Yazılımın bugünkü konumunu değerlendirirken Covid-19 sürecini iyi tahlil etmek gerekiyor. Şirketler artık lokasyona bağımlı olmaktan kurtuldu, birbirinden fiziksel olarak uzakta olsa bile işlerin yürüyeceğini, iletişim kurulabileceğini, mal ve hizmet servislerinin aksamadan devam edebileceğini gördüler. Pandemi bu dönüşüm sürecini hızlandırdı.

COVID-19 TETİĞİ ÇEKMİŞ OLDU

Gelecekle ilgili bizi ne bekliyor sorusunun cevabı olarak 'hazırlıklı olmak' diyebiliriz. Sadece yazılım sektörünün değil, tüm sektörlerin silkindiğini söyleyebiliriz. Covid-19 tetiği çekmiş oldu. Artık tüm şirketler gelecek planlarını yaparken kendi gerçekleriyle de yüzleşecekler. Dünya yazılım sektörü genel itibariyle tüm yazılım firmaları ve/veya yazılım çözümlerinin global anlamda her şeyin birbiriyle entegre olduğu, bütün işletmelerin birbiriyle, devletlerle, bankalarla finans kuruluşlarıyla çalışabildiği işlemlerini dijital ortamda yapılabileceği bir geleceğe doğru hızla gidiyordu. Salgınla birlikte süreç hızlandı.

ÖNEMLİ BİR SIÇRAMA NOKTASI

Ayrıca bütün ülkelerin ve süreçlerin birbirleriyle dijital ortamda entegre olacağı bir zemine doğru gidiyoruz. Yazılım ve teknolojinin bu noktada çok avantajlı olduğunu söyleyebiliriz. Konvansiyonel üretim unsurları, yapıları gereği bu süreçteki tüm kurallar ve kısıtlardan çok fazla etkileniyor. Ama, yazılım ve teknoloji sektörü hem bu yeni kural ve kısıtlardan daha az etkileniyor hem de etkilenen konvansiyonel sektörlere çözüm sunuyor. Bunu sektörümüz için önemli bir sıçrama noktası olarak görüyorum. Farkındalığın dijital dönüşüme kaymasıyla birlikte yeni normalde teknoloji ve yazılım firmalarının eskiden beri sunduğu inovatif arzlar, farklı konulara farklı çözümler ve çok farklı entegrasyonlar gibi yeniliklere ilginin artacağını düşünüyorum. Önümüzdeki süreçte hayatımızda eskiden bu yana var olan inovatif ürünlerin gündeme geleceği bir dönem olacak. Bir ülkenin yazılım alanında finansal güç sağlaması için kendi değerlerini, kendi markalarını üretmesi gerekir. Bu noktada Türkiye’de olumlu gelişmeler olduğunu söylemek gerekiyor. Öncelikle yaptığım işi çok sevdiğimi belirtmek isterim. Küresel ekonominin, teknolojinin, sanayinin ve finansın hızla geliştiği bir dönemde mevcut işimin tam da tüm bunların ortak noktasında yer alması en büyük motivasyon kaynağım. 

Geleceğe ilişkin ise teknolojinin ve yazılımın öneminin daha da artmasını bekliyorum. Bir yandan da bu küreselleşmede marka konsolidasyonun da kırılmasını ümit ediyorum. Yani farklı ülkelerden farklı değerlerin farklı katma değer üreten firmaların markaların ortaya çıkmasını bekliyorum. Yazılım ve teknoloji sektörünün sermayesi insan olduğu için akıllı insanlar, iyi bir strateji ve iyi bir plan bir araya geldiğinde dünya genelinde ses getirecek çalışmalar yapmak mümkün. 

Gelecekte genç nüfusa sahip ülkelerin avantajlı olacağı kesin. Özellikle teknoloji odağında gelecek için genç nüfus çok büyük önem taşıyor. Bir diğer konu da altyapının sağlam olması. İnsan kaynakları da bu yatırımların içinde öne çıkan maddelerden biri... Özetle, nüfusu genç olan ve iyi eğitimli-iyi donanımlı insanları bünyesinde bulunduran ülkeler gelecekte daha önemli roller oynayacak.