Dijitalleşme hayatımızın her alanına ivmelenerek giriyor. İş dünyasında özellikle sanayi iş kolunda Endüstri 4.0, nesnelerin interneti gibi kavramlar gittikçe daha çok yer alıyor ve tüm süreçlerin kontrolü, verimli yönetim için aktif olarak kullanılıyor. İnşaat sektörü konvansiyonel bir sektör gibi görünse de uzun süredir tedarik, imalat ve proje yönetim süreçlerde dijitalleşmenin nimetlerinden faydalanıyor. Tedarik zinciri yönetimi, kaynak planlaması ve ihale katılım ve takip süreçleri birçok yerde artık online platformlarda yürütülüyor. Hepimizin bildiği gibi bir yapının, bir projenin üç ana aşaması bulunuyor: Tasarım, inşaat, devreye alma & işletme safhası. Bu aşamalar arasında bilgi paylaşımı ve veri akışı, dijital yönetim sistemleri ile sağlanıyor. ‘Yapı Bilgi Modellemesi’, bu dönüşümün bir mihenk taşı. Yapı Bilgi Modellemesi bina ile ilgili tüm grafiksel (proje, çizim), tüm sayısal (makine ekipman performansları), tüm yapımsal (maliyet ve finansal) verileri üç boyutlu ortamda birleştiren ve paydaşların ortak kullanıma sunan bir çalışma modeli...
SÜRECİN ÇOK BAŞINDAYIZ
Aslında bu büyüklükte bir salgın en son yaklaşık 100 yıl önce yaşandı. İlk Covid-19 vakası 2019'un son ayında çıktı ve ülkemizde de mart ayında ilk vakaya rastlandı. Takdir edersiniz ki bu kadar kısa bir sürede, yaşamımızda birçok şey değişti. Ancak bu değişimin kalıcı mı, yoksa geçici mi olacağı konusunda henüz net bir şey söylemek için çok erken. Pandemi sürecinde milyonluk şehirlerimiz bir anda boşaldı, AVM’ler kapandı, iş yerleri, ofisler ve plazalar ıssızlaştı, şehir için insan transferi minimuma indi ve insanlar evlerinden online çalışmaya başladı. Bütün bu süreçler şehir planlaması-ulaşım ve gayrimenkul geliştirme açısından yeni taleplere yol açabilir. Yeni talep ve ihtiyaçlara göre yeni trendler dinamik olarak gelişmeye başlayacak. Örnek vermek gerekirse günümüzde A-class office olarak planlanan iş merkezlerinde ortalama 8 ila 10 metrekare brüt ofis alanı için bir çalışan düşünülüyor. Yeni normal, sosyal mesafe gibi kavramlar bu standartları değiştirebilir. Fakat genel bir öngörü yapmak için henüz çok erken.
KNOW-HOW GEREKTİREN TEKNİK MÜTEAHHİTLİK ALANINDA EKSİKLİKLERİMİZİ GİDERMELİYİZ
Bugün Türkiye, uluslararası müteahhitlik sektöründe Çin’den sonra ikinci sırada bulunuyor. Türk müteahhitlik sektörü hem yurt içinde hem de yurt dışında önemli prestij projelere imza atıyor. Yurt dışı projeler aslında Türk yapı malzemeleri iş kolu için de bir doğal ihracat rotası oluşturuyor. Orta Doğu, Kuzey Afrika, Rusya ve Orta Asya’da Türk müteahhitleri en çok aranan müteahhitler arasında yer alıyor.
Müteahhitlerimiz çok başarılı olsa da hâlâ bazı konularda eksiklerimiz mevcut. Mesela know-how gerektiren teknik müteahhitlik alanında biraz daha katedecek yolumuz var. Aynı zamanda tasarım ve mimari müelliflik alanında başarılı mimari bürolarımızı yurt dışında daha da iyi tanıtmalıyız. Covid-19 sonrası kesin bir değişim için konuşmak ise henüz erken diye düşünüyorum. Salgın dünyada henüz beş ay, Türkiye’de ise üç aylık bir süredir var. Gelecek ile ilgili kesin değişimden bahsetmek ve bazı öngörüler yapabilmek için istatistiki verilere veya yaşanmış örneklere ihtiyaç duyuluyor.