Otomotiv sektöründe dijital dönüşüm; etkisini ürün ve hizmet tasarımından üretimine, satış-pazarlamadan satış sonrasına kadar tüm süreçlerde fazlasıyla gösteriyor. CASE (Connected, Autonomous, Shared, Electric) diye adlandırılan konsept, sektörün dönüşümünü tetikleyen uygulamaları kısaca özetliyor. Ürün açısından bakacak olursak, bağlantı (connected) özelliği araçlar için bir ilave donanım olmaktan çıkıp, standart donanım haline gelecek. Makine öğrenmesi, sensör veri analizleri gibi sistemlerle gelişen otonom araçların da binek araç sektöründe büyük bir dönüşüm sağlayacağını öngörüyoruz. Tüketicilerin araçlardan beklentileri her geçen gün artıyor. Artık araçlarında da hayatlarını kolaylaştıracak ve renk katacak teknolojik deneyimler talep ediyorlar. Bu bağlamda araç içi uzaktan güncellemeler (remote update), gelişmiş bakım zamanı uyarı sistemleri, kişisel kullanıcı deneyimleri gibi inovatif donanımlar ön plana çıkacak. Araç satın alma süreçlerini hızlandıracak ve kolaylaştıracak yeni sistem ve teknoloji trendleri de bizleri bekliyor. Araçlarda yakıt tüketimini azaltıp verimliliği artıran ve çevre düzenlemelerine uygun teknolojilerin kullanımı her geçen gün daha da önem kazanıyor.  

MALİYETİ AZALTAN VE ZAMAN KAZANDIRAN TEKNOLOJİ & İNOVASYON YATIRIMLARI ARTACAK

Küresel rekabetin sert koşulları ve dönüşen tüketici beklentileri otomotiv sanayinin daha fazla teknoloji ve inovasyon yatırımı yapmasına neden oluyor. Üretimimizin yüzde 85’ini ihraç ederek küresel otomotiv sanayinin önemli bir oyuncusu olarak teknoloji ve inovasyon yatırımlarımıza devam ediyoruz. Sadece nihai ürün değil, teknoloji ihracatında da ön plana çıkmak sanayi olarak gücümüze ivme kazandıracak. Dijital dönüşüm ve yatırımlar, iş süreçlerimize efektif maliyet ve zaman katkıları sağlamanın yanı sıra yeni teknoloji ve trendlerde de öncü olmak rekabet avantajı sağlayacak. Dijital dönüşüm sürecine paralel olarak yazılım ve elektrifikasyona ağırlık verilmesi de önemli. 

TÜKETİCİ DAVRANIŞ VE BEKLENTİLERİ YENİ NORMALE GÖRE BELİRLENECEK

Sosyal yaşamda oluşan değişimler tüketici davranışları ve tercihlerinde de ciddi değişikliklere yol açtı. E-ticaret ve diğer dijital servisler, yeni normalde daha da önem kazandı. Bu kapsamda dijital dönüşüm ve inovasyon kültürü, şirketlerin stratejik yol haritalarında daha da ön plana çıkacak. Aslında ‘yeni normal’ bizim hiç düşünmediğimiz bir süreç değil, stratejik yol haritalarımızda halihazırda planladığımız bir dönüşüm. Ancak Covid-19 salgını bu yeni normale geçiş sürecini hızlandırdı. Bir yandan ana sanayinin müşteri ihtiyaçlarını yeni normal üzerinden belirlemesi ve diğer yandan ise tedarik zincirinin de araçlarda hijyen, elektrifikasyon ve akıllı/bağlantılı araç konseptine uygun geliştirme yapmaları kaçınılmaz olacak. Üretim, satış, finansman, satış sonrası, tedarik sanayi, lojistik ve sigortacılığa kadar otomotiv ekosistemini oluşturan tüm oyuncular, yeni normale doğru evrimi tamamlama uğraşına girecek. Dijital dönüşüm ve inovasyon kültürüne erişmek bu evrimin en önemli hedefi olacak. Otomotiv sanayinin geleceğini inşa etmek için uzun vadede gerçekci hedeflere hizmet eden, süreçlere ve ürünlere katma değer sağlayacak teknoloji ve inovasyon yatırımlarına odaklanıyoruz.