
Jeostratejik konumu nedeniyle, uluslararası şirketlerin üretim ve yönetim faaliyetlerini konumlandırmaları için de eşsiz bir fırsat sunan Türkiye, son 17 yılda ulaşım altyapısına önemli yatırımlar yaparak yurt içi ve yurt dışı ulaşım bağlantılarını da güçlendirdi. 2019 yılı TÜİK Genel Ticaret Sistemi verilerine göre imalat sanayisi ihracatı 171.23 milyar dolar, ithalatı ise 162.14 milyar dolar oldu. İmalat sanayisinde; ihracatın ithalatı karşılama oranı 2018 yılında yüzde 90,6 iken, 2019 yılında yüzde 105.6'ya yükseldi. KPMG’nin yayınladığı ‘Sektörel Bakış’ verileri ışığında Türkiye üretim sanayinde; endüstriyel üretime yönelik hükümetin yatırım ve istihdam teşvikleri, üretim ve ihracatta geniş pazar çeşitliliği, yüksek ihracat potansiyeli, iç ve dış müşteri tabanının sürekli genişlemesi, sanayi ve üniversite iş birliklerindeki artış ve gelişmiş ekonomilerle güçlü ve uzun süreli ticari ilişkileri olması nedeniyle ön plana çıkıyor.
GLOBAL ETKENLER SEKTÖRE YÖN VERİYOR
Öte yandan, ABD ve Çin arasında devam eden gerginlik, Brexit geçiş döneminin sürmesi, jeopolitik gerginlikler ve üstüne dünyayı sarsan Covid-19 salgını, üretimin görünümü üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutuyor. Tüm bu dış etkenler, imalat ve üretim sektörlerini bir nebze etkilese de uzun vadede Türkiye, sürdürülebilir yetenekleriyle önümüzdeki dönemde bu alanda bir çekim noktası olmaya devam edecek. 155 milyar dolara kadar yükselen imalat sanayisi ile Türkiye önemli bir katma değere imza atıyor.