USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Dergi

02 Mart 2022 17:41

LOJİSTİK VE ULAŞTIRMADA YENİ TÜRKİYE: 2053 VİZYONU İLE KÜRESEL LOJİSTİK BİR SÜPER GÜÇ

Türkiye, konumunun sunduğu potansiyelden en üst seviyede ekonomik, siyasi ve kültürel kazanç sağlamayı hedefliyor. “2023 hedeflerini, 2053 vizyonu ile pekiştiren ülkemiz, son 20 yılda tarihi mesafeler katetti” diyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, yapılan yatırımlarla bugün dünyayı Türkiye'ye bağlamakla kalmayıp, 50 yıl sonrasını planlama kabiliyetini ülkeye kazandırmayı başardıklarına işaret ediyor

LOJİSTİK VE ULAŞTIRMADA YENİ TÜRKİYE: 2053 VİZYONU İLE KÜRESEL LOJİSTİK BİR SÜPER GÜÇ

Dünya ekonomisinin ve uluslararası ticaretin gelişimi için kritik başarı faktörüne dönüşen ulaşım ve lojistik sektörü, ülkeler arasındaki sınırların kalktığı günümüzde kilit öneme sahip. Eskiden ucuz iş gücünün temel belirleyici olduğu küresel ticarette, pandemi tecrübesi dengeleri değiştirdi. Ulaşım ve lojistik kabiliyetler, üretim üsleri için belirleyici faktörler arasına eklendi. Bu kapsamda üç kıtanın kesiştiği, dünya ekonomik merkezleri ile hammadde kaynakları arasındaki güzergâh üzerinde bir kavşak konumunda bulunan Türkiye, konumunun sunduğu potansiyelden en üst seviyede ekonomik, siyasi ve kültürel kazanç sağlamayı hedefliyor. Tüm bu verilerden yola çıkan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı; ulaştırma ve lojistik alanında dünyadaki gelişmelerin yakından takip edilmesinin ötesinde, çağın ve sektörün gelecek ihtiyaçlarına uygun regülasyon ve altyapı çalışmaları ile sektörün uluslararası arenadaki rekabetçi gücünün artırılması için çalışmalarını sürdürüyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu; sektörün dününü, bugünü ve gelecek yatırım stratejilerini Platin okuyucuları için analiz etti.

* Türkiye lojistik sektörünün bugün bulunduğu noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

2023 hedeflerini, 2053 vizyonu ile pekiştiren ülkemiz, son 20 yılda tarihi mesafeler katetti. Bakanlık olarak 2003'ten bu yana uluslararası ulaşım koridorlarını sürekli geliştiren bir ulaşım politikası izleyerek, bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz yatırımlarımızla bugün dünyayı Türkiye'ye bağlamakla kalmayıp, 50 yıl sonrasını planlama kabiliyetini ülkemize kazandırmayı başardık. Son 20 yılda ülkemizin ulaşım ve iletişim altyapısına 1 trilyon 169 milyar TL'nin üzerinde yatırım yaptık. Türkiye'nin yıllardır süren altyapı problemini büyük ölçüde çözdük ve ülkemizi; Asya, Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Kafkaslar ve Kuzey Karadeniz ülkeleri arasında ulaşımın her modunda uluslararası bir koridora dönüştürdük. Bu yatırımlarla Bakanlığımız; Gayri Safi Millî Hasıla'ya 109 milyar 250 milyon TL ve üretime 237 milyar 539 milyon TL'yi aşan katkı sağlarken; her yıl 700 bin kişi için iş ve aş imkânı sundu.

* Yürütülen çalışmalar meyvesini verdi mi?

Yaptığımız çalışmalar neticesinde ülkemizin küresel pazarlara yakınlığı, üretim ve iş gücü maliyetinin düşük olması, uluslararası taşımacılıkta edindiği tecrübe ve sektörün sağlam kurumsal temeller üzerine oturması, lojistik ve taşımacılık alanındaki ülkemize önemli avantaj sağladı. Türk taşımacıları doğuda Kazakistan ve Moğolistan'a, batıda Portekiz ve Fas'a, güneyde Sudan, Oman ve Yemen'e, kuzeyde Norveç, İsveç ve Finlandiya'ya kadar olmak üzere geniş bir coğrafyada faaliyet gösteren ve ticaretimize katkıda bulunan bir yapıya kavuştu.

"DEMIRYOLU YATIRIMLARI ILE ÇEVRECI YENI NESIL ARAÇ KULLANIMLARINI DA YAYGINLAŞTIRMAK ADINA GEREKLI ADIMLAR ATTIKLARINA IŞARET EDEN BAKAN KARAISMAILOĞLU, "SÜRDÜRÜLEBILIR VE AKILLI TAŞIMACILIK, YEŞİL LİMAN, DEMİRYOLU TAŞIMACILIĞININ GELİŞTİRİLMESİ, YAKIT TÜKETİMİ VE EMİSYONLARIN AZALTILMASI IÇIN ÜST DÜZEY STRATEJİ BELGELERİMİZLE YEŞİL KALKINMA HEDEFLERIMİZE HIZLA İLERLİYORUZ" DİYOR

LOJİSTİK YETKİNLİK VE ALTYAPI, TÜRKİYE'Yİ AYRIŞTIRDI

Mesela pandemi döneminde dünya ile birlikte ülkemizdeki lojistik sektörü de önemli sınavlar verdi. Ancak ülkemiz, zamanında ve yeterli düzeyde aldığı tedbirlerle lojistik sektörü açısından küresel krizi lehine çevirmeyi başardı. Uluslararası erişilebilirliği en üst düzeye çıkardığımız lojistik ağlarımız ile bir yandan küresel bir lojistik merkez olma yolunda ilerlerken, diğer yandan ülkemizi uluslararası yatırımlar için güçlü bir cazibe merkezine dönüştürmeyi başardık. 2021'de, bir önceki yıla göre ülkemize gelen doğrudan yatırımlar yüzde 81 artarak 14.2 milyar dolarak olarak kayıtlara geçti. Bu anlamda küresel ortalamanın, yüzde 77 olarak gerçekleştiğini de hatırlatmak isterim.

* Bu kapsamda ne gibi çalışmalar yürütülüyor?

Ülkemiz; Asya ve Avrupa arasındaki Doğu-Batı koridorunda doğal bir köprü olduğu gibi Kafkas ülkeleri ve Rusya'dan Afrika'ya uzanan Kuzey-Güney koridorlarının da tam ortasında bulunuyor. Türkiye; dört saatlik bir uçuş ile 1 milyar 650 milyon insanın yaşadığı, 38 trilyon dolar Gayri Safi Milli Hasıla'ya sahip ve 7 trilyon 45 milyar dolar ticaret hacmi bulunan 67 ülkenin de merkezinde... Bulunduğu konumu daha verimli kullanarak, uluslararası ticaretten aldığı payı ilk defa yüzde 1'in üzerine çıkararak, Cumhuriyet tarihinde ihracat rekoru kıran ülkemiz, 19 yıldır aralıksız süren altyapı yatırımları ile bugünlerin temelini attı.

HEDEF: ORTA KORİDORDA KÜRESEL BİR LOJİSTİK MERKEZ OLMAK

Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Avrasya Tüneli, Marmaray, İstanbul Havalimanı, Filyos Limanı, İzmirİstanbul, Ankara-Niğde ve Kuzey Marmara Otoyolları gibi nice dev ulaştırma projelerinin tamamlanması ve hizmete alınması, sadece 2023 hedefleri için değil, 2053 vizyonu için de güçlü bir altyapı sağlayarak Türkiye'ye Orta Koridor'da lojistik bir süper güç olma fırsatı sunuyor. Bu dev prestij projelerinin yanı sıra; ülke genelindeki bölünmüş yol uzunluğumuzu 28 bin 550 kilometreye, otoyol uzunluğumuzu 3 bin 532 kilometreye yükselttik. 2003'e kadar 150 yıl boyunca el değmeyen demiryollarımızın tamamını yeniledik.

DEMİRYOLLARINDA YENİ BİR ÇAĞ BAŞLATILDI

Türkiye'nin demiryolu kabiliyeti eşi benzeri görülmemiş bir şekilde gelişti. Bu hat Pekin'den Londra'ya uzanan Orta Koridor'un ve Kazakistan'dan Türkiye'ye uzanan Demir İpek Yolu'nun kilit önemdeki stratejik bağlantı noktası haline geldi. Böylece ülkemiz, demiryolu yük taşımacılığında yeni bir çağ başlattı. Çin ile Türkiye arasındaki yük taşıma süresi bir aydan 12 güne, Marmaray'ın bu hatta entegre olmasıyla da Uzak Asya ile Batı Avrupa arasındaki süre 18 güne düştü. Böylece, Çin'den Avrupa'ya, Türkiye'den Rusya'ya kadar geniş bir hinterlantta demiryolu yük taşımacılığında talep hissedilir derecede artıyor. Bu noktada da İslamabad-Tahran-İstanbul yük tren seferlerini de yeniden başlattık.

İNSAN TEMASSIZ TAŞIMACILIK

Özellikle pandemi döneminde karayolu geçişlerindeki önlemler ve kısıtlamalar nedeniyle karayolu taşımalarından demiryoluna önemli oranda yük akışı olduğunu gördük ve bu durumu çok iyi değerlendirdik. Avrupa yönlü yapılan taşımalarda blok tren sefer sayılarını artırdık. Karayolu taşımalarında ülkemiz ve Bulgaristan arasında işletilen TIR Kasası blok trenlerin haftalık karşılıklı beş olan sefer sayısını 10'a çıkardık. İran yönü yük taşımacılığı tampon bölgede insan temassız taşımacılık başlatarak, sınır istasyonumuza vagon dezenfektasyon tesisi kurduk. Türkiye-İran arası demiryolu trafiğinde artış sağladık.

İHRACATÇI VE SANAYİCİNİN REKABETÇİ GÜCÜ ARTIRILIYOR

Demiryollarımız üzerinden günde 200 yük tren seferiyle yaklaşık 91 bin ton yük alıcılarına ulaşıyor. 2022'de Bakanlığımızca, 34 milyon ton yük taşıması hedefleniyor. Yine sanayicilerimizin yükünü demiryolu ile taşıyarak rekabet gücünü artırmak amacıyla lojistik merkez yapımlarına da ağırlık verdik. 12 adet lojistik merkezi işletmeye aldık. Bunlarla toplam 5.1 milyon m2 alan ve 13.6 milyon ton kapasite oluşturduk. Şu anda Sivas, İzmir-Kemalpaşa ve Rize-İyidere lojistik merkezlerinin yapımı da devam ediyor. Bilecik (Bozüyük) II. Etap, Kayseri Boğazköprü ve Çerkezköy lojistik merkezlerinin de proje çalışmaları tamamlandı. Beş adet lojistik merkez ise etüt proje ve planlama aşamasında.

* Kısa ve orta vadeye ilişkin öngörüleriniz neler?

Küresel anlamda Türkiye'nin stratejik önemini artıran demiryolunun yanı sıra tüm dünyada hava ulaşımının önemi de kayda değer bir artış gösteriyor. Yolcu ve özellikle hava kargo taşımacılığı hızla büyüyor. 2021-2024'te hava kargo pazarının, yılda yüzde 10'lara yaklaşan bir büyümeyle önemli bir noktaya geleceği öngörülüyor. Küresel nüfus hareketleri ve ticari dengelere bağlı olarak hava ulaşım faaliyetleri, bugün hızla batıdan doğuya kayıyor. Bu farkındalıkla, dünyada en hızlı gelişim gösteren ülkelerden biri haline geldik. 2003-2021 yılları arasında 116.5 milyar liranın üzerinde havacılık yatırımı gerçekleştirdik.

LOJİSTIK SEKTÖRÜNDE ULUSLARARASI BİR HUB KONUMUNA GELEREK HAK ETTİĞİMİZ YERİ ALMAMIZ, HEPİMİZİN ORTAK DİLEĞİ... TÜM ULAŞIM MODLARIMIZIN DAHA DA GELİŞMESİ VE KAYNAKLARIMIZIN EKONOMİYE KAZANDIRILARAK EN ETKİN ŞEKİLDE KULLANILMASI VE LOJİSTİK MALİYETLERİNİN EN AZA İNDİRİLMESİ İÇİN ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDECEK

SMARTIST: ULUSLARARASI, AKILLI LOJİSTİK MERKEZİ

2003'te iki merkezden 26 noktaya yapılan iç hat uçuşlarını, bugün yedi merkezden 56 noktaya çıkardıklarını anlatan Bakan Adil Karaismailoğlu "Dış hat uçuşlarında 50 ülke60 nokta olan uçuş istatistiklerimizi geliştirdik. İstanbul Havalimanı ile ülkemizi uluslararası havacılıkta bir aktarma merkezi yaptık ve küresel havacılıkta zirveye taşıdık" diyor. Karaismailoğlu, 60'ın üzerinde başkente, yedi saatlik uçuş mesafesinde olan mega hub İstanbul Havalimanı tamamlandığında, toplam alanı 165 bin m2 olacak SmartIST tesisi ile rekabetçi gücünü geliştireceğine işaret ediyor ve ekliyor: "Yıllık 4 milyon ton kargo elleçleme kapasitesine sahip olacak olan SmartIST; insansız kara araçları, robotik süreç otomasyonu, otomatik depolama sistemleri gibi teknolojik altyapı sistemleriyle dünyadaki en önemli teknolojik kargo merkezlerinden biri olacak."

EN ÇOK OKUNANLAR