bir ekosistemin oluşturulması için strateji ve planlamalarımızı gerçekleştirerek çalışmalarımıza başladık.

Türkiye’de pandemi sonrası uzaktan çalışmaya devam edecek birçok şirketin varlığından söz ediliyor. Kısa sürede altyapılarını kuran bu şirketler yeni normalde bu çalışma düzeninde devam eder mi?

Açıkçası birçok şirketin yönetim kadrolarında mobil ve uzaktan çalışma düzeni ile ilgili soru işaretleri bulunmakta. Şu an 100 şirketten 70 tanesi biz pandemi sonrası bu çalışma düzeninde devam edeceğiz dese de ilgili tarih geldiğinde emin olun bu oran çok daha düşük olacaktır.

Çünkü doğamızda ve kültürümüzde insanlar ile iç içe olmak var, bunun da yansımasını iş hayatında yüz yüze toplantılar ve iç içe çalışma masaları ile görebiliriz.

Yeni normalde ilk faz karma bir çalışma yöntemi yani hem uzaktan hem ofisten olacaktır, ilerleyen zamanlarda ise Türkiye için tamamen eskiye mi dönüş olur yoksa karma model mi kalır bunu biraz da toparlanma aşaması gösterecek bize.

Dijitalleşmenin istihdama olumlu veya olumsuz etkileri nelerdir?

Dijital dönüşümle birlikte, geçmişte söz konusu olmayan yeni sektörler, yeni işler ve yeni çalışma şekilleri ortaya çıkıyor. Otomasyon, endüstriyel nesnelerin interneti, yapay zekâ ve robot teknolojileri, üretim yöntemlerinin yanı sıra çalışma şekillerini de değiştiriyor. Bu süreçte şirketlerle birlikte meslekler ve dolayısıyla çalışanlar da dönüşüm geçiriyor, yeni beceriler ediniyor, yeni çalışma şekilleri benimseniyor.

Günümüzde pek çok şirket dijital dönüşüm yarışında öne geçebilmek için bu alanda uzmanlaşan mavi ve beyaz yakalı çalışan istihdam etmeye yöneliyor. Kısa vadede birtakım dalgalanmalar söz konusu olsa da, uzun vadede endüstriyel nesnelerin internetinin getireceği verimlilik artışı ekonomik büyümeyi, bu da sonuçta yeni iş alanları ve istihdamı artırıcı bir etken olacaktır.

Ayrıca şunu belirtmekte de fayda var; dijitalleşmeden etkilenip zarar göreceği söylenen çalışanların dijital dönüşüme şirketlerden daha hazır halde olması, dönüşüme şirketlerden daha çabuk ayak uydurması da söz konusu. Kişisel yeteneklerinin yanında teknoloji desteğiyle yeni beceriler edinen ve kendini geliştiren” İnsan+” olarak tanımlanan çalışanlar da mevcut.

"YENİ ÇIKAN TEKNOLOJİLERİ BENİMSİYORUZ"

Bu yüzden istihdam sağlayıcıların yapması gereken yeni nesil çalışanları ortaya çıkaran teknolojileri benimseyerek, çalışanların gelişimine daha fazla destek olmaları gerekeceğini düşünüyoruz.

İş dünyası bu gün yapay zekâ, genişletilmiş gerçeklik ve duygu analizi gibi uygulamalarla hem iş gücünü geliştirebilir hem de faaliyet gösterdiği sektör veyahut sektörlerin büyümesini sağlayabilir.

Tüm dünyanın dijitalleşmeye geçişiyle veri trafiği rekor seviyeye ulaştı. Veri güvenliği yeterince sağlanıyor mu?

Covid-19’un da kaldıraç etkisiyle Türkiye’de ve dünyada dijitalleşme hızlı bir ivme kazandı. Dijitalleşmenin artışı sizin de belirttiğiniz gibi veri trafiklerini inanılmaz rekor seviyelere taşıdı.

Bununla beraber maalesef dijitalleşmeyle gelen siber güvenlik riskleri, küresel riskler de önem sırası olarak ilk sıralarda kendine yer edindi. Bu yüzden bizler de dijitalleşmenin arttığı bu dönemde hemen hemen her verimizi online hale getirdik.

Verilerin online olması az önce de belirttiğim gibi veri güvenliğini peşinden getiriyor hayatımıza. Biz veriyi ne kadar önemsiyorsak, güvenliğine de aynı önemi verdik ve veriyoruz. Bu bağlamda IT grubumuz içerisinde profesyonellerden oluşan bir SOC (Security Operation Center) kurduk ve pek çok güvenlik uygulama ve prosedürünü devreye aldık. Ayrıca bilgi güvenliği farkındalık çalışmalarımızı da kesintisiz devam ettiriyoruz. Bu alanda dünya standartlarında tüm sertifikasyonlara sahibiz.