USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Dergi

26 Haziran 2020 02:13

Hukuki tasarım dönemi

Newmind Kıdemli Hukuk Mühendisi Muhammed Furkan Akıncı, hukukun geleceği ile ilgili öngörülerini Platin'e açıkladı

Hukuki tasarım dönemi

Covid-19, dünyanın yaşadığı büyük dönüşümü herkesin en derinden hissedebileceği bir yalınlıkta ortaya koyarken, hayatın her alanında ortaya çıkması muhtemel ‘yeni normal’ konusundaki tartışmaları da canlandırdı. Hukuk sektörü de elbette bundan kendine düşen payı aldı. Mevcut yapıların hızla değiştiği kesin olmakla beraber, ‘yeni normal’in teşekkülü zaman alacak. Bu nedenle kimi fütüristlerin ‘post-normal’ adı verdiği bu geçiş sürecine damga vuran özelliklere baktığımızda, bunların başında ‘belirsizlik’ duygusu, yapılardaki sofistikasyon ve birtakım çelişkiler öne çıkıyor. Örneğin; bugün bilgi, enformasyon üretimi insanlık tarihinde eşsiz bir seviyeyi ifade ederken, bizlerin bu kadar çok bilgi işinde, en doğru ve kullanışlı bilgiyle erişim imkanımız azalıyor. Yani bilgi artarken bir bakıma, cehaletimiz artıyor. Dolayısıyla hukuk sektörünün gelecek için  en büyük meselesi; belirsizliği, sofistikasyonu ve bilgiyi yönetme kabiliyetini artıracak yetkinlikleri kazanmak ve artırmaktır.

BİLGİ-BELGE YÖNETİMİ DİJİTALLEŞTİ

Bilimsel ve teknolojik imkanların hukuk alanında uygulanması bağlamında, jurimetrics anlayışı aslında 1950’lerde bir yöntem olarak ortaya çıkmış olmakla beraber, bu gidişat kısa zamanda dramatik değişikliklere sahne oldu. Yapay zeka, makina öğrenmesi gibi enstrümanlarla süreç; bugün 10 yıl önceki hukukçunun tahayyül edemeyeceği yeni bir gerçekliğe taşındı. Dijitalleşme, hukuk firmaları için bu sürecin olmazsa olmazlarındandır. İlginçtir, Türkiye’de, yargı sektörü dijitalleşmeye önce hukuk bürolarında başlamış, özel sektör ise daha yavaş kalmıştır. Bir hukuk bürosunun dijitalleşmesinden kasıt, tüm iş süreçlerinin ve bilgi-belge yönetiminin dijitalleştirilmesi... Ancak rekabet üstünlüğü, dijitalleşme ile değil; yapay zeka ve makine öğrenmesinin imkanları ile belirleniyor. Geleceğin hukuk büroları ise kompleks bir hukuki, ekonomik ve enformasyon ekosistemi içerisinde, en girift konulara en doğru cevapları en kısa sürede ve en az maliyetle verebilenler olacak. Ve söz konu teknikler; veriye erişim, bilgi üretilmesi, bilginin tasnif edilmesi, işlenmesi ve karar vericilerin emrine amade bir unsur hale getirmesinde, kıyaslanamaz bir hız ve etkinlik sağlıyor ve insan kaynaklı hataları minimize ediyor. 

KOMPLEKS OTOMASYON SÜREÇLERİ, ZAMAN KAZANDIRIYOR

Örneğin, hukuk sektöründe en sık karşılaşılan hukuki risk analizi, hukuki süreç başlangıcı ve hukuki uyuşmazlık çözümü konularına bakalım… Geleneksel ofislerin 100-150 avukatla bir iki hafta gibi bir sürede yapacağı bir risk analizini, bugün entegre dijital altyapısı olan ve ilgili hukuk teknolojisi kullan ofisler, 10-15 dakika gibi bir sürede ilk taslak olarak avukatın değerlendirmesine hazırlayabiliyor. Hukuki süreçlerin başlaması ise artık kompleks otomasyon süreçlerine entegre edilerek, avukatın araştırma ve taslak oluşturma için harcayacağı zamanı yüzde 90’lar seviyesinde azaltıyor. Hukuki uyuşmazlık bağlamında, hukuk teknolojilerinin sunduğu veri ve risk analizleri, hukuki sürecin önceden tahminini ve süreçlerin çok daha etkin yönetilmesini sağlıyor. Bunların hepsi mesleğin ve hukuki bilginin değerini daha da artıracak. Avukatlığın, bütüncül bakışla hukuki tasarım yapan, konuya özel çözüm üreten becerilerini öne çıkararak, aslında hukuki bilginin diğer alanlara yaptığı katma değerin daha görünür olmasını sağlayacak. 

 

EN ÇOK OKUNANLAR