Türkiye mücevher sektörü, global arenada kaliteli işçilik ve üretim kapasitesiyle öne çıkan bir sektör olarak artık tasarıma odaklanmaya başladı. Çünkü tasarım, mücevherin vazgeçilmezidir; moda oluşturur, markaların büyümesini sağlar ya da ulusal markaları uluslararası hale getirir. Tasarımla birlikte hem iç piyasada çeşitlilik artar hem de dış piyasada ihracat artış yaşanır. Ülke olarak global bir marka oluşturmak adına mutlaka tasarıma yönelmemiz lazım. Bu çerçevede de birlik olarak her yıl tasarım yarışmaları düzenliyor, mevcut tasarımcılara eğitimler aldırıyor ve ortaya çıkan ürünleri yurt dışı pazarlarda sergiliyoruz. 

ÜRETİMDE DÜNYADA 3’ÜNCÜYÜZ

Türk mücevher sektörü, 2018 yılını bir önceki yıla göre yüzde 35’lik artışla 4.4 milyar dolar ihracatla bitirerek Hindistan, Çin, ABD ve Rusya’nın ardından beşinci büyük pazar, Hindistan ve Çin’in ardından üçüncü büyük üretici ve İtalya ile birlikte ikinci büyük ihracatçı konumuna geldi. Bu yıl yedi aylık dönemde yaklaşık 2.2 milyar dolar ihracata imza attık, yılı 6 milyar dolar ihracatla bitirmeyi hedefliyoruz. Sağladığı katma değer dolayısıyla mücevher sektörü, stratejik bir sektör olarak kabul edilmeli. Sektör olarak hedeflediğimiz ihracat rakamlarına ulaşabilmek adına Hükümetimiz ile eş güdüm içinde çalışılarak sektörün önündeki taşların temizlenmesini sağlıyoruz. Örneğin kredi kartına dört taksit uygulaması, Ata Karnesi teminat oranları veya kambiyo muamelelerinde satış tutarı üzerinden binde 1 oranında BSMV alınması vb. sektörümüzün gelişimine engel düzenlemeler zamanla çözüme kavuşması, ihracata doping etkisi yapmaya başladı. 

TANITIMA ÖNEM VERİYORUZ

Yasal düzenlemelere ek olarak ihracat performansını artırabilmek adına satış ve pazarlama stratejilerimizi belirledik. Artık, “Gezinen kurt, yatan aslandan iyidir” vizyonuyla müşterilerimizin ayağına gidiyoruz. Her yıl İtalya’da, ABD’de ya da Hong Kong’da katıldığımız fuarların yanı sıra hedef ülkelere road show düzenliyoruz. 2018 yılı başında Suudi Arabistan’da satınalmacılarla bir araya geldik, Katarlı satınalmacıları ülkemizde ağırladık. Hemen ardından 48’inci İstanbul Mücevher Fuarı’nı düzenleyip Pekin Expo’ya katıldık. Ağustos ayı sonunda Miami’de Kuzey ve Güney Amerikalı satınalmacılarla bir araya geldik. Yılın son çeyreğinde Güneydoğu Asyalı mücevher birliklerinin başkanlarını İstanbul’da ilk kez ağırlayarak hedef pazarlardaki mevcudiyetimizi artıracağız. Ardından da Dubai’de Orta Doğu ve Kuzey Afrikalı mücevhercilerle, Hong Kong’da da Asyalı mücevhercilerle bir araya geleceğiz. 

ALTININ TASARRUF HÜKMÜ DEVAM EDECEK

Tüm bunların yanında altın da güvenilir bir lüks tasarruf aracı ve para demek. Hayatımızda cep telefonundan çantaya, otomobilden elektronik eşyaya ve hatta kıyafete kadar ihtiyaç olarak kullandığımız ancak lüks olarak kabul edilebilecek birçok ürün yer alıyor. Ancak unutmayalım ki, Göbeklitepe’den günümüze altın, ziynet eşyası gibi görünse de maddi değeri dolayısıyla toplumların zor zamanlarında kurtarıcısı olmuştur. Dolayısıyla altın, zamansız bir şekilde en güvenilir ve likiditeye dönüşü en hızlı yatırım aracı olma özelliğini devam ettirecektir.