Tüm dünya bir virüse karşı savaş veriyor. Çin’in Wuhan şehrinde başlayıp kademe kademe yayılan Koronavirüs pandemisi, sağlık krizi olarak başlayıp küresel bir ekonomik krize dönüşmüş durumda… Global olarak her ülkenin etkilendiği, ciddi anlamda can kaybına yol açan bu salgın, ekonomileri de hasta etti. Hükümetler, durma noktasına gelen üretimi canlandırmak, işsiz kalan ya da işsiz kalma endişesiyle baş etmeye çalışan vatandaşlara farklı imkanlar sunmak ve sağlık kuruluşlarının bu salgınla mücadelesine en etkin desteği verebilmek adına tüm kaynaklarını seferber etmiş durumda…
‘YENİ NORMAL’E HAZIR MIYIZ?
Bugüne kadar hiç online alışveriş yapmamış yüzlerce, binlerce hatta milyonlarca insan, sokağa çıkmak yerine her işlemini online yapıyor. Dijital dünyayla hiç arası olmayan anneanne, dedelerimiz bile bir şeye ihtiyaç olduğunda “Getir’den iste, Migros Hemen’den getirt” gibi yorumlarıyla bizi şaşırtıyor. Evet, sistemi kullanmayı bilmiyorlar ama e-ticaretin kolaylığının oldukça farkındalar. Marketten sipariş ettikleri şeyleri 3-4 saat beklemek yerine, 1 saat içinde tertemiz kapıya bırakılmasının keyfini onlar bile aldı. Global araştırma şirketlerinin, ekonomistlerin ve stratejistlerin de belirttiği üzere, farklı bir döneme girdik. ‘Yeni normal’ olarak adlandırılan bu süreç, üretimden tedariğe, verimlilikten insan kaynakları stratejilerine kadar ekonomiye yön veren tüm sacayaklarını dönüştürecek. Nasıl mı? Elbette teknolojinin ve dijitalleşmenin önlenemez yükselişiyle…
DÖNGÜSEL EKONOMİ ÇAĞI
Peki, biz ne yapacağız? Üretim süreçlerimizi kurgularken, dijital dünyanın nimetlerinden elbette faydalanacağız ama her şeyi sonuna kadar tüketmeden ve doğaya zarar vermeden… Yeni normal sürecinde, üretimden tedariğe kadar her sürecin döngüsel ekonomi çerçevesinde yapılandırılması, yeşil şirketlerin artması, doğayla bütün, doğayla el ele bir üretim vizyonunun hayata geçmesi hiç olmadığı kadar önemli… Evden çalışmaya geçilmesiyle, çalışanların performans ölçümleri ve iş tanımları da değişecek. İK stratejileri, performans ölçümlemeleri ve ücretlendirme politikaları, yeni normal’in inşa ettiği yetenek yönetimi profiline göre belirlenecek. Bu dönemde hepimize önemli sorumluluklar düşüyor. Üretelim ama doğanın çığlığına da kulak verelim. Tüketirken, kendimizin dışındaki ihtiyaç sahiplerini de düşünelim. Sektörel faaliyetlerimize devam etmek için ihtiyaç duyulan malzemeleri tedarik ederken, yerli ve milli üretimin artık hiç olmadığı kadar önem kazandığını da unutmayalım. İçinde yaşadığımız toplumun refahına minik de olsa bireysel bir katkıda bulunabilmek için çalışalım. Üretimden tedariğe, insan kaynağından verimliliğe kadar her süreci dünden daha güzel ve yaşanabilir bir dünya için kurgulayalım.