Dünyanın en değerli markaları arasında 9'uncu sırada yer alan McDonald's, Türkiye'de ilk restoranını 1986 yılında İstanbul Taksim'de açtı. 2005 yılından bu yana Anadolu Grubu bünyesinde faaliyet gösteren ve yüzde 100 Türk sermayesiyle yönetilen McDonald's Türkiye, 250'ye yakın restoranı ve 6 bin çalışanıyla Türkiye ekonomisine katkı sağlıyor. McDonald's Türkiye Genel Müdürü Oğuz Uçanlar, küresel McDonald's ağı içinde dünyada ihtiyaçlarını en yüksek oranda kendi ülkesindeki tedarikçilerden temin eden çok az sayıdaki ülkeden biri olmaktan gurur duyduklarını söylüyor. Uçanlar, "McDonald's, Türkiye'de ilk restoranını açtığı yıllarda belirli kalite kriterlerine uygun ürünler bulmak kolay değildi. McDonald's standartlarında üretim yapacak firma sayısı çok azdı. Gıdadan paketlemeye, temizlikten inşaata kadar birçok alanda firmalarla iş birliğine gittik, bilgi ve teknoloji desteği sağladık. Makine, ekipman ve insan yatırımı yapmalarını destekledik. Geldiğimiz noktada satın alma hacmimizin yüzde 98'ini oluşturan ürünleri Türkiye'den karşılıyoruz. Eti, sütü, peyniri, ekmeği, salatası, turşusu ve ambalajıyla toplam 600 kalem malzemenin yüzde 98'i yurt içinde üretiliyor. Tedarikçilerimizle birlikte yılda 500 milyon TL iş hacmimiz var" dedi.

Yerli üreticilere standartlarını yükseltmek yönünde büyük destek sağladıklarını söyleyen Uçanlar, "Yerli üreticilerin farklı pazarlara açılmalarına öncülük ettik. Birçok firma, gerek Avrupa gerekse Orta Doğu'daki McDonald's restoranlarına turşu, sos, ambalaj malzemesi gibi ürünlerin ihracına başladı. Bunun bir getirisi olarak, hem biz pandemi yılı 2020'de tedarikte sıkıntı yaşamadık hem de onlar başka pazarlara hizmet verebildi. Gıda tedarikçilerimizden biri yılbaşında Çin için potansiyel tedarikçi oldu" diye konuştu.

Tüketici, yerliye döndü

Pandemiyle birlikte millileşme kavramının iyice önem kazandığını, birçok sektörde yerliye dönüş başladığını belirten Uçanlar, şöyle devam etti: "Pandemi öncesi ithal edilen pek çok ürünün Türkiye'de üretimine geçildi. McDonald's Türkiye'nin yerlileşme eğilimi, yalnızca bu ülke insanına ve ekonomisine yaptığı katkıyla sınırlı değil. Ürün ve iletişim tarafında da çalışmalarımız var. Pandemide toplumsal dayanışmanın güçlendiğini, milli temaların daha fazla önem kazandığını hepimiz gördük. Tüketici her zamankinden daha fazla yerli ürünleri, tedarikçileri desteklemeye başladı. Biz de malzemelerinin yüzde 98'ini yerli tedarikçilerden temin eden bir marka olarak, haziran ayında Milli Burger Menü çıkardık. Milli Burger Menü'yü yerli malzemelerle ve Türk damak tadına uygun hazırladık. 'Lezzet sponsoru' olduğumuz A Milli Erkek ve Kadın Futbol Takımları ile destek verdiğimiz A Milli Kadın Voleybol Takımı'nın maç heyecanına bu menüyle ortak oluyoruz. Önümüzdeki dönemde de değer zincirimizi genişletmeyi, tüm paydaşlarımızla kurduğumuz uzun soluklu ilişkileri geliştirmeyi, Türkiye ekonomisine, istihdamına katkı sağlayacak çalışmaları hayata geçirmeyi hedefliyoruz."