1770’te Avustralya’nın doğu sahillerinde yolculuk yapan James Cook, kıtanın haritasını çıkarttı ve bölgeye, ‘New South Wales’ adını verdi. Kıtayı, Büyük Britanya topraklarına kattığını ilan etti. Dönemde, Batı Devletleri’nin sömürgeci yaklaşımı sonucu mahkumlar, iş gücü olarak bölgeye getirilmeye başlandı. Uzun yıllar yerli halk Aborjinler ve dışarıdan gelenler arasında çatışmalar yaşandı.  18 ve 19'uncu yüzyılların sonlarında kurulan 6 koloni, federe olarak Avustralya’yı kurdu. Bugün ülke halen sembolik olarak Kraliçe II. Elizabeth’e bağlı, anayasal monarşi altında parlamenter bir sistemle yönetiliyor. 

“YEREL ORTAKLARLA ÇALIŞILMALI”

Türkiye ve Avustralya arasındaki siyasi geçmiş ise Gelibolu Savaşı’na dayanıyor. Mustafa Kemal Atatürk tarafından Çanakkale Savaşı’nda hayatını kaybeden Anzak askerlerin annelerine yönelik söylenen sözler, Sydney’in merkezindeki Hyde Park’ta yer alan anıtta dahi yer alıyor. İki ülke arasında 1968 yılında başlatılan resmi Türk göç programının da etkisiyle başta vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik başlayan ticaretimiz, yıllar itibariyle giderek gelişti. Avustralya’da ikamet eden 150 bin civarında Türk vatandaşın olmasının, halihazırdaki diaspora varlığımız açısından çok önemli olduğunu vurgulayan DEİK Türkiye-Avustralya İş Konseyi Başkanı Mustafa Mertcan, şu yorumda bulunuyor: "DEİK/Türkiye-Avustralya İş Konseyi olarak 2 milyar dolara yaklaşan toplam ticaret hacmimizi önümüzdeki yıllarda 5 milyar dolara yaklaştırmak hedeflerimizden biri.  Avustralya’yı tercih eden yatırımcılarımız ülkeyi bir ‘hub’ olarak da değerlendirebilir. Ülkede kişi başına düşen milli gelir ise 55 bin dolar civarında. Bu rakamla dünyada 10’uncu sırada bulunuyor. Ülkede yatırım yapmadan önce kapsamlı bir pazar araştırmasının ise önemi çok büyük. Sürdürülebilir başarıyı sağlamak adına ülkenin hukuki altyapısı detaylı bir şekilde incelenmeli ve yerel ortaklarla çalışılmalı.”

ÜLKEYE GİREN DIŞ YATIRIMIN BÜYÜKLÜĞÜ 60 MİLYAR DOLARA ULAŞTI

Avustralya’nın Çin, Malezya, Güney Kore, Singapur ve Japonya gibi ülkelere Serbest Ticaret Anlaşması bulunuyor. Avrupa Birliği ile gerçekleştirilecek STA için ise müzakereler sürüyor. 2019 Dünya Yatırım Raporu’na göre ülkeye giren dış yatırımın büyüklüğü 60 milyar dolara ulaştı. Bu, Avustralya’nın, dünya genelinde yabancı yatırım miktarı bakımından 20 ülke arasında 8’inci sırada yer almasını sağladı. Bir kıtası ülkesi olan Avustralya bu başarıya hem yatırımcılara sunduğu fırsatlar hem de ‘soft power’ını çok iyi kullanarak ulaşıyor.

“ULUS MARKALAŞMASI TUTARLI BİR HİKAYE ANLATMAYI İÇERİR”

Avustralya Hükümeti’nin ticaret, yatırım ve eğitim tanıtım ajansı olan Avustralya Ticaret ve Yatırım Komisyonu (Austrade), marka ülke olmanın önemini şu sözlerle açıklıyor: “Güçlü bir ulus markası, ulus olarak estetiğimizi tanımlar ve kimliğimizi belirleyen prensipleri sunar. Tek bir logo, slogan veya pazarlama girişiminden daha fazlasıdır. Ulus markalaşması, kimlik bilgilerimizi dünyaya pazarlamak için bir çerçeve ve hikaye yaratmayı içerir." 

Austrade başarılı bir ulus markası olabilmek için hangi stratejilere yöneldi?

• Avustralya endüstrisinin iş dünyası ve hükümet tarafından benimsenmesine yönelik stratejiler kurgulandı.

• Tüm sektörler tarafından uluslararası pazarlarda birleşik bir yaklaşım yansıtmak hedeflendi.

• Ülkenin rekabet gücünü artıracak ve ekonomik büyümeyi destekleyecek projelere odaklanıldı.

• Kalıcı bir ulus marka olabilmek için küresel pazarın şimdiki ve gelecekteki zorluklarına adapte olacak bir sistem tasarlandı.

• Ulus marka, yurt içinde ve yurt dışında ulusal gururu destekleyecek stratejiler geliştirmeli.

Avustralya’yı iş ve tatil amaçlı seyahatler için bir varış noktası olarak dünyaya tanıtmaktan sorumlu Avustralya Hükümeti ajansı Turizm Avustralya tarafından yönetilen Instagram hesabıyla, ülke kendi tanımını yapmakta oldukça başarılı oluyor. Resmi Instagram hesaplı ülke, 4.2 takipçisiyle sosyal medyada hesabı olan ülkelere fark atıyor.  Daha çok arkadaş canlısı insanları, doğal güzellikleri ve iyi yönetilen bir ülke olması ile öne çıkan Avustralya, önümüzdeki dönemde endüstri odaklı güçlü yönlerini küresel olarak daha fazla tanıtmaya yönelecek gibi gözüküyor.

AVUSTRALYA’DA YAŞAYAN TÜRKLER NE DÜŞÜNÜYOR?

Avustralya, dünyanın her yerinden göç alan bir ülke olarak karşımıza çıkıyor. Ülkedeki Türk nüfusu ise 150 bini buluyor. Çeşitliliğe ve çok kültürlülüğe büyük önem veren ülke, geçtiğimiz yıl Yeni Zelanda’da meydana gelen ve 49 kişinin hayatını kaybettiği 'cami baskınları' sonrasında yas ilan etmiş ve ülke bayraklarının yarıya indirilmesine karar vermişti. Avustralya Başbakanı Scott Morrison, sosyal medya hesabından “Yeni Zelanda’daki terörist saldırıda ölenlere saygıda bulunmak ve başsağlığı için bayrakların yarıya indirilmesini istiyorum” diyerek, kararı dünyaya duyurmuştu. Ayrımcı terörist eylemlere karşı duruşunu tüm dünyaya gösteren Avustralya, çok sayıda bölge ülkesiyle karşılıklı ticareti kolaylaştırıcı anlaşmalarının olması nedeniyle yatırımcıların gözdesi. 12 yıl önce Avustralya’ya taşınan, bir dönem Batı Avustralya Türk İş İnsanları Derneği'nin başkanlığı yapan Core Institute Kurucusu Cem Doğruer, ülkeyi şöyle anlatıyor: “Avustralya’da sistem tamamen kişiye güven üzerine... Girişimcilere muhteşem fırsatlar sunuluyor. İş yapmak kolay. Çünkü neyin, ne zaman geleceğini biliyorsunuz. Burada Türk denince akla daha güvenilir ve iş yapılabilecek insanlar geliyor. Girişimciler için en büyük faydası ise herhangi bir bağlantıya ihtiyaç duymamanız. İşinizi doğru ve kurallarına uygun bir şekilde yaptığınızda, devletin sağladığı tüm sübvansiyonlardan faydalanıyorsunuz. Zaten sistem online işliyor. İşi kurmak da büyütmek de zor değil. Girişimciler için Avustralya yeryüzündeki cennet diyebilirim.” 

GİRİŞİMCİLERE ÖZEL PROFESYONEL BİR ORTAM

Avustralya'ya 1989'da giden Core International Kurucusu Reşat Kocadağlı ise kendi şirketini bir yıl sonra kurmuş. "Burada kendi işini başlatmak isteyen bir girişimci, 1-2 gün içinde bunu başarabilir" diyen Kocadağlı, Avustralya'nın bu konuda girişimcilere oldukça profesyonel bir ortam sunduğunu belirtiyor. DEİK Türkiye-Avustralya İş Konseyi Mustafa Mertcan, ülkenin Tourism Australia, Avustralya Sanat Konseyi gibi devlet kurumları ya da hükümet dışı kuruluşlarla kültürel programları, akademik hibeler ve öğrenci değişim programları ile de kültürel diplomasisini yürüttüğünü vurguluyor. Avustralya Hükümeti yakın zamanda 'Avustralya Kültür Diplomasisi Hibeleri' programı adı altında kültürel diplomasi kapsamında değerlendirilmek üzere 400-500 bin dolar arası bütçe sundu. Bu hibelerden en yüksek pay ise sanat (%40) ve eğitim (%23) alanlarına ayrılmış durumda...

ÜLKENİN KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR

Geçtiğimiz aylarda ülke, tarihin en büyük ekolojik felaketini yaşadı. Yeni Güney Galler eyaletinde kontrol edilemeyen yangınlarda 1 milyardan fazla canlı yok oldu. Yangınlar 240 gün sonra söndürülebildi. Dünyanın biyolojik çeşitliliğinin yüzde 10’una ev sahipliği yapan; Avustralya, hem  ‘soft power’ hem de ‘hard power’ı ile birçok yeni girişime ve yabancı yatırıma ev sahipliği yapmaya devam edecek. 

“INSTAGRAM HESABININ OLMASI AVUSTRALYA’NIN ‘SOFT POWER’ GÜCÜNÜ YANSITIYOR”

DEİK Türkiye-Avustralya İş Konseyi Başkanı Mustafa Mertcan: “Tourism Australia’nın resmi hesabı olan bu hesap, düzenli olarak Avustralya’ya dair fotoğraf ve video paylaşımlarıyla dünyanın her yerinden farklı kitlelere ulaşıyor. Turizm, Avustralya’nın en önemli sektörlerinden biri. Yaklaşık yüzde 75’ini iç turizmin oluşturduğu sektörün, GSYİH içindeki payı ise yüzde 2,8’dir. Bununla birlikte, Avustralya ABD’nin ardından dünyanın en fazla yabancı öğrenci çeken ülkesi… Sosyal medyanın özellikle gençler arasındaki popülerliği düşünüldüğünde oldukça başarılı bir strateji izlendiği görülebilir. Ayrıca yaşadığımız sosyal medya çağında bir beğeni kültürü oluştu. Ülkenin bu şekilde bir Instagram hesabının olması Avustralya’nın ‘soft power’ gücünü de yansıtıyor. Amaç, ekonomik dinamizmi artırmanın yanı sıra Avustralya’nın kültürel alanda çok geniş kitlelere dokunabilmesi…”