Geldiğimiz süreçte, dijitalleşme artık gündelik hayatımızın bir parçası oldu. Her şey büyük bir hızla gelişip, değişirken teknolojik alanda yaşanan hıza yetişmek büyük efor gerektiriyor. Şirketleri dijital dünyaya adapte eden, bilişim alanında çözümler sunan Aksis Dijital Çözümler, 28+ yıldır bu alanda faaliyet gösteriyor. Aksis Dijital Çözümler Yönetim Kurulu Başkanı Berrin Önder, dijitalleşmenin artık bir lüks değil, ayakta kalmanın bir yolu olduğunu söylüyor. Pandeminin Türkiye'deki şirketlerin dijitalleşme sürecini hızlandırdığını belirten Önder, yeni ürünlere yoğunlaştıklarının altını çiziyor.

> Aksis Dijital Çözümler olarak faaliyet alanınızı anlatır mısınız? Müşterilerinize ne tür hizmetler sunuyorsunuz?

Aksis olarak, 28+ yıldır bilişim alanında dijital dönüşüm ve deneyim çözümleriyle, kurumların çalışmalarında ihtiyaç duydukları bilgilerin denetimini otomatik hale getirebilmelerini, iş süreçlerinin verimliliğini artırabilmelerini sağlıyoruz.

Aksis, IBM ve Kofax gibi uluslararası büyük tedarikçilerin önde gelen iş ortaklarından ve sistem entegratörlerinden biridir. Bunun dışında yakın zamanda Biruni Üniversitesi Teknopark'ta şubesini açtı ve Ar-Ge faaliyetlerine ve inovasyona odaklandı.

Aksis'in çözüm sunduğu ürünler arasında kendi geliştirdiği uzaktan müşteri edinimi çözümü AX Onboard ve doküman ve iş akışı ihtiyacını karşılayan AX Dijital, kurumsal içerik ve süreç yönetimi çözümlerinin önde gelen ürünlerinden IBM Cloud Pak for Business Automation ile birlikte doküman tarayıcılar tarafında dünya lideri KODAK ALARIS, tarama ve görüntü iyileştirme teknolojisi olarak ATALASOFT, doküman sınıflandırma ve işleme çözümleri alanında yapay zeka teknolojisine sahip olan ITYX, doküman üzerinden bilgi toplamada IBM DataCap, dijital doküman projelerinde biyometrik imza çözümlerimiz yer almaktadır. Yapay zeka, derin öğrenme, sağlık teknolojileri, görüntü işleme ve artırılmış gerçeklik alanında ise Techmine GSYO Grup şirketlerimizle ortak çalışmalarımızla hizmet veriyoruz.

"GEÇMİŞ TECRÜBELER VE EZBERLER YETERLİ DEĞİL"

> Çalıştığınız alan hızla değişen, her geçen gün yenilenen bir sektör. Bu hıza yetişmek, rakiplerinizi geride bırakmak, günün koşullarını yakalamak için neler yapıyorsunuz?

Ben ve diğer girişimci ortaklarım, Aksis A.Ş.'yi Mart 2020'de satın alarak, bilgi teknolojileri sektörüne giriş yaptık. Sektöre girerken sektördeki açılımların ve rekabetin farkındaydık. Pandemi sırasında uzaktan çalışma modelleri ile teknoloji adaptasyonunun oldukça hızlandığını gördük. Bu bizim sektör için birçok yeni fırsatları ve tehditleri de getirdi. Aksis Yönetim Kurulu Başkanı olarak rol aldığım bu 3 senedeki en önemli misyonumuz Aksis'i alanında yenilikçi ve uluslararası açılımları hedefleyen ürünleri üreten inovatif bir şirket haline dönüştürmek oldu. Lansmanı yapılan yeni ürünler ve hizmet verdiğimiz yeni müşterilere baktığımızda başarılı olduğumuzu görüyoruz. Bunun için piyasa ihtiyaçlarını doğru okumanın ve hızlı bir şekilde yetenekleri aynı amaç doğrultusunda toplamanın, müşteri odaklı bir organizasyonla ürünlerimizi müşterilerimize rakiplerden önce sunmanın önemli olduğunu düşünüyorum.

> Faaliyet gösterdiğiniz sektörde bir yönetim kurulu başkanının ne tür özellikleri olmalı?

Küresel ve coğrafi dinamiklere bağlı olarak öngörülere ulaşmanın zorlaştığı bir zaman diliminden geçiyoruz. Akademik çevreler buna VUCA (Volatility, Uncertainty, Complexity, Ambiguity) dünyası diyor. Bu sadece bizim sektörde değil birçok sektörde de böyle. Geçmiş tecrübelerin ve ezberlerin yeterli olmayacağı bir dönemdeyiz. Özellikle de teknolojik trendlerin bütün dünyayı etkilediği, iş yapma biçimlerini şekillendirdiği, kaynak verimliliğinin en öne çıktığı dönemdeyiz. Yıkıcı teknolojik devrim ile sermayenin öneminin yanı sıra yetenekli ve yaratıcı gençlerin trendleri ortaya çıkardığı bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde liderlerin kendilerini gençleştirmesi, yüksek adaptasyon yeteneğine sahip ekibin bir parçası olarak çalışabilmesi, hızlı, esnek, yaratıcı ve yıkıcı olması gerekiyor.

"TÜRKİYE İSTENEN NOKTADA DEĞİL"

> Dijital dönüşüm konusunda Türkiye ne durumda? Ülkemizde faaliyet gösteren şirketler dijital dönüşümlerini hangi düzeyde gerçekleştirdi?

Pandemi getirdiği dinamiklerle Türkiye'de de dijital dönüşümü hızlandırdı ama gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında henüz gerilerde olduğumuzu söyleyebilirim. TÜBİTAK, Dünya Bankası gibi çeşitli kurumların yaptığı dijital olgunluk endeksi çalışmalarına göre Türkiye'nin henüz istenen noktada olmadığı görülüyor. Türkiye'deki özelikle orta ve küçük ölçekli firmaların bu konuda hem danışmanlık hem de teknoloji altyapısı konularında yardıma ihtiyaçları olduğunu görüyoruz. KOBİ'lerin rekabet etmeye devam edebilmeleri için dijitalleşmenin artık olmazsa olmaz yaşamsal bir konu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Dijitalleşme artık bir lüks değil, ayakta kalmanın bir parçası olarak önümüze çıkıyor.

> Daha çok hangi sektörlerde faaliyet gösteren şirketler dijital dönüşüme ihtiyaç duyuyor ve ne tür değişimler gerekli?

Bugün dijital dönüşüme ihtiyaç duymayan sektör kalmadı diyebiliriz. İş gücü otomasyonunu gerçekleştirmiş şirketler müşteri memnuniyetini artırarak gelirlerini çoğaltırken aynı zamanda operasyonel maliyetleri süreç otomasyonları ile azaltarak kârlılıklarını da artırmış oluyor. Burada dijital dönüşüm için sadece teknoloji yatırımı yeterli değil, stratejik önceliklerin ve kritik süreçlerin doğru belirleniyor olması önemli. Sağlık, finans, gayrimenkul, enerji, perakende başta olmak üzere her türlü üretim faliyetinde dijitalleşmeyi görüyoruz.

"VERİMLİLİK VE HIZ ÖN PLANA ÇIKACAK"

> Önümüzdeki süreçte iş dünyasını bekleyen dijital süreçlere ilişkin öngörünüz nedir?

Önümüzdeki dönemde kritik konulardan biri ülkemizdeki yetişmiş insan kaynağının, yaşanan ekonomik koşullar nedeniyle yurt dışındaki gelişmiş pazarlara gitme eğilimlerinin devam etmesi olacak. Yazılım sektöründe, teknoparkların teşvikleri ve yatırımcıların yenilikçi girişim fikirlerine desteklerinin arttırmasının bu yazılımların ülkemizde üretilmesine ve ihracatına önemli katkıları olacaktır. Bunun yanında sektörümüzde bulunan birçok yazılım şirketi, hedeflerini yurt dışı pazarlara çevirdi ve yazılım ihracatına yönelik faaliyetlere başladı. Bu gelişmelerin bizleri yerel pazardan bölgesel pazarda rekabete açacağını, küresel anlamda önemli bir teknoloji üreticisi olarak pozisyon alacağımızı düşünmekteyim. Dijitalleşme konusu hızlandıkça verimlilik ve hız önplana çıkacak, yaratıcı, yenilikçi ürünlerle iç ve dış müşterilerin hizmet kalitesinin yükseleceğini düşünüyoruz.

> Yakın süreçte dijitalleşme adına ne yapmak gerekiyor?

İstesek de istemesek de dijitalleşme öngörülemez bir şekilde bütün iş süreçlerinin ve günlük hayatımızın parçası oldu. Bizler için önemli olan doğru ürün ve kaynak seçimi ve gelecek teknolojisine şimdiden hazırlık yaparak doğru dijitalleşme yolculuğuna müşterilerimizi hazırlamak. Bu noktada biz de ARGE şirketleri ve teknokentler ile çalışarak, kendi eko sistemimizde bulunan dijital arşiv, süreç otomasyonu, biyometrik imza, artırılmış gerçeklik, volumetrik video gibi teknolojileri birleştirerek yenilikçi ürünler yaratmaya çalışıyoruz.