Mustafa Gündoğdu / mustafa.gundogdu@platinonline.com
Pandemi ile birlikte inşaat sektöründe neler yaşandı? Süreci kısaca açıklayabilir misiniz?
Türkiye’nin lokomotif sektörü olan inşaatın pandemiden etkilenmesinin en büyük nedeni, saha uygulamalarında ihtiyaç duyulan iş gücünün insan kaynağı olmasıydı. Uzaktan çalışmaya uygun olmayan bir sektör inşaat. Dolayısıyla işçi sağlığına yönelik önlemlerin alınması veya fiziksel mesafe kurallarının uygulandığı dönüşümlü çalışmaların yapılması yeterli olmadı. Ancak haziran ayıyla birlikte pek çok kısıtlamanın kalkmaya başlaması, devamında konut kredilerinin düşmesi ve devlet desteklerinin devreye girmesiyle birlikte sektöre can suyu verilmeye başlandı. Alınan bu önlemler sayesinde önümüzdeki dönemde sektörün yeniden canlanmasını bekliyoruz.
Yapı & Yapı İnşaat olarak siz nasıl bir 2020 ilk yarısı geçirdiniz?
Yapı & Yapı İnşaat olarak 2019 sonu itibariyle bünyemize yeni projeler dahil etmiştik. Yeni projelerimizle birlikte 2020 yılına güzel bir başlangıç yaptık. Projelerimizin başlamasıyla birlikte daha geniş kadrolarla işlerimizi daha dinamik bir şekilde yapmaya odaklandık. Tabii ki pandemi sürecinde alınması gereken tüm önlemleri titizlikle aldık ve kararlılıkla yolumuza devam ettik. Bu dönemde işlerimizde ve kadrolarımızda küçülmeye gitmediğimiz gibi, kadrolarımızı daha da güçlendirerek bu süreçten güçlü çıkmaya çalıştık.
Peki projelerinizde şu anda hangi aşamalara geldiniz?
Projelerimizde iş programlarımızı aksatmayacak şekilde planlamalar yaparak, organizasyon yapımızı buna göre şekillendirdik. An itibariyle bünyemizde yapımı devam eden taahhüt işlerimizde herhangi bir gecikme gözükmediğini ve her bir projemizin kendi süresinde teslim edileceğini söyleyebiliriz.
Haziran ayı başında açıklanan düşük faizli konut kredilerinden bugüne kadar toplamda kaç kişi yararlandı?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın açıklamış olduğu verilerde 1-27 Haziran 2020 tarihlerinde 93 bin 704 kredili konut satıldığı görülüyor. 2019 yılının aynı dönemindeki verilere bakıldığında bu rakamın 6 bin 658 olduğunu görüyoruz. Bu da konut kredi faizlerinin sıfır konutlarda yüzde 0,64 ve ikinci eldeki oranın da yüzde 0,74 olmasının etkisini net bir şekilde ortaya koyuyor. Kamu bankalarının bu satışlardaki etkisinin büyüklüğü tartışılmaz. Kredi sürelerinin 15 yıla çıkartılmasını da ikincil etki olarak düşünebiliriz. Kredili satışların özellikle İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da yoğun olduğunu görüyoruz. Yapılan bu hamlenin sektöre doping etkisi yaptığı açık. Kredilerin bu düşük seviyelere çekilmesinin sektördeki toparlanmayı hızlandırarak, pandeminin etkilerini daha kısa sürede sileceğine inanıyoruz.
‘Hayallerini Erteleme Türkiye’ kampanyasıyla beraber konut stoklarının hızla eridiğini gördük. Peki bundan sonraki süreçte yeni projelerde hızlanmaların olabileceğini söyleyebilir misiniz?
Stokların süratle erimesiyle birlikte yeni projeler konuşulmaya başlandı. Konut üreticilerinin sonbahar ayında bekledikleri toparlanma, kredi faizlerinin düşmesi ve kampanyaların etkisiyle haziran ayında gerçekleşti. Konut üreticilerinin daha önceden duyurmuş olduğu ve pandemi sürecinde beklemeye aldığı projelerin hız kazanması ve yeni projelerin de gündeme gelmesi bekleniyor.
Yeni normal olarak adlandırılan bu sürecin sonrasında inşaat sektörü; hangi yeni hedef ve amaçlara ulaşmak için çabalayacak?
Şurası çok net, yeni normalde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Pandemi dönemindeki seyahat kısıtlamaları ve uluslararası mal transportlarının durması nedeniyle birçok malzemenin temininde zorluklar yaşandı. Artık ülkelerin kendi içinde tüm ihtiyaçlarını giderebilecek altyapı çalışmaları yapmaları gerekiyor. Bunun ilk adımları da ülkemizdeki bütün projelerde yerli malı kullanmaya olan desteklerdir. Bu destekler yerli üreticinin gelişmesini sağlayacaktır. İnşaat sektörü malzeme üreticilerine verilen destekler, bu üreticilerin üretim hatlarını ve teknolojilerini geliştirmelerine katkı sağlayacaktır. Bu da uluslararası arenada daha güçlü olmamızı, dışa olan bağımlılıklarımızı azaltarak, kendimize yetebileceğimiz bir noktaya gelmemizi sağlayacaktır. İnşaat uygulamalarında teknolojik gelişmelerin projelere adapte edileceği yalın inşaat yöntemlerine önem verileceği bir dönem olacağını düşünüyoruz. İnşaat sektörünün uluslararası arenada çok güçlü bir noktaya geleceğine, bu sürecin tüm sektör paydaşlarının güçlenerek çıkması için bir avantaja dönüştüğüne inanıyoruz.
Son olarak yılın ilk yarısında yabancıya satış oranları nasıldı? Buna mukabil 2020 yılı toplamında yabancıya satışlarda hangi rakamlara ulaşılabilir?
Sektör temsilcilerinin aktardığı verilere göre 2020’nin ilk yarısında 624 bin konut satışından yurt dışı yatırımcıların 14 bin 262 adet konut aldığını görüyoruz. Bir önceki yıla baktığımızda yabancıların payının yüzde 2,28'e gerilediği anlaşılıyor. Bu gerilemenin pandemi etkisiyle yaşandığı söylenebilir. Yine sektör temsilcileri geçtiğimiz yıl 6.7 milyar dolar olan yurt dışı yatırım rakamının pandeminin etkisiyle 2020'de 5 milyar dolar civarında seyretmesini bekliyor. Uluslararası yatırımcıların dikkatini çekecek nitelikte projelerin hayata geçirilmesi yabancı yatırımcıların dikkatini yeniden çekecektir. İnşaat sektörü, özellikle döviz kur avantajının nitelikli yatırımcının dikkatini çekeceğini ve nitelikli yabancı konut yatırımcılarını ülkemizde yatırım yapmaları yönünde hareketlendireceğini düşünüyor.